içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

İmamoğlu’nun Derin Siyaseti

2019 Yerel seçimlerden itibaren İmamoğlu, belediye başkanı olmasına rağmen muhalefet kanadında genel başkanından daha çok konuşulan isim oldu.

Yerel seçimlerden önce sadece adamlarıyla mafyavari bir şekilde karakol basması, görevli polis memurunu düelloya davet etmesi ve polis memurlarına sinkaflı küfürleriyle dahası seçim çalışması ile ilgili Karadeniz turunda ordu havaalanında hak sahibi olmadan vip salonunu kullanmasını engellenmek istendiği için ordu valisine ‘İT’ demesiyle tanımıştık.

 

Her fırsatta halkı sokağa dökme çağrısında bulunan ve gezi olaylarının ilk kıvılcımlarının ateşlendiği dönemde miting için topladığı kalabalığı GEZİ MEYDANINA yönlendirmesi ile bilinen Kılıçdaroğlu için İmamoğlun’ dan daha iyi bir provokatif aday olamazdı. Buna bir başka örnek ise gezi eylemlerindeki mahareti ile CHP İstanbul il başkanlığına getirilen Kaftancıoğlu.

 İlginç değil mi? Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Kaftancıoğlu!!!!  Üç silahşor der gibi.

Ancak bana göre başta İmamoğlu olmak üzere hiç kimse CHP’nin yerel seçimlerde İstanbul özelinde galip geleceğini asla beklemiyordu.

Tek amaçları en yüksek oyu almaktı. Bunun için fütursuzca bol keseden vaatlerde bulundular.  İftira ve mağdur edebiyatı ile seçime start verdiler ve beklenmedik şekilde başarılı da oldular.

Anadolu da bilinen tabiri ile söylemek gerekirse ‘bekara karı boşamak’ kolay. Gelinen süreçte İmamoğlu 25 sene sonra CHP adayı olarak İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olmuş. Ancak bırakın İstanbul’a hizmet etmeyi vaatlerini yerine getirmeyi, kendisine en çok ihtiyaç duyulduğu zaman ya Bodrum’a tatilde,  Erzurum’da kayakta idi. İlginçtir İmamoğlu neye indirim yapacağım dediyse aksine zam yaptı. Gelinen noktada İmamoğlu’nun açıklamalarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kasası boşalmış bulunmakta. Hiçbir hizmeti olmayan İmamoğlu kara deniz fıkralarına konu olacak şekilde İstanbulluyu temel atmama törenine davet etti.

Belediyecilik adına zam haricinde hiçbir icraatı olmayan İmamoğlu son zamanlarda geçmiş dönemlerde AK Partinin yaptığı projeleri kendi döneminde yapılmış gibi İstanbullu ’ya satma çabası gözden kaçmış değil.

Benim gözlemlediğim İmamoğlu belediyecilik anlamında her ne kadar beceriksiz olsa da ancak hedefi olan cumhurbaşkanlığı seçimlerine kitlenmiş durumda ve çok tehlikeli bir planı tıkır tıkır işletiyor.

Kimileri nereden bu kanıya vardın, dediklerini duyar gibiyim. Anlatayım beni yakinen tanıyan dostlarım bilir yerelde İstanbul seçimlerine özel bir ilgim hep vardır. 2019 itibaren yakinen İmamoğlu’nu takip etmeye çalışırım. Bu beyefendiyi karakter olarak hep Venezuella’nın Amerikan destekli, kendini sözde devlet (korsan) başkanı olarak ilan eden Juan Guaido’ya olan benzerliği dikkatimi çekmiştir.

Dikkat edildiğinde İmamoğlu da son zamanlarda kendi makamından söz ederken, kendini hep yerel hükümet başkanı olarak tanımlıyor. Tabiri caiz ise Kanal İstanbul ‘u asla yaptırmam demesi ve kendi görev alanı dışında kalan hükümeti ilgilendiren her konuda bir fikir üretmesi, hükümet yetkilileriyle laf dalaşına girme çabası, sayın Cumhurbaşkanına kendini muhatap olarak kabul ettirme arzusu, hükümetin salgın ile alakalı oluşturduğu bağış kampanyalarına alternatif oluşturması, şehir hastanesine ulaşım için gerekli yolları yapımını ret etmesi bende oluşturduğu kanı zaten belediyecilik yapamayan eline yüzüne bulaştıran bir belediye başkanı.

 Hem bu sorunların tamamından kurtulup, hem cumhurbaşkanlığı hayaline daha sağlam emin ve mağdur, mazlum elinden mazbatası alınmış İstanbul’un eski belediye başkanı olarak hazırlanacak.

Bunun için önce İstanbul büyükşehir belediyesine kayyum atanması lazım.

En başında söylediğim üzere İmamoğlu’nun en iyi yaptığı şey mağdur edebiyatı. Zaman ilerledikçe İmamoğlu’nun, hükümeti İstanbul Büyükşehir Belediyesine kayyum atamak için zorlayacağını hep beraber göreceğiz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum