içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Kararmasın Cumalarınız

Kara Cuma asıl adıyla bilinen Black Friday, adından da kolayca anlaşılabileceği üzere doğrudan ülkemizin kültürü ile ilgili özel günlerinden biri değildir. Açıkcası bu kavram ülkemizin geriden takip ettiği bir alışveriş çılgınlığıdır. Bunun dışında dolayısıyla market temelli bir gün olan kara cuma aslında markaların insanları avlamak için geliştirdiği günümüz kapitalizmin 'etkinliklerinden' biridir. Genel anlamda insanların ihtiyaçlarını ve zevklerini daha ucuza elde etmelerini sağlamak amacıyla fazlasıyla popülerliğe bile ulaşmış bir gündür.

***

Özellikle Amerika Birleşik Devletlerin'de, Yılbaşı ve Noel öncesi alışveriş döneminin başlangıç günü düşüncesi  1932 yılından beri var olan bir durumdur. Ancak günü özel bir isimle adlandırmak akıllarına ilk kez 1961 yılında gelmiştir.

Kara Cuma, insanlara hayatta kalma maliyetlerini kısa bir süreliğine  bile olsa daha az miktarlar ödenerek daha fazla mal alınacak şekilde desteklemek amacındadır. İndirimler ve kampanyalar sayesinde dükkanlar yüksek kârlar elde etmiş ve bu yüksek kazançlarından faydalanabilmenin doruklarına ulaşmak amacıyla sabah erken saatlerde dükkanlarını açıp gece geç saatlere kadar çalışmışlardır. Bu durumdan yararlanmak amacıyla sadece çalışma saatlerinde değil fiyatlarda da yüksek miktarlarda cezbedicilik içeren değişiklikler görülmüş ve insanları ihtiyaçlarından fazlasını almaya ve para harcamaya itmiştir.

***

Peki Kara Cuma nasıl ortaya çıktı? Ve bizimle iligisi var mıydı?

Aslında Black Friday ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde kutlanmaya başlanmış. Sonra da İngiltere ve Kanada da kutlamaya eşlik etmiştir. Fakat İngiltere ve Kanada’nın Black Friday olarak adlandırdıkları tarih, Amerika Birleşik Devletleri’nin kutlama yaptığı tarihten farklıdır. Dünyada genel olarak talep gören Kara Cuma kutlamaları Amerika Birleşik Devletleri’nde kutlanan Black Friday günüdür. Bu günde dünyanın önde gelen perakende ürün satıcıları ve ünlü marka mağazaları önemli indirimlerde bulunur. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde bazı mağazalar, ürünlerini maliyetine satarak yoğun talep görürler.

 

Gelelim Kara Cuma'nın isminin nereden geldiğine...

Mitlere göre Kara Cuma, dükkanların açılış saati olan  sabah 04.00 ila 05.00’daki havanın renginin siyah olmasından -çünkü o saatlerde müşterilerin marketlerin önünde bekliyor olmasından kaynaklı- gecenin renginin getirdiği zifiri karanlık.

Başka bir inanışa göre ise, Kasım ayının son Perşembesi ABD'de geleneksel Şükran günüdür. Ertesi gün, Cuma, Noel alışverişi başlangıcıdır. Yıl boyu zarar etmiş dükkanlar kâra geçmeye başlar. Bilançolarda zarar kırmızı, kâr siyahla yazılır. Bu yüzden Kasımın son Cumasına “Siyah Cuma” denir.

Bir başka söylentiye göre ise; Amerika'da 1952 yılında köleliğin kaldırılmasından önce Şükran Günü'nden sonraki Cuma gününde köle sahipleri plantasyondaki siyahi köleleri pazara topluca getirip fiyatlarda damping yapmasıyla Kara Cuma deyiminin buradan çıkması ve evrenselleşmesi.

***

Bizim dinimizin öngördüğü kutsal gün Cuma olduğu için de biz de doğal olarak bugünü 'kara'lıktan çıkarttık 'efsane' yaptık, 'bereketli' yaptık, 'muhteşem' yaptık. İyi de yaptık. Her ne kadar biz kendimizce cumaları aklaştırsak da hâlâ Cumalarımızı 'kara'laştırmaya devam eden çok büyük alış veriş siteleri var. O sitelerden henüz 18 yaşını doldurmuş hatta doldurmamış  ek kredi kartı sahibi çocuklarımız Cuma Gününü dini bir gün olarak değil de, Cuma gününü 'Kara Cuma' veya 'alış veriş günü' olarak  bilinçaltına yerleştirmelerine neden olabilecekleri endişesini taşımaktayım.

Pek çok site aslında özellikle son  üç yıldır ülkemizde olması gerektiği gibi reklamını yaparken 'Efsane Cuma, Muhteşem Cuma' vb. nedense, bir kaç sitedeyse 'Kara Cuma' rezaletini devam ettirmekte. Bu konuda gerekli hassasiyetliğin hiç gösterilmediğini düşünmekteyim.Hatta bu konuyla ilgili olarak Diyanet de  2017 yılında tepkisini koymuş  dinimizde Cumanın ne kadar önemli bir gün olduğununa dair fetva vermiştir. Bu konudaki temennimiz bir sonraki yılda bir daha söylenmemesi.  Çünkü bu bir inanç meselesi, vicdan meselesi, duyarlılık meselesidir.

Bununla birlikte, indirim gerçekten beklenilen kadar yapılıyor mu? Yoksa, alicengiz oyunları mı oynanıyor? Yani tabiri yerindeyse, önce bindirim sonra  indirim mi yapılıyor? Alım gücü düşük vatandaşların beklentilerini karşılıyor mu?

Aslında beklenildiği kadar indirimler yapılmadığının herkes farkında. Peki satın alanlar kimler? Alım gücü yüksek olanlar mı? Hiç sanmıyorum. Ayağını yorganına göre uzatmasını bilmeyen o kadar çok insanımız var ki memleketimizde malesef. Umarım bu alış veriş çılgınlığı "Bereketli ya da Muhteşem ya da Kutsal Cuma" bereket getirip gerçekten beklentileri karşılamıştır.

Yoksa ne de olsa kartımız var düşüncesiyle ihtiyacımız olmayan şeyleri almış olabilir miyiz?  Biraz da iğneyi kendimize batırsak mı?

Ne dersiniz?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum