içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

ABD Seçimleri

Bu gün 10 Kasım. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Büyük Önder, Ebedi Başkomutanımız Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyeti intikalinin 82nci yıldönümü. Bir milletin kaderini değiştiren, yok olmuş bir imparatorluktan yepyeni bir devlet kuran ve bu gün üzerinde yaşadığımız vatan topraklarını bize bırakan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşları olmak üzere yine bu kutsal vatan toprakları için bu güne kadar toprağa düşen tüm Aziz Şehitlerimize Yüce Allahtan rahmet diliyor, manevi hatıraları önünde saygı, sevgi, minnet ve şükranla eğiliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduğundan bu güne giderek güçlenerek uygar dünyada yerini aldı ve bu gün bölgesinde güçlü bir devlet olarak bölge politikalarına yön veriyor. Bu bağlamda bakılınca ABD seçimleri hemen her ülkeden daha fazla bölge ülkelerini yakından ilgilendiriyor. Çünkü ABD küresel ve emperyal bir güç olarak Ortadoğu üzerinde 100 yıllık planlara sahip. ABD planlarının başında da ülkemizin bekasını yakından ilgilendiren Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) geliyor. Daha sonra bu projeyi genişleterek Genişletilmiş Ortadoğu Projesi dediler. Obama, Trump, Biden kim olursa olsun bizim için önemli olan ülkemizin milli menfaatleridir. Öncelikle şu konunun altını kalıca çizelim; Obama, Trump, Biden hangi ABD başkanı olursa olsun ABD’nin kuruluşundan beri süregelen dış politik ana omurgası asla değişmez, değiştirilemez.

İki başkan, Lincoln ve J. F. Kennedy sözkonusu dış politik aksı değiştirmeye kalktılar, ABD Derin Devleti yani Müesses Nizam yani onun eli olan Pentagon sonucu belirledi. Dünyaya demokrasi ihraç eden özgürlükler ülkesi diye algı yönetimleri yapılsa da dünyanın en vesayetçi devleti ABD’dir. ABD’nin gelecekteki çıkarları ile ilgili kararlarda ABD Başkanının etkisi yüzde beşi geçmez. Bu kararlarda en güçlü merkez Pentagon ve Dışişleri Bürokrasisidir. Başkanlar sadece uygulamadaki yöntemlerde ve süreçlerde kısmen inisiyatif sahibi olabilirler. Trump görevdeyken pragmatik bir başkanlık süreci sergiledi. Bir gün beyaz dediğine ertesi sabah siyah dedi. Her şeye $ gözlüğü ile bakan Trump’un devlet adamlığı vasfı ve devlet geçmişi olmayıp salt bir tüccar olduğundan ABD’yi şirket gibi yönetti. ABD bir küresel güç olmasa ve politikaları tüm dünyayı etkilemese ABD’yi nasıl yönettiği ABD halkı dışında kimsenin omurunda olmazdı. Lakin öyle değil. Özellikle ülkemiz bekası açısından ABD’nin bölge politikaları son derece önemlidir.

ABD güneyimizde bir PKK/PYD Garnizon Devleti kurmak istiyor. Artık bunu ilkokul çocukları bile biliyor. Trump’un başkanlığında da PKK/PYD’ye binlerce TIR silah gönderildi. PKK/PYD tehdidine karşı yaptığımız Barış Pınarları Harekâtının alanı 480 km.yi içerirken Trump’un önlemesi ile 140 km.de kaldı. Askeri kuramlar gereği her askeri harekât öncesi siyasal iktidar bir politik hedef koyar ve askeri harekât bu politik hedefin gerçekleşmesi için icra edilir. 480 km. ile politik hedefe ulaşılması hesaplanmışken 140 km. ile istenen politik hedefe ulaşılabilindi mi bilemiyoruz. İki ay önce Türkiye ile ABD petrol şirketleri arasında anlaşma imzalandı. Liderler görüştü ama bunlar sahaya yansımamış gibi görünüyor.

Eğer Trump seçilseydi CAATSA (Amerika’nın Hasımlarına Yaptırımlar Yolu ile Karşı Koyma Yasası) yaptırımlarını uygulayacaktı. Ama ağır maddeleri geciktirilecekti, ertelenecekti fakat uygulanacaktı. Çünkü ABD kongresi S-400 nedeniyle bu uygulamada çok ısrarcı. Yine hangi başkan olursa olsun F-35 ler Türkiye’ye verilmeyecekti. Öte yandan Trump Kudüs’ü başkent yaptı, Golan tepelerini İsrail’e verdi. Sayın Cumhurbaşkanımıza asla kabul edemeyeceğimiz “hakaret içerikli” mektup yazabildi. Papaz olayında Türkiye ekonomisine döviz yolu ile darbe vurabildi. Sonuçta ülkemiz menfaatleri açısından iyi bir kişi değildi. Peki, Biden çok mu matah bir kişi? Baştan söyleyelim kesinlikle matah bir kişi değil. Biden’ın Trump’a göre farkı arkasında ABD Derin Devletinin yani arkasındaki politikaların çok güçlü olması. Daha da açıkçası Biden’ın arkasında küresel gücün olmasıdır. Yani Biden küreselci, Trump ise muhafazakârdı. Örneğin Trump ABD’nin NATO’ya verdiği mali desteği kısmak taraftarı iken Biden’in bu desteği arttırdığını görmek şaşırtıcı olmaz. Tabii Biden’i aşan meseleler de var. Trump döneminde Türkiye ile olan sorunlar çözülmedi sadece donduruldu.

Biden Türkiye’yi Rusya Çin etkisinden kurtarıp NATO’ya çekmeye çalışacaktır. Devlet geleneğinden geldiği için Pentagon ve Dışişlerinin isteği doğrultusunda CAATSA yaptırımlarını radikal biçimde uygulamasını da görmek mümkün. Türkiye Yunanistan ilişkilerinde Yunanistan’ın yanında olacağı muhakkaktır. Geçmişte olan Türkiye ile Yunanistan arasındaki yüzde on dengesini sağlamaya çalışabilir. Bütün bunlarla beraber Türkiye’ye birincil tehdit Suriye’den gelebilecektir. Çünkü Biden’ın PKK/PYD terör örgütünü kuvvetle destekleyeceği kesindir. Bu durumda Türkiye’nin Rusya ve Suriye ile işbirliği yapıp durumu dengelemesi fayda sağlar. Biden 1980 öncesi Türkiye’ye gelip rahmetli Ecevit’ten de rahmetli Demirel’den de ABD üslerinin açılmasını, Yunanistan’ın NATO’ya alınmasını istemişti. Ama ret cevabı almıştı. Lakin artık ABD’de eski ABD değil, Türkiye’de eski Türkiye değil.

ABD tekrar küresel liderliğe yönelecek, Çin ve Rusya ile mücadele edecekse anahtar ülke olan Türkiye’den vazgeçmesi, Yunanistan’ın yanında olsa bile o koşullarda Yunanistan’ı Türkiye’ye tercih etmesi çok zayıf ihtimaldir. Yine Biden’ın Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekâtından sonra 1975 de Türkiye’ye askeri yaptırım uygulanmasını isteyen dört senatörden biri olduğunu, 15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasındaki parmaklardan biri olduğunu unutmamak gerekir. Kısacası Biden Türkiye ile ilgili politikalarını küresel sistemin talep ettiği biçimde uygulayacak, ABD’nin emperyal amaçları için her türlü kararı alabilecektir. Türkiye bu durumu ancak Rusya, İran, Çin ve çevre komşuları ile kuracağı olumlu ilişkiler ile dengeleyebilir. Sonuç olarak Biden döneminde dış politik sürecin çok zorlu geçeceği ve bu konuda dışişlerinin çok deneyimli usta diplomatlara ihtiyaç duyacağı çok yüksek ihtimaldir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum