içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Özgür Özel’in Diyalog Yolculuğu Sabote mi Edilmek İsteniyor?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel 31 Mart seçimleri sonrasında hiç kimsenin beklemediği bir liderlik sergiledi.

31 Mart seçimlerinden önce CHP’nin Türkiye ölçeğinde böyle bir başarıya ulaşacağı beklenmediği içinde hesaplar değişti. Çünkü muhaliflerin tüm hesapları CHP’nin başarısız olmasına göre kurgulanmıştı.

Kılıçlar çekilmiş adeta hesaplaşma günü bekleniyordu. Ama 31 Mart seçim sonuçlarıyla birlikte hesaplar değişti. Sadece hesaplar değil, dengelerde değişmişti.

Lider değil, bir emanetçi olarak görülen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart seçim sonuçları ile tarihi bir başarıya imza atmış, tüm dengeleri de hesapları da değiştirmişti.

31 Mart seçimleri sonrasında Genel Başkan olarak Özgür Özel’in vereceği mesajlar tüm Türkiye kamuoyu tarafından merakla izleniyordu.

Özgür Özel, kamuoyuna hiçte kendisinden beklenmeyecek olumlu ve pozitif mesajlar vermeye başlamıştı.

Kutuplaşmacı, gazeteci sanatçı veya CHP içinde ki muhalif odaklar bu söylemlerden hiçte hoşnut değillerdi.

Oysa Özgür Özel’in diyalog ve uzlaşmacı söylemleri kamuoyu tarafından takdir görüyordu.

Bu pozitif söylemler devam ederken Özgür Özel’in, Cumhurbaşkanı ve Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gibi liderleri ziyaret etmesiyle yeni bir sürece girildi.

Kamuoyu, CHP’den hiç beklemediği, alışık olmadığı; uzlaşmacı, diyalogdan ve barışçı bir dil kullanmasından son derece memnundu.

Ama bu gelişmelerden memnun olmayan, mutlu olmayanlar da vardı.

CHP Genel Başkanı kısa süre içinde oyun kurucu ve liderlik özelliklerini sergileme fırsatı buldu. Son seçimde her kesimden oy alan CHP’nin bu yeni yaklaşımı doğruydu ama özellikle CHP içinden ve dışından bazı kesimler bu gelişmelerden memnun değildi. Sabote etmek için harekete geçen gazeteci, sanatçı ve muhalif isimler Özgür Özel’in bir gazeteci ile görüşmesini dahi fırsat bildi.

Özgür Özel’in başka mahallelere yönelik hamlelerini bertaraf etmek ve kendi mahallesine hapsetmek adına saldırgan söylemlere sarıldılar.

Bu kesimler kutuplaşmacı siyasette CHP’nin yüzde 25’e demir atıp bir adım ilerleyememesini hiç umursamıyordu. Çünkü kutuplaştırıcı siyasetten besleniyorlardı.  

Kabul etmek gerekir ki CHP Genel Başkanı Özgür Özel’de bu kutuplaştırıcı siyasetin CHP’nin faydasına olmadığını görmüş, 31 Mart seçimleri öncesinde bu söylemlerin dozunu düşürürken emekli, ekonomi gibi toplumsal ve ekonomik konulara yönelik söylemleri seçim stratejisinin ana merkezi yapmıştı.  

Kendi adıma ifade etmem gerekirse bu diyaloğ ortamı hangi liderin veya partinin lehine olursa olsun bunlardan öte benim için tek gerçek ülkemin lehine olmasıdır. Bu uzlaşmacı dilin bir partinin aleyhine veya lehine olması ile ilgili değilim. Ama ülkemin faydasına olan her adımı da olumlu olarak değerlendiriyorum. Çünkü bu ülke kutuplaştırıcı siyasetin sancılarını yaşamaktadır. Cepheleşme siyaseti bu ülkeye en büyük kötülüktür. Bu ayrışma ülkemize her alanda kaybettirmektedir. Bu nedenle de Özgür Özel kesinlikle bu söylemi sekteye uğratmamalı. Bu uzlaşmacı siyaseti nedeniyle kendisini eleştiren, küçük ama sesi fazla çıkan grupların etkisi altına girerek bu yoldan dönmemelidir. Tam tersine bu konuda daha çok açılımlar yapmalı, kendisine karşı örülmeye çalışılan duvarları yıkmalıdır. Belediye başkanlarına da başlattığı bu diyalog açılımlarına uygun adımlar atılması yönünde ilkeler belirlemeli. Bazı kesimlerin CHP’ye biçtikleri değişmez rolleri değiştirmelidir. Ülke çıkarları için CHP artık kendi mahallesinin dışına çıkarak farklı kesimlerin sesi olmayı da başarmalıdır. CHP, toplumun önemli bir kesiminin de endişe duyduğu milli güvenlik ve dış politika gibi konularda daha çok net, açık mesajlar vermeli. Ülkenin milli güvenliği, terörle mücadele, dış politika gibi alanlarda CHP’nin ne düşündüğü kamuoyuna net ve duru bir şekilde anlatılmalı. Bu konu CHP’nin en zayıf noktası olarak seçmende endişe noktalarıdır. Bu endişeleri gidermekte CHP’ye düşer.

Bu konuda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yurt dışı gezilerinde Dışişleri, Savunma bakanlığı gibi ilgili bakanlıklardan brifing alma isteği önemli ve olumlu bir adımdır.

Geçmişte CHP’nin yurtdışında Türkiye’yi özellikle Avrupa ülkelerine şikayet eden yaklaşımları halk nazarında olumlu karşılanmamıştır.  

Özgür Özel bu konuda da farklı bir yaklaşım sergilemekte CHP’nin bilinen klasik yaklaşımlarının ötesinde adımlar atmaktadır.  

Türkiye’nin çıkarlarına yönelik CHP’nin yeni yaklaşımları kamuoyu tarafından yakından izlenmektedir. Bu olumlu adımların devam etmesi bizim de dileğimizdir. Aksi takdirde CHP’ye giden bu emanet oyların kalıcı olmayacağı da bilinmelidir.

CHP bu olumlu adımlardan küçük hesaplar veya birtakım muhalif söylemler nedeniyle vazgeçerse, iktidar olma hedefinden tamamen uzaklaşırken, yüzde 25’ler bandına demir atmaya devam edecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum