BERNA NAZİK KÖSEOĞLU

Yine bir Temmuz günü ve sınav sonuçları ile karşı karşıyayız. Liselere giriş sınavları sonrası düşen tansiyon üniversite sınav sonuçlarının açıklanması ile tekrar yükseldi. 18 Temmuzda açıklanması beklenen sonuçlar bir gün önce gece yarısı açıklanarak bir sürprize imza attı.

Aynı zamanda adayların beklenilen sıralamalardan daha geride olan sıralamaları şaşırttı. Öncelikle bu konuya değinmek gerekli. Adayların bekledikleri sonuçlar aslında bir önceki yılın öğrenci dinamiğine göre belirleniyor. Bir önceki yıl sınava giren öğrencilerin genel seviyesine göre yorum yapılıyor. Bazı seneler sınav bir önceki seneye göre kolay veya zor olduğunda adayların sıralamaları değişebiliyor. Bu nedenle öğrencilerimize her zaman bunun bir tahmin olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Yani hiçbir sene öncekiyle aynı olmadı zaten. Bu sene ise adayların özellikle alan yeterlilik sınavında çıtayı biraz daha yükselttiklerini söylemek mümkün. Örneğin aynı netlerle 2018 yılındayirmi binlerde olan bir aday bu 2019 da otuz binlerin altına düştü. Yerleşmelerdeki genel eğilimleri de ancak yerleştirme sonuçları açıklanınca kesin bir dille değerlendirmek mümkün olacak.

Tercihlerin yapılmasından önce kılavuz mutlaka okunmalı. Öğrencilerimizin ve ailelerin kılavuz okumama alışkanlıkları mağdur olmalarına sebep olabilmektedir. ÖSYM sitesinde yayınlanan kılavuz adaylar ve aileler için biraz karmaşık gözükse de tüm sorulara cevap verebilecek niteliktedir.

Özellikle vakıf yani özel üniversitelerden tercih yapma durumu olan öğrencilerin üniversitelerle görüşmeleri ve mümkünse koşulları yazılı olarak temin etmelerinde fayda vardır.

Kılavuzda yer alan bölümlerin yanlarında yazan özel koşullar dikkate alınmalıdır. Bu koşullara uymayan adayların o bölümleri tercih etmeleri ve yerleşmeleri hak kayıplarına neden olmaktadır.

ÖSYM’nin son yıllarda aktif olan YÖKATLAS sistemi her tercih döneminde temelimiz olmaktadır. Bu sistemle beraber mevcutta üniversite tercihleri konusunda etkili hizmet veren tercih robotları da öğrenciler tarafından kullanılabilir.

Bireysel kriterler ve şehir kriterleri mutlaka göz önünde bundurulmalıdır. Aynı zanda mesleğin gerektirdiği özellikler, kişilik yapısına ve bireysel özelliklerine uygunluğu, mesleğin gelecek yıllardaki durumu da araştırılmalıdır.Ailenin ekonomik yapısı göz ardı edilmeden tercihlere şekil verilmelidir.

Bununla birlikte üniversite ve bölümün standartları incelenmelidir. Uluslararası kriterlere uygunluk, iş ve meslek alanlarına yakınlık, akademisyen ve üretim yapısı da göz önünde bulundurulmalıdır.

Hayallerini çok değil bir sonraki seneye bırakmak isteyen adaylar da bu durumu mutlaka bir uzmanla değerlendirmelidir.

Tercihler sınavlara hazırlanmaktan stresli olsa da doğru kişilerden alınan yardımlarla kolayca atlatılabilir. Bu konuda Sayın Alper AKSOY tarafından kaleme alınan “Hangi Üniversite Nasıl Bir Şehir” kitabı da incelenebilir.

Bu kritik öneme sahip dönemde mutlaka psikolojik danışmanlardan ve uzman eğitimcilerden yardım alınması gerekmektedir.

Tercih döneminde sormak istediğiniz soru ve paylaşımlar için; [email protected]