içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Kurtuluş Günleri Kaldırılsın
Türk korkusunu yerinde keşfettim. Bir önceki yazımda bahsetmiştim. Türkiye’nin sınırlarına hapsedilemeyen enerjisiyle örnek bir muallim olan Gökhan Erenoğlu’nun yetiştirdiği talebelerden İskeçeli Yasir İhtiyar kardeşimizin düğününe iştirak etmek için geçtiğimiz hafta sonunu Yunanistan’da geçirmiştik. Hani, bir dost karşıma geçip yediğin içtiğin senin olsun yaşadıklarını anlat dese ona bir cümleyle şunu söylerdim: Türk korkusu Yunanistan’ın iliklerine kadar işlemiş. İşte bu ya, elin gâvurunu nasıl da sindirmişiz demenin bir faydası yok. Zira iki komşu ülkenin ilişkileri korku ya da nefret duyguları üzerine bina edilemez. Rejimlerin ideolojileri dış ilişkilerin yönlerini tayin edemez. Dolayısıyla bu günlerde Doğu Akdeniz’deki enerji yatakları üzerindeki paylaşım sorunları ve buna binaen Türkiye’nin Libya ile geliştirdiği ikili mutabakatlarından sonra yeniden nükseden Rumlardaki Türk korkusunu izale etmemiz gerekiyor. Büyük ve güçlü bir devlet olmamız doğal olarak inisiyatif almamızı iktiza ettiriyor. Dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi Türkiye’nin de etrafındaki ülkelerle çeşitli sahalarda sorunlar yaşadığı bir gerçektir. Coğrafyamız üzerindeki öncelik bize bırakılsa komşularımızla sorunsuz bir ilişki geliştirebiliriz. En doğal haklarımıza müdahale edildiğinden bir türlü boyun ağrılarından kurtulamıyoruz. Uzun bir süredir enerjimizi boşa harcatan başta terör gailesi olmak üzere komşularımızla doğal olarak geliştirmekle yükümlü olduğumuz beşeri münasebetlerde ayağımıza takılan çalılardan ziyade o çalıları yolumuza atanları bilmeli ve onlarla uğraşmalıyız. İngilizler Aradan Çıksın Bu noktada karşımıza Büyük Britanya Krallığı çıkıyor. Yeryüzünde Türk Milletinin en büyük düşmanı olan İngilizler işgal ettikleri topraklardaki düzeni yıkıp kaynakları tarumar ettikten sonra zahiren çekilip gitseler de sonradan harlayabilecekleri külleri toprağa gömmüşlerdir. Bu gün Türkiye’nin komşularında görünüşte bir İngiliz varlığı yoktur. Ancak giderken arkalarında bıraktıkları adamları ve ektikleri fitne tohumları vardır. Bakınız İngiltere ve müttefiklerinin teşvikiyle Anadolu'yu işgal edip sonunda büyük hüsrana uğrayan Yunanistan'ın başına gelenler belgeler ve tanıklıklar ışığında İngiliz diplomat ve araştırmacı Michael Llewellyn Smith’in "Yunanistan'ın Anadolu Hayali /1919-1922" adlı eserinde şöyle anlatılıyor: Bu hikâye bizi klasik devirlere taşıdı. Bu Şans'ın her daim Kader'in en büyük yardımcısı olduğu gerçek bir Yunan tragedyası. Yunan ırkının kanı ve yapısı ne kadar değişmiş olursa olsun, Alkibiades'in zamanından bu yana karakterini değişmeden muhafaza etmiş olduğu görülüyor. Eskiden beri hizipleşmeyi her çıkarlarının üstünde tutarlardı ve krize girdiklerinde başlarında çok büyük bir lider vardı. Yunanlıların parti siyaseti sevdası ile Venizelos'un üzerlerindeki nüfuzu arasındaki karşılıklı etkileşim, oyundaki fiilleri oluşturur. Sahne ve ışıklandırması Büyük Savaş'a aittir ve konusu, "Yunanistan'ın rüyalarındaki İmparatorluğu kendine rağmen nasıl kazandığı ve uyandığında nasıl bir kenara fırlatıp attığı"dır Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasından hemen sonra, Ocak 1915'te İngiltere, Yunanistan'ın Antant safında savaşa girmesi halinde kendisine Anadolu'da "büyük bölgesel tavizler" önerdi. Bu teklifle harekete geçen bir dizi olay, trajik bir biçimde 1922'de Anadolu'daki Helenizm'in kökünden sökülmesi ile sonuçlandı. Sözü daha fazla uzatmaya hacet yok. Hülasa; Türkiye ile Yunanistan iki komşu devlettir. İngilizlerin çeşitli vaatlerle kandırdığı Rumlar Anadolu’yu işgale kalkışıp hesapsız zulüm işlemişlerdir. Ancak sonunda derslerini alıp çekilmek zorunda kalmışlardır. Bu günlerde Doğu Akdeniz’deki enerji yataklarının paylaşımı konusunda Yunanistan’ın yapacağı en akıllı iş Türkiye’nin paylaşım içerikli işbirliği önerilerine cevap vermesidir. İki ülke aralarındaki ilişkilerde İngiliz gölgesinden çıkmalıdır. Jest yapmak bir büyüklük misyonudur. Türkiye bu görevi yerine getirmek için artık şu anlamsız kurtuluş günlerinden vazgeçmelidir.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum