Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekim ayının başında, Ak Saray’da “Camiler ve ve Din Görevlileri Haftası”ndaki kadınlar ve camilerle ilgili bir takım ifadelerde bulunmuştu. Şöyle ki; Erdoğan, camilerin kapısının kadınlara açık olması gerektiğini belirterek “Camilere kadınlar giremez diye bir ayet mi var? Ben ne okudum, ne gördüm, ne biliyorum.” demişti. Erdoğan, Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı’na atanan Prof. Dr. Huriye Martı’yı örnek göstererek, “Eğer bugün huzurlarınızda bir Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı hanım hocamız varsa, işte bu tabuları yıkmaya başladığımızın alametidir” demişti.

Erdoğan’ın bu konuşmasına hepimiz hatırlıyoruz ki, İslamcı camiadan büyük tepkiler gelmişti. Özellikle Cübbeli Ahmet Hoca’nın da aralarında bulunduğu İsmailağa cemaati Kadın vaizleri insanlara vaaz vermesine sert bir şekilde eleştirmişti.

Cübbeli Ahmet, 18 Aralık ‘ta gerçekleştirdiği sohbetinde, ilahiyatçıların yöneticileri (yani kastetitiği Erdoğan’dır) yanlış bilgilendirmesine örnek olarak, Hz. Ayşe’ yi örnek göstermişti.

Hz. Ayşe’nin yüzü açık şekilde sohbetinin olmadığını bu konuda uydurma rivayet olduğunu söyledimiştir. Hz. Ayşe’nin perde arkasından konuştuğunu ve zaten bu konuda bir ayet olduğunu söyleyen Cübbeli,” Siz zannetmeyin ki caminin ortasına oturmuş, bütün erkekler gelmiş, dinlemiş. Böyle bir şey sakın aklınıza gelmesin.” diyerek dinleyicilerini adeta uyarmıştır.

Daha sonra, “Yöneticilerimizin yanlarına bulunup yanlış fetva verenleri onlardan  uzak eyle, onların yanına ehlisünnet, düzgün fetva verip doğru hakikati beyan edecek alimler eyle. Allah’ın bu dinine, Kuran’ına, kitabına, halel getirecek, milletin akidesine halel getirecek, adamları yetkilileri yakın olmaktan muhafaza eyle. Onların güçlerini kuvvetlerini iptal eyle. Makamlarından onları azleyle. Yöneticilerimizi hakka hayra irşad eyle.” diyerek konuşmasını bitirmiştir.

***

Hepimiz bilmekteyiz ki, Kuran’a halel getirecek bu tür zatların kör düşünceleridir. Üstelik küstahça, söz konusu kişinin uygunsuz videolarına internet ortamlarında rahatça ulaşılabiliniyorken, bu kadar fütursuz bir dille beddua edebilmek onun ne haddinedir. Cübbe ve sarık takmakla keşke alim olunabilseydi…