içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Liselere Ne Olacak?

Bu yıl liselere yerleşmeye çalışan sekizinci sınıf öğrencilerimiz ve aileleri için durum bir hayli endişe verici halde. Bu yaş grubu ilkokula başlama esnasında yeni bir eğitim sistemi ile karşı karşıya kaldı. 4+4+4 sisteminin uygulamaya konmasıyla atmış ayını dolduran pek çok çocuk okula başladı. Birinci sınıfların kontenjanları o sene ciddi oranda artış gösterdi. Aynı kalabalık sekiz sene devam etti ve şu an o öğrenci grubu liselere giriş sınavı için ter döküyor. Tabi ki dört sene sonra üniversite kapısında yine aynı durumla karşılaşacaklar.

Şu an için büyük şehirlerde sınavla almayan sözüm ona nitelikli olmayan liselerin sınıf mevcutları en az kırk öğrenciden oluşmakta. Ergenlik döneminin en hızlı devrinde yaşayan kırk öğrenci ders dinlemeye ve kendisini fark ettirmeye çalışıyor. Gelecek eğitim öğretim yılında bu sorun kontenjan artırımlarıyla çözülmeye çalışılıyor ancak bu aynı alana daha fazla öğrenci almak anlamına geliyor ve laboratuarlar, spor salonları, resim atölyeleri, çok amaçlı alanlar feda ediliyor.

Bununla beraber pek çok liseye önümüzdeki eğitim öğretim yılında ikili sisteme geçme durumu da bildirilmeye başladı. Günde sekiz dersin yapıldığı bir okulun ikili öğretime geçmesi ders saatleri ve çeşitliliği azaltılmadan yapılırsa ciddi sorunlara yol açacaktır. On altı ders saati okulu açık tutmak eğitimciler için çok ciddi bir sorundur. Güvenlik, temizlik sorunlarını da beraberinde getirir.

Sosyalleşmenin olmadığı, herhangi bir sosyal aktivitenin yapılmadığı, laboratuarsız, spor salonsuz, resim, müzik atölyesiz ve hatta kantinsiz okullara doğru gidiyoruz aslında ve pek çok okul son iki senedir adım adım bu süreci yaşıyor da.

Çocuklarımızın okula mutlu gelmesini ve mutlu ayrılmasını, kendini gerçekleştirmesini, geliştirmesini, gizil güçlerini fark etmesini, öğrenmesini ve mutlu olmasını ve geleceğe umutla bakabilmesini istiyorsak gençlerimizi düşünerek adımlar atılmalıdır. Okul sayılarının arttırılması, okullara yatırım yapılması, meslek liselerine tekrar önlisans programlarına sınavsız geçiş hakkının verilmesi, ders sayısı ve çeşitliliğinin azaltılması, açılan okul türlerinin ihtiyaçlar ve istekler doğrultusunda planlanması, öğrencisi olmayan okul türlerinin açılmaya devam etmesinin durdurulması pek çok sorunu çözecektir. Yani bakanlığımızın atacağı adımları tüm sektör ve ilgili alanlarla müzakere ederek atması gerekmektedir.

Peki tüm bu isteklerimiz hayata geçmezse ne yapacağız? Çalışmaya devam edeceğiz. Hep belirttiğim gibi üniversite kontenjanları sadece sınavla öğrenci alan okulların kontenjanlarıyla dolmayacak. Yarıştan kopmayan, düşse de ayağa kalkmasını bilenler şanslarını kullanmaya devam edecekler. Çalışmak sorumluluk sahibi olmak mutlaka karşılığında güzel şeyler verecek, krizleri fırsata çevirmek de başarıyı beraberinde getirecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum