içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Devletlerin COVID-19 İle İmtihanı

Hele bir bakın halimize:
Bilinen modern dünyanın Aralık aylarından bu yana geldiği şu iç acınası hale bir göz atın. Büyük ekonomiler, devletler, ülkeler resmen dizlerinin üstüne çökmüş durumda. 

Korku, sinir harbi, tereddüt, maddi kayıp, derken her ülke bir diğerinin samimiyetini, dostluğunu, ortaklığını sorgular hale gelmiş . Bilinen ortaklıklar, organizasyonlar kafalarda bitmiş. Ve en önemlisi , insanoğlu bir kez daha ölümünün ne kadar yakın ve ani olabileceğini görmüş.

Bu kadar sıkıntının içinde zambaklar da açtı tabii ki...Canlarını hiçe sayan sağlık çalışanları, onlara gösterilen saygı ve sevgi, balkonda dans eden, müzik yapan insanlar, komşusuna yardıma koşanlar , ekmeğini bölüşünler... İnsanlığın kötü yanı kadar iyi yanını bize hatırlatan değerli anlar.

Fakat bugünkü konumuz kişiler değil, onlar için var olan ve kurulmuş olan Devletler..

Günümüzde, devletler aslında irili ufaklı birer şirkettirler ve biz vatandaşları da onların ayakta kalması için çalışan, sisteme ayak uyduran, vergisini ödeyen, sistem içerisindeki çarkta bulunan küçük dişlileriz.

Şirketlerin ayakta kalması için çalışanların çalışmaya devam etmeleri, çalışanların ayakta kalmaları için de mutlu olmaları, yemek yemeleri, sağlıklı olmaları gerekir. Gerekir ki, düzen devam edebilsin.

Şu anda içinde bulunduğumuz sistem, şirket gibi çalışmayan ülkeler için tam bir yıkım olurken, zor günler için kenara fon oluşturmuş şirketler(devletler) için çok daha idare edilebilir bir durumdur.

Amerika, sadece Hollywood filmlerinde dünyayı kurtarmaya dursun, İngiltere, sadece Brexit için oy verdiği liderinin aslında başka hiç bir işe yaramadığını fark ederken, İtalyanlar artık üstlerine yapışmış “Know-it-all” yani her şeyi bildiğini sanan durumun yol açtığı pervasızlıkla çok ciddi kayıplar vermişken, Kanada bütün vatandaşlarına istemeleri karşılığında 2.000 dolarlık aylık yardım yatırmaya başlamış ve bunu eylül ayına kadar uzatmıştı. Diğer yandan, Almanya kapatılan şirketlerin çalışanlarına maaş yardımı yaparken, Finlandiya ev kiralarına kadar her şeyi ödemeyi taahhüt etmişti. Bu sırada zaten çok ciddi ekonomik sorunlar içerisinde bulunan Türkiye durumu hiç de fena yönetmedi. Evet, belki bazı aksaklıklar yaşandı ama benim şahsi fikrim biraz da insanlarımızın doğasında olan dayanışma ve yardım özelliği ile güzel bir sınav verdik, veriyoruz.



Peki Çin bunların neresinde?
Mayıs ayının başında Dünya yatırımcılar fonunun bir seminerine konuşmacı ve dinleyici olarak katıldım. Sır olmayan ve burada yazabileceğim bir konu başlığı da şuydu: Amerika, Kanada ve Avrupa bloğunun bu olayların sorumluluğunu öyle ya da böyle virüsün çıkış yeri olan Çin’e yıkacağı. Bu teoriye gore 2 trilyon dolar ila 5 trilyon dolarlık uzun vadeli bir ceza kesileceği konuşuluyor. Böylece devletler kayıplarını bir şekilde karşılarken, gelişmekte olan Çin ekonomisine de gem vurmayı planlıyorlar.

Peki ama akıllardaki sorular şunlar :
- Amerika filmlerinde olduğu gibi tam kaybederken daha güçlü bir şekilde ayağa kalkabilecek mi?
- Çin bir sürpriz yapıp kötü adam olmadığını kanıtlayabilecek mi?
- En önemlisi , en kötü anlarda bir blok halinde güçlü durması için kurulan Avrupa Birliği’nin tanzimat fermanı ne zaman yayınlanacak?

Önümüzdeki günlerde, dünya üzerindeki birçok şirket (devlet) çok daha zor durumlara girecek, ve çalışanlarından yardım isteyecek… Tıpkı Türkiye`nin IBAN numaralarını televizyondan yayınlaması gibi…

Deprem yardım parası, Kızılay yardım parası, Suriye yardım parası, Fenerbahçe`ye yardım parası, haklı haksız, gönüllü gönülsüz bu millet dolandırılsa da , kandırılsa da, yardıma, ihtiyacım var diyene düşünmeden yardım etti hep. Ben yardımı yaparım Allah görür dedi, kapattı konuyu…

Ama dünya üzerinde böyle çok ama çok az millet var.. İşte diğer ülkeler böyle bir yardıma muhtaç kalırlar ise vay hallerine, çünkü ne kadar kızsak da kendimize biz Türkler zor zamanların insanlarıyız ve halden anlarız. Her şeye rağmen bir oluruz…

O yüzden Allah her şirkete (devlete), böyle çalışan nasip etsin…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum