Bu Kez Japonlar Yazdı: Rusya ve Çin kan kaybederken Türkiye kazanıyor! Çark tersine döndü
Japonya merkezli nikkei.co.jp isimli site Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Türk dünyası için getirdiği riskler ve fırsatları analiz etti. Analizde “Rusya, Ukrayna savaşıyla hem askeri hem de ekonomik olarak zayıflarken, Türkiye, Avrupa Birliği ve Çin bölgede nüfuz için yarışıyor. Yeni düzen Türk dünyasına fırsatlar sunarken Türkiye merkezi gücünü artıyor” ifadelerine yer verildi.
Japonya merkezli nikkei.co.jp isimli site Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Türk dünyası için getirdiği riskler ve fırsatları analiz etti. Analizde “Rusya, Ukrayna savaşıyla hem askeri hem de ekonomik olarak zayıflarken, Türkiye, Avrupa Birliği ve Çin bölgede nüfuz için yarışıyor. Yeni düzen Türk dünyasına fırsatlar sunarken Türkiye merkezi gücünü artıyor” ifadelerine yer verildi.
Rusya ve Çin kan kaybederken
Türkiye kazanıyor! Çark tersine döndü
Japonya merkezli nikkei.co.jp isimli site Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Türk dünyası için getirdiği riskler ve fırsatları analiz etti. Analizde “Rusya, Ukrayna savaşıyla hem askeri hem de ekonomik olarak zayıflarken, Türkiye, Avrupa Birliği ve Çin bölgede nüfuz için yarışıyor. Yeni düzen Türk dünyasına fırsatlar sunarken Türkiye merkezi gücünü artıyor” ifadelerine yer verildi.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Türk dünyası için getirdiği riskler ve fırsatlar Japonya merkezli nikkei.co.jp isimli sitede analiz edildi. Rusya'nın başlattığı çatışmanın kendisini zayıflattığını buna karşın Türk dünyasının yükselmesinin önünü açtığı vurgulanan haberde, "Bu yenilenen ilgi, güç ortaklarını seçip seçebilecekleri anlamına geldiği için Türk devletleri tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır." denildi.
TDT, GİRİŞİMLERİYLE BÖLGEDE
GÜÇLÜ BİR NÜFUZ KAYNAĞI OLDU
Analizde, Türk Devletleri Teşkilatı'na (TDT) da değinildi. Türk Devletleri arasında kapsamlı işbirliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak 2009 yılında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye aracılığıyla kurulan teşkilatta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkmenistan da gözlemci statüsünde yer alıyor. TDT, girişimleriyle bölgede güçlü bir nüfuz kaynağı oldu.
"TÜRKİYE'NİN TDT 'DEKİ ROLÜ MERKEZİDİR"
Analizde görüşlerine yer verilen, Carnegie Endowment for International Peace üyesi Temur Umarov, "Türkiye'nin TDT 'deki rolü merkezidir. TDT, bölgedeki Türk varlığının meşruiyetinin belkemiği olabilir, çünkü ikili bağlar iyidir" ifadelerine yer verildi.
Türk Devletleri Teşkilatı sonrası Türk topluluklar arasında işbirliği arttı. Analizde, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 13 Kasım'da Türkmenistan'da Azeri ve Türkmen liderlerle üçlü bir toplantı yapmayı planladığını söyledi ve bunun doğalgaz işbirliği alanında "hayırlı gelişmeler getirebileceğini" ima etti. Gerçekleşirse bu, Türk liderin Eylül ortasından bu yana Kafkasya ve Orta Asya'ya yaptığı beşinci ziyaret olacak. Pazartesi günü Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, zirvede ayrıntıya girmeden beş, üçlü anlaşmanın imzalanacağını söyledi." detaylarına yer verildi.
"YENİ JEOPOLİTİK GERÇEKLİK
BİRLEŞİK TÜRK DÜNYASIDIR"
İsminin açıklanmaması kaydıyla nikkei.co.jp' a konuşan üst düzey bir OTS yetkilisi, "Bugün yeni jeopolitik gerçeklik birleşik Türk dünyasıdır" diyerek, "bölgedeki çalkantılı gelişmelerin" "dikkatli bir yaklaşım" gerektirdiğini sözlerine ekledi. TDT'nin Rusya ve Çin'e karşı bir denge işlevi görüp görmediği sorulduğunda ise yetkili, "Zaten Rusya ve Çin'i yalnızca TDT aracılığıyla değil, ikili ilişkilerimiz aracılığıyla da ağır ve başarılı bir şekilde dengeliyoruz." dedi.
RUSYA VE ÇİN İLE ANGAJMAN BİRİNCİ ÖNCELİK
"Rusya hem tarihsel hem de siyasi olarak Orta Asya'ya derinden müdahil olurken, Çin ekonomik olarak müdahil durumda" diyen yetkili, "Rusya ve Çin ile angajman birinci öncelik. Bu bir gerçek ve barış içinde yaşamalıyız. Ulusal ve Türk çıkarlarımıza zarar vermemekle birlikte işbirliği yapmalı ve birbirimizden faydalanmalıyız." ifadelerini kullandı.
ORTA KORİDOR TÜRK DÜNYASINI
BİRBİRİNE BAĞLIYOR
Haberde dikkat çekilen bir diğer nokta ise Türk devletleri arasında imzalanan, dünya için hayati önem taşıyan ekonomik işbirlikleriydi... Analizde, "Semerkand'daki liderler, Çin, Orta Asya, Kafkaslar, Türkiye ve Avrupa'yı birbirine bağlayan Trans-Hazar Doğu-Batı-Orta Koridoru üzerinden Avrasya bağlantısının güçlendirilmesi gibi konularda 10'dan fazla anlaşma imzaladı. Diğer anlaşmalar, basitleştirilmiş gümrük düzenlemelerini ve ortak bir yatırım fonunun kurulmasını içeriyordu. Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Rotası Birliği'ne göre, 2022'nin ilk dokuz ayında koridordaki trafik geçen yılın aynı dönemine göre 2.7 kat arttı, çünkü birçok şirket Rusya'dan geçen anakara bağlantısını kullanmaktan kaçındı." bilgisi paylaşıldı.
TÜRKİYE RÜŞTÜNÜ İSPATLADI
Türkiye yeni dünya düzeninin parlayan yıldızı... Sahada ve masada kazandığı zaferler, yürüttüğü örnek diplomasi ve yeni konjonktürde üstlendiği 'vazgeçilmez müttefik' Ankara'nın elini güçlendirdi.
Haberde, "Sadece Türkiye tarafından tanınan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gözlemci üye olarak kabul edilmesi, Ankara için diplomatik bir zafer olarak görülüyor ve Türkiye'nin blok içindeki artan nüfuzunu gösteriyor." denildi.
Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'nde liderler, düzenli güvenlik istişarelerine devam etme konusunda anlaşmış, "savunma sanayii ve askeri işbirliği alanında daha yakın işbirliği" çağrısında bulunulmuştu.
Türkiye'nin savunma sanayisinden çıkan yerli ve milli silahların üstünlüğüne de atıfta bulunana haberde, "Azerbaycan, Türkiye'den gelen silahlı insansız hava araçlarının yardımıyla, daha önce Ermeni güçleri tarafından kesin bir 2020 zaferiyle ele geçirilen topraklarının çoğunu geri aldı. Bu, Orta Asya Türki devletlerini Türkiye'ye yeni bir açıdan bakmaya sevk etti.O zamandan beri Türkiye, Türkmenistan, Kazakistan ve Kırgızistan'ı İHA'larıyla da silahlandırdı, Mayıs ayında Kazakistan ile bir askeri istihbarat işbirliği protokolü ve bu yıl Özbekistan ile çok sayıda askeri işbirliği anlaşması imzaladı." ifadeleri kullanıldı.
"TDT'NIN AVRASYA'DA ÜÇÜNCÜ BİR GÜÇ
OLARAK İLERLEME FIRSATI VAR"
Görüşleri analizde yer alan, Washington merkezli bir düşünce kuruluşu olan Middle East Institute'un ekonomi ve enerji programında yerleşik olmayan bir üye olan Michael Tanchum, "Rusya Ukrayna ile meşgulken ve Çin iç sorunlarla karşı karşıyayken, TDT'nIn Avrasya'da üçüncü bir güç olarak ilerleme fırsatı var." dedi.
Özbekistan doğumlu Carnegie Endowment for International Peace üyesi Umarov ise "Orta Asya devletleri, bölgede hiç kimsenin tam hakimiyete sahip olmaması için mümkün olduğunca çok sayıda alternatif ortak istiyor" dedi.
AVRUPA DA ORTA ASYA'YA TAŞINMAYA ÇALIŞIYOR
Ekim ayı sonlarında, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Kazakistan'da düzenlenen ilk AB-Orta Asya liderleri zirvesine katıldı. Ve 16-17 Kasım tarihlerinde, AB'nin Dışişleri Başkanı Josep Borrell, ilk AB-Orta Asya Bağlantı Konferansına ve olağan AB-Orta Asya Bakanlar konferansına katılmak üzere Özbekistan'ı ziyaret etti.
Borrell geziden sonra resmi blogunda "Bugünlerde Orta Asya, jeostratejik ve jeoekonomik açıdan olayların merkezidir. Orta Asya'ya gittiğinizde yeni bir dinamik olduğunu hissediyorsunuz. Rusya'nın ve Çin'in de bölgede önemli bir rol oynadığı ve oynamaya devam ettiği açık" şeklinde konuştu.
Pekin de niyetini açıkça ortaya koydu. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, salgının başlamasından bu yana ilk dış ziyaretini Eylül ayında Kazakistan'a yaptı.
Jinping,"Uluslararası durum nasıl değişirse değişsin, Kazakistan'ın bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumasında kararlılıkla desteklemeye devam edeceğiz, istikrar ve kalkınmayı sağlamak için devam eden reformlarınızı kesin olarak destekleyeceğiz ve herhangi bir gücün Kazakistan'ın içişlerine müdahalesine kategorik olarak karşı çıkacağız" dedi.
Tarih: 02-12-2022