içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Kadının Yaşama Hakkı Korunmalı

Her yıl olduğu gibi Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. Kadınlar gününde farklı şeyler konuşmamız gerekirken bu yılda, geçen yıllarda olduğu gibi kadına uygulanan şiddet hala gündemdeki yerini koruyor.Kısacası kadına yönelik şiddet ülke gündeminden hiç düşmüyor. Gün olmuyor ki medya sayfalarında kadına yönelik şiddet haberi yer almasın.Bu da bize gösteriyor ki tarih boyunca hep kadınlar, ötekileştirilmiş, şiddete uğramış, susturulmuş.Dünyada veülkemizde kadına yönelik iyileştirici hukuki düzenlemeler yapılmasına rağmen, kadın cinayetlerinin önüne geçilemiyor. Kadın kocasından boşanmak veya sevgilisinden ayrılmak istediğinde, eğer erkek istemiyorsa, kadın  şiddete uğruyor, tehdit ediliyor veya öldürülüyor. Erkek egemen bir toplumda kadının yaşama hakkının koruma altına  alınabilmesi için, geçen süre, prosedürler zincirini beklerken  yaşama hakkı elinden alınabiliyor.

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla, AK Parti  16 yılda kadınlara yönelik Anayasa ve Medeni kanunda, birçok yenilik yapmıştır. Devlet Başkanımız, Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN,  Ailenin temel taşı olan kadına büyük önem vermiştir. Kadınlar da bu değere karşılık AK Partinin kazanması için gece gündüz demeden  çalışmış ve çalışmaya devam etmektedir. Hükümet kadın hakları üzerinde önemle durmuş  bir çok  yasal düzenlemeler yapmıştır. Fakat hala kadına yönelik şiddetin,  önüne ne yazık ki geçilememiştir.

Yasal düzenlemeler,  Anayasanın 10. Maddesine: “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” hükmü eklenmiştir. Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan  İstanbul Sözleşmesi imzalanmıştır.  Bu sözleşmenin uyum yasası, 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi” yasası 2012 yılında Meclisimizde kabul edilmiştir. Kolluk kuvvetleri de 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma talep eden kişinin gördüğü şiddet sonucu hayati tehlikesi bulunduğuna hükmederse, sonradan aile mahkemeleri tarafından onaylanmak koşuluyla koruma kararı çıkartabilmektedir.Adalet Bakanlığı verilerine göre, kolluk kuvvetlerinin aldığı, mahkemeler tarafından onaylanan karar sayısının 2013’te 60 bin civarındayken 2017’de 100 bine yaklaştığı ifade edilmektedir. Bu durumda son 5 yılda kolluk kuvvetlerinin acil durum kapsamında verdiği koruma kararı sayısında yüzde 70’e yakın bir artış var olduğu görülmektedir.

Yine hükümetin 2012 yılında çıkardığı 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un yürürlüğe girmesi sonrası Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, yasanın yürürlüğe girdiği ilk yılda koruma taleplerinde 2 kattan fazla artış yaşandığı, 2012'den bu yana geçen sürede korunma talebinde bulunan kadınların sayısında beş kat artış olduğunu yapılan araştırmalar göstermiştir.Söz konusu kanunun amacı fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan  evli veya bekar tüm kadınlara korunma talebinde bulunabilme hakkı tanınmıştır.

Sadece hukuksal  düzenlemeler yapmakta yeterli değildir. Bireyin korunmasına yönelik yapılan hedeflere eklenmesi gereken bir konuda, Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıdır. Cinsiyet eşitliği temel bir insanlık hakkıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini geliştirmek, yoksulluğu azaltmak, sağlık güvencesi, eğitim,  yaşama hakkının korunması ve refah seviyesinin yükseltilmesini desteklemek gereklidir.

Sonuç olarak, bir çok kadın şiddete uğramasına rağmen, ailesinden destek görmemesi toplum tarafından dışlanması, örf adetlerden gelen baskılar ve korkularla ne yapacağını bilmeyen kadınlar yaşama hakkını kaybedebilmektedir. Kadının eğitimli olması veya yasal hakları hakkında bilgi sahibi olması, kendini korumada önemli bir faktördür. Bu nedenle, Kadının eğitimli olması,  ekonomik olarak güçlendirilmesi, güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplumun oluşmasını sağlar.  

Bu düşüncelerle, tüm dünyada annelerin ağlamayacağı, kadınların şiddete maruz kalmayacağı, yaşama hakkını elinden almak isteyenlere caydırıcı cezaların uygulanacağı, kadının toplumda cinsiyet eşitsizliğine maruz kalmayacağı, yarınlar dilerken,“Bir erkeğe eğitim imkanı verirseniz yalnızca bir erkeği eğitmiş olursunuz. Bir kadına eğitim imkanı verirseniz bütün bir nesli eğitmiş olursunuz. “(BrighamYoung)  diyor ve  8  Mart Dünya  Emekçi  Kadınlar Gününü kutluyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum