içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Yunanistan’ın Mavi Vatan Kabusu

Kıymetli kardeşim E. Tümamiral Doç. Dr. Cihat YAYCI Paşa yıllar önce bir “Mavi Vatan” dedi, o gün bu gündür Yunan siyasetçilerinin uykuları kaçıyor. Cihat Paşa da Yunan siyasetçilerinin o gün bu gün bir numaralı hedefi oldu. Geçtiğimiz günlerde Adalar Denizinde (Ege Denizi) yine bir harita çatışması olmuş.

Türk Yolcu gemisi Rodos limanından ayrılırken durdurulmuş ve limana bağlanmış. Sebebi şu; adalar arasında çalışan gemiler muhtemel bir deniz kazasında hangi devletin müdahale edeceğinin belirlenmesini sağlayan ve alanları belirleyen bir haritayı yetkili makamlara sunuyorlar. Yunan yetkili makamları da bu haritayı 14 gün içinde onaylıyorlar. Türk gemisi de Rodos’tan ayrılırken bu haritayı veriyor ama Yunanlı yetkili Türk Devletinin verdiği haritayı kabul etmiyor. Yunanlılar ise verdikleri haritada sınır belirleme çizgisini İzmir’e dayandırmış, Marmaris’in, Kaş’ın içine girmiş. Tabii bu harita krizi bir biçimde Dışişleri tarafından çözülüyor ama 122 yolcu kaç gün perişanlık çekiyor. Yunanlının kafasındaki fikir neyse uygulamasının da o olması aslında açık bir tehdidi de ortaya koyuyor. Buradan şunu anlıyoruz; Türkiye’nin zayıf bir anında Yunanistan’ın “karasularını 12 mile çıkardığını ilan etmesi” sürpriz olmayacaktır. Tabii acı sonuçlarına da katlanmaları kaydı ile. Bu şu demektir, Yunanistan eğer bir çılgınlık yapıp karasularını 12 mile çıkartırsa donanmamız dâhil hiçbir gemi Marmara’dan Akdeniz’e gidemez.

İzmir’den balık tutmak için bile Ege Denizine girmek mümkün olmaz. (Gerçi o zaman Ege denizinde hiçbir uluslar arası su alanı kalmayacağı ve EGE bir Yunan gölü olacağı için bu durum başta Rusya olmak üzere Karadeniz’de kıyısı olan hiçbir devletin de kabul etmeyeceği bir durum olacağından dolayı biraz zordur ama yine de günümüzde hiçbir şey belli olmaz.) Zaten o nedenle Türkiye 1994 de TBMM’den böyle bir durumu “savaş nedeni” sayacağını açıklamıştı. Yunanistan Türkiye’nin tüm iyi niyetli çağrılarına hiçbir zaman iyi niyetle cevap vermedi ve gerek MSB Sayın Akar’ın gerekse Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu’nun bu konuda yaptığı tüm çağrıları cevapsız bıraktı. Açık söyleyelim; çünkü Yunanistan hükümetleri “kötü niyetli”. Geçtiğimiz hafta ABD’ye resmi ziyaret gerçekleştiren Yunan Başbakanı Miçotakis ABD Başkanı Biden’a “Mavi Vatan” haritası ile Türkiye’yi şikâyet etti. Miçotakis efendiye göre Türkiye, Mavi Vatan haritası ile Doğu Akdeniz’in güvenliğini tehlikeye atıyordu. E, muhtereme sormak lazım, “Mavi Vatan”ı size bıraksak güvenlik ne kadar emniyette olur değil mi? Ya bu adamlar kendilerini çok akıllı bizi de çok mu salak zannediyorlar acaba? Aslında küçücük akılları ile Türkiye’yi Mavi Vatan’dan vazgeçireceklerini düşünmeleri bile tam bir ahmaklıktan başka bir şey değildir.

Yunan Başbakanı Miçotakis ABD Kongresinde de bir konuşma yapıyor. Bu konuşmada Kongre üyeleri dakikalarca Miço efendiyi ayakta alkışlıyorlar. 42 dakikada 37 defa alkışlanmış. Miço efendi de şaşırmış buna ve kendisinin Yunan Parlamentosunda bile bu kadar alkışlanmadığını söylemiş. Aslında bu alkışlar Kongreyi doğrudan etkileyen Yunan lobilerinin elde ettiği alkışlardır. Burada bir eksiğimizin tekrar arlını çizelim, biz Türkiye olarak ne yazık ki “lobicilik” gibi çok ama çok önemli bir işi yapmayı yeterince bilmiyoruz ve öğrenemedik gitti. Miçotakis’in Biden’e verdiği Mavi Vatan haritaları kongre üyelerine de dağıtılmış. Tabii Kongre’nin ayakta alkışı aslında çok önemli bir mesaj ama aslında Kıbrıs konusu için. O nedenle Türkiye Kıbrıs konusunda da daha kararlı hareket etmelidir. Kıbrıs’ın Türkiye açısından stratejik öneminin hayati olduğunu söylemeye bile gerek yok. Miçotakis ile birlikte ABD de bulunan Yunan Dışişleri Bakanı Dendias da Türkiye’nin kendilerini tehdit ettiğini, Türk silah sistemlerinin güçlendirilmesinin durdurulması gerektiğini söyleyerek Türkiye’ye verilmesi konuşulan F-16 lar için garanti istemiş. Bu Yunanlılar hep böyledir, her türlü haydutluğu kendileri yaparlar ama yaparken de ciyak ciyak bağırırlar. Yahu muhterem tüm anlaşmalara aykırı olarak o kadar adayı ben mi silahlandırdım? Biz senin o adaları ne halt yemek için silahlandırdığını bilmiyor muyuz?

Şimdi İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya alınması meselesi var. NATO ABD için hayati bir kurumdur. İsveç ve Finlandiya ile birlikte AB ülkelerinin silahlanmaya ayıracağı yüzmilyarlarca EU ya da USD ise ABD’nin ağababaları olan silah tüccarları için hayati bir konudur. Türkiye’nin elinde böylesi büyük bir “Veto” kozu varken hadi istediklerini yapmasınlar da görelim. Yeter ki Türkiye bu muhteşem kozu yanlış oynamasın. Cihat Paşa bir “Mavi Vatan” dedi, Yunanlılar Mavi Vatan’ı tüm dünyaya duyurdular, gündeme oturttular. Yunanlılar İspanya’nın Sevilla Üniversitesinde bir harita bastırmışlar ve buna “Sevilla Haritası” diyerek Doğu Akdeniz için önemli bir argüman haline getirmişlerdi. Mavi Vatan doktrinini hayata geçirmekle Türkiye’ye büyük bir katkı sağlayan Cihat Paşa’nın Mavi Vatan haritası da Mavi Vatan kitabı ile İstanbul Üniversitesi tarafından uluslararası bilimsel yayın projesi olarak geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Bu durumda Yunan’ın Sevilla haritası da çöp olmuş oldu.

Çünkü kitap Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm deniz hak ve menfaatlerini dünyaya anlatacak bir bilimsel çalışma olarak ortaya konmuş. Ancak burada kaç yıldır söylediğimiz bir mesele var; o da bildiğimiz kadarı ile Türkiye’nin hala Doğu Akdeniz’deki Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlarını dünyaya deklere edip Birleşmiş Milletlere bildirmemiş olmasıdır.

Yunanistan biraz üzülecek, biraz ciyaklayacak ama bunun bir an önce yapılması gereklidir. Doğu Akdeniz’deki tapulu arazimize gecekondu yapmak için gecelerini uykusuz geçiren bir Yunanistan olduğu hiç unutulmamalıdır. Zira Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarımız Türkiye’nin hayati değerdeki milli varlıklarıdır. Herkes, tüm ülke bu milli kaynaklarımızı korumakta kararlı olmalı ve hiçbir koşulda asla geri adım atmamalıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum