içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Bırakın Çocuklar Oyun Oynasın!

Çocuklar özellikle okul öncesi ve ilk okul döneminde yoğun şekilde oyuna ihtiyaç duyarlar. Paylaşmayı, birlikte hareket etmeyi saygı duymayı anlatarak vermeyiz ancak oyun oynarken bu becerilerin hepsini öğrenebilirler.

 Sırasını beklemeyi, arkadaşına saygı göstermeyi, bazen kazanmayı bazen de kaybetmeyi oyun sayesinde öğrenerek gerçek yaşama entegre ederler. Bu nedenle teknolojinin hızla geliştiği bu dünyada sokağa çıkan çıkabilen, oyun oynayacak arkadaş ve ortam bulan çocukları desteklemeli ve gözümüz gibi bakmalıyız aslında.

Büyükşehir koşulları küçük çocuklar için bir parça sıkıntılı. Hem sağlıklı ve güvenilir ortamlar bulmakta zorluk çekiyor çocuklar hem de arkadaş. Eve hapsolmasın, internetten tabletten telefondan başını kaldırsın, enerjisini atsın koşsun istediğimiz çocuklarımız sokağa çıktıklarında mutlu oluyoruz artık.          

Mahallemde sokağa çıkan çocuklar beni öyle mutlu ediyor ki. Mutfakta yemek yaparken oyunlarına konuşmalarına kulak kabartıyorum ve düşünüyorum: “Bu saatte evde internette dolaşacağına evcilik, futbol oynuyor, hayal gücünü geliştirecekleri oyunlar kurmaya çalışıyorlar” diye.

Bizim çocukluğumuzda kimse oyunumuza karışmazdı bazen tatlı tatlı kovarlar ama çocuktur oynayacak da bağıracak da denilerek verilen bir ekmek üstü salçayla gönlümüz alırlardı. Çok gürültü yaptık, rahatsızlık verdik diye kimse ailemize hakaret etmez, bizi aşağılamaz, korkutmazdı.  Ne gönlü geniş insanlarmış.

Dünyanın en güzel sesi olan çocuk sesine tahammülü kalmamış insanların hoşgörüsüzlüğü her zaman rahatsız etmiştir beni. Herkesin benimle aynı şekilde düşünmesine imkan da yok biliyorum ama oynuyorlar diye çocukları korkutmak, tehdit etmek, ailelerine terbiye vermeye çalışmak ne demektir anlam veremiyorum. Dost meclislerinde ahkâm kesen, çocukların ve gençlerin değiştiğini artık saygının kalmadığını iddia eden insanlar o çocukların hayatı öğrenecekleri en büyük araç olan oyunlara tahammül edemiyorlar ne yaman çelişki değil mi?

Hayatı, saygı duymayı öğrensin, telefona bağımlı olmasın demek kolay. Bunun için okuldan gelince bir iki saat oynayan çocuklara tahammül edilecek ve onların hayata hazırlanıp mutlu olmaları için ortam hazırlanacak başka nasıl büyüyüp hayatı öğrenecekler bu çocuklar. Tüm toplumda o çocukların sağlıklı büyüyebilmesi, gelişebilmesi için üzerine düşeni yapacak. Benim üstüme düşlen akşamüstleri bir iki saat seslerini duymaksa seve seve yaparım üstüme düşeni.

Hasta, cenaze varsa çocuklarımıza bu durumu saygıyla karşılamayı ve oyunu biraz ertelemeyi, yeri değiştirmeyi öğretmek de gerekli ama bu durumlar yoksa sadece çocuk sesi istemiyor diye bağıranlar varsa siz de tepki gösterin ki çocuklarımızı korumaya buradan başlamış olalım.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum