Metaverse Dünyasında Türkiye’yi Parsel Parsel Satıyorlar

IdeaSoft CEO’su ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara, Metaverse dünyasında Türkiye’de şu ana kadar 30 bin, İstanbul’da ise 15 bin parsel satıldığını söyledi.

Sanal evren Metaverse’ün e-ticarete etkilerini değerlendiren IdeaSoft CEO’su ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara, “İnternet üzerinden ürün satın alma teknolojisi ilk tanıtıldığından beri, gerçek dünya ile dijital dünya arasında bir ayrım vardı.

Geleneksel fiziksel mağazalardan ürün satın almak, alışveriş yapanlara satın almadan önce ürünlere fiziksel olarak dokunma veya ürünleri deneme olanağı verirken, e-ticaret geleneksel ticaretin aksine herhangi bir fiziksel temas olmadan tamamlanıyor. Metaverse, önceden ayrı olan bu iki ticaret dünyasının, e-ticareti sonsuza dek yeniden tanımlayacak bir deneyim yaratmak için birleştiği yer olacak. Metaverse fiziki ve sanal alışverişi birleştirip yeni bir düzen yaratacak” dedi.

Ayasofya Cami de Metaverse de satışa çıkarıldı

Metaverse evrenine yatırım yapan ABD merkezli bir emlak şirketi, aralarında Ayasofya-i Kebir Camii ve Sultan Ahmet Camii’nin de bulunduğu çok sayıda dini ve kültürel yapıyı pazarlama nesnesi haline getirerek internet ortamında “satışa” sundu.

Metaverse dünyasında Türkiye’de şu ana kadar 30 bin, İstanbul’da ise 15 bin parsel satıldığını sözlerine ekleyen Özkara, “Bundan sonra önümüzde, Low, earth, orbit uydular (Starlink), bitki tabanlı et, Quantum, Robotik, otonom araçlar ve uçan araçlar var. Cryptocurrency ile başlayan trend Web 3.0’a evriliyor. Web 3.0 özelliğinde data kullanıcıya ait kalıyor ve bundan data sahibi para kazanıyor. Metaverse dünyasında yazılımsal yani teknoloji geliştirme anlamında bir problem yok, hızlı gelişebilmesinin önü açık. Ancak cihazlar anlamında bir miktar daha maliyetlerin düşmesi, herkes için erişilebilir olması ve bir miktar daha gelişmesine zaman var.

Metaverse’ün henüz bizi neyin beklediğini bilmediğimiz adımları var. Güncel hayatımız üzerinden yorumlarsak, bugün yazılı, resimli veya videolu olarak sosyal medyayı kullanıyoruz. Ya da online alışveriş yapıyoruz, seçiyoruz, sepete atıyoruz, kredi kartımızla ödeyip satın alıyoruz. Bunu birazcık daha üç boyutlu bir dünyada yaşayacağız. Yani sosyalleşmeniz, sosyal medya veya whatsapp’taki gibi değil, birebir sesli olarak ya da birbirinizin avatarını (karakterini) gördüğünüz bir hayat gibi olacak. Ya da alışverişinizi yaparken tıpkı fiziki dünyadaki gidip bir reyondan ürün alabilecek, e-ticaret sitesinde sepete atmak yerine orada inceleyerek, dokunarak belki fiziki bir alışveriş gibi sepetinize atarak alışveriş yaptığımız bir dünya olacak. Çok kısa vadede hayatımızın içerisine gireceğini, tüketicinin buna alışacağını öngörmesem de muhtemelen birkaç yıl içinde yakın gelecekte bizi böyle bir dünya bekliyor olacak” şeklinde görüşlerini dile getirdi.