İONYA Devleti Hayaline İzmir Geçit Vermez
Ege'nin incisi, Türkiye’nin göz bebeği İzmir. Kurtuluş Savaşı'mızın ve Bağımsızlığımızın mührü olan şehir. İstanbul’dan önce, Müslüman yurdu olan, zerafet şehri İzmir. Bu günlerde İzmir, tartışmaların odağında bulunmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, internet üzerinden katıldığı bir toplantıda, İzmir’e özgü bir paradan ve bayraktan bahsetmiştir. İzmir’e özgü tasarımı dahi yapılan, yeşil beyaz renkli bayraktan eyalet iddiaları gündeme geleceği için vazgeçildiği beyan edilmişt
Yeniden Refah partisi Siyasi İşlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Başkanı Av. Bayram Sakartepe yapptığı açıklama da Ege'nin incisi, Türkiye’nin göz bebeği İzmir. Kurtuluş Savaşı'mızın ve Bağımsızlığımızın mührü olan şehir. İstanbul’dan önce, Müslüman yurdu olan, zerafet şehri İzmir. Bu günlerde İzmir, tartışmaların odağında bulunmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, internet üzerinden katıldığı bir toplantıda, İzmir’e özgü bir paradan ve bayraktan bahsetmiştir. İzmir’e özgü tasarımı dahi yapılan, yeşil beyaz renkli bayraktan eyalet iddiaları gündeme geleceği için vazgeçildiği beyan edilmiştir" diyerek tepki göstererek konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
Bayrak ve para bir ülkenin Egemenliğinin ve Bağımsızlığının sembolüdür. İzmir’imizi temsil edecek; Uğrunda binlerce şehit verdiğimiz, ay yıldızlı bayrağımızdan daha güzel hangi bayrak vardır? Bunu anlamak mümkün değildir. Fakat yakın tarihimize bakarsak olayları daha iyi anlayabiliriz. O zaman taşların yerli yerine oturduğunu görebiliriz.
Ülkemizin Avrupa Birliği'ne alınmayacağı anlaşılınca, bazı İzmirli işadamları, “AB’ye Türkiye giremiyorsa, İzmir girsin” tartışmalarını alttan alta başlattılar. Bu sözün anlamı Anadolu’dan ve Türkiye’den kopartılacak bir Ege bölgesinin, AB'ye katılmasını arzu etmek demektir. Yine o günlerde İzmir’in en büyük işadamları derneğinin yayın organı “ Hadi Yine Yeniden Gavur İzmir’e “ manşetiyle çıkmıştı. Yurtdışı destekli bir lobinin, alttan alta bu çalışmaları yürüttüğü hemen hissedilmekteydi.
Yunan işgali yıllarında, İngilizlerin desteği ile 30 Temmuz 1922 tarihinde Batı Anadolu’da, İonya Devleti kurulduğu ilan edilmişti. Başkenti İzmir olan bu devletin yüzölçümü yaklaşık on sekiz bin kilometre kareydi. İngilizler bu devletin, hükümet yetkililerini de atamışlardı. Bu sözde devlet, Türk ordusunun 9 Eylül 1922 günü İzmir’e girmesiyle ortadan kalkmış oldu. İngiliz işbirlikçisi İonya devletinin ömrü, bir ay on gün sürdü. Bu sözde devletin hükümet yetkilileride Yunanlılarla birlikte, Anadolu topraklarını terk etti.
Serv’in bir parçası olan bu plandan tarih derslerimizde pek bahsedilmedi. Oysa önemli bir ayrıntıdır. Bu ayrıntıları bilmezsek, bu topraklarda hala devam eden Emperyalist planların farkına varamayız. Bundan dolayı, son yıllarda birbiri arkasına gelen bu talihsiz açıklamaları, pek iyi niyetli bulmuyoruz. Elimizde kalan son toprak parçası Anadolu’yu parçalamak ve kendilerine bağlı uydu devletçikler kurma hayalinden Emperyalistler hiç vazgeçmedi. Bu resimleri birleştirdiğimizde, ülkemizin geçmişte olduğu gibi bugün de saldırıların hedefinde olduğunu anlamak zor olmamaktadır.
İktidar ile Ana Muhalefet Partisi arasında, bu konuda yaşanan eyalet polemiğini de dikkatle seyrediyoruz. CHP yetkilileri, yanlış anlaşılmaktan ve öküz altında buzağı aramaktan bahsetmekte; İktidar temsilcileri ise olayın analizini yapmak yerine, eyalet eleştirileri ile cevap vermekteler. Maalesef soğukkanlı bir açıklama duyamadık. Yapılmak istenen eyaletten öte, İonya Devleti hayalinin hayata geçirilmesini içeren, sistematik bir planın uygulamasıdır.
Temsil makamında bulunan insanların, beyanat verirken çok daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Halkımız ve İzmirliler, Türkiye Cumhuriyetinin kurucu unsuru olduğunu, her seferinde dile getiren CHP’nin olayı ört bas etmek yerine, bir şeyler yapmasını beklemektedir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in en azından parti disiplin kuruluna sevk edilmesi gerektiğini düşünmektedirler.
Son günlerde yaşanan bu gelişmeler, Milli Görüşü bir kez daha haklı çıkarmıştır. Önce var olacağız, eğitimli olacağız, şuurlu olacağız ve rakiplerimizi iyi tanıyacağız. Hepsinden önemlisi ise birlik içinde olacağız.
Bu vatanın gerçek sahipleri Aziz Şehitlerimizdir. Hiç kimse, vatan toprağından bırakın bir parça koparmayı, bir çakıl taşı bile koparamaz. Bu hayali kuranlara, Çanakkale’yi, 9 Eylül’ü, 20 Temmuz Kıbrıs Zaferi'ni bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu millet en zor ve zayıf zamanında, vatanına ve bayrağına uzanan elleri kırdı. Yine yaparız. İzmir’e kurulan bu tuzağa Milletimiz izin vermeyeceği gibi, İzmirli de izin vermeyecektir.
Tarih: 02-07-2020