içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Tarihi Gelibolu Yarımadası

Gelibolu Yarımadası, Çanakkale Boğazı ile Saroz Körfezi arasında, güneye doğru genişleyerek uzanır. Türkiye'nin kuzey batısında yer alan yarımada, aynı zamanda Avrupa kıtasının güney-doğusundaki son kara parçasıdır. Kuzeyde dar (5 km) Bolayır kıstağı ile Trakya'ya bağlanır. Gelibolu ilçesi, aynı isme sahip yarımadanın kuzey-doğu kıyısında, Çanakkale Boğazı'nın Marmara Denizi'ne açıldığı noktada yer alır.

 

İyi ve güzel şehir anlamına gelen Galli Polis adıyla anılan Gelibolu’nun tarihte ilk kez Hitit İmparatorluğunun M.Ö. 1200’de parçalanmasından sonra, Frigler ve onları izleyen Lidyalılar’ın Anadolu’ya geçişleri sırasında önem kazandığı görülmektedir. M.Ö 545’te Lidya kralı Kroisos, Persler ile yaptığı savaşta yenilince, Persler, Lidya krallığını ortadan kaldırdı. Böylece, Persler Çanakkale boğazı çevresinde üstünlük sağlamış oldular. Daha sonra Gelibolu Spartalı’ların, Makedonyalıların, Bergamalıların, Romalıların, Bizanslıların ve en son da Türklerin hakimiyetine girmiştir.

Yaşadığımız ülkenin değerini anlamak ve bu ülke için ne bedeller ödendiğini görmek için hayatta en az bir kere tarihi Gelibolu Yarımadası’na gidilmesi gerektiği düşünüyorum. Bir yer bu kadar güzel ve bu kadar acı dolu olabilir mi diye insan kendine sormadan edemiyor. Bir yandan da 253 bin 248 şehidin kanı ile sulanmış bu topraklar tüylerinizi diken diken ediyor. Turizm Öğrencileri seçimleri için gittiğim Çanakkale’de Gelibolu’yu detaylı gezdim.

 

Çanakkale Gelibolu’da Gezilecek ve Görülecek Yerler

Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nın 33 bin hektarlık alanı içerisinde yüzün üzerinde anıtsal yapı, Türk şehitliği, Türk anıt ve kitabesi, yabancı mezarlık ve anıt yer alıyor. Ayrıca tarihi alan içerisinde 1 ilçe merkezi, 8 köy, 1 liman, 2 feribot iskelesi, 3 kamp alanı, 4 kale, 8 tabya yer alıyor. En yüksek yeri 305 metre ile tarihi Kocaçimen Tepesi.

 

Dur Yolcu Yazısı

Feribotla kıyıya yanaşırken Değirmen Burnu Tabyası’nın hemen arkasında yer alan “Dur Yolcu Yazısı”nı göreceksiniz. 1960 yılında bölgede askerlik yapan Seyran Çebi tarafından yapılan bu yazıda Şair Necmettin Halil Onan’ın Dur Yolcu şiirinin ilk iki dizesi yer alıyor:

 

Kilitbahir Kalesi

Feribottan indikten bir dakika sonra kendinizi kalenin önünde bulacaksınız. Fatih Sultan tarafından İstanbul’un fethinde Bizans’a boğazdan gelecek yardımı kesmek için yaptırılmış. Çanakkale Boğazının en dar bölgesine karşılıklı olarak Çimenlik Kalesi (Çanakkale tarafı) ve Kilitbahir Kalesi (Gelibolu tarafı) yapılmış. Havadan bakıldığında gonca şeklinde olan kalenin adı “Kild-ül Bahir” denizin kilidi anlamına geliyor.

 

Namazgah Tabyası

Kilitbahir Kalesi’ni geçer geçmez deniz tarafından 26 adet bonnet’den oluşan Namazgah Tabyası sizi karşılıyor. Zamanında Osmanlı Ordusu’nu iyileştirmek için gelen Barn de Tott’un önerisi Çanakkale Boğazı’nın en dar noktasına yapılmış ilk ve en büyük tabya burası.

 

Seyit Onbaşı Heykeli

Namazgah Tabyası ziyaretimiz sonrası durağımız Seyit Onbaşı Heykeli oluyor. Rumeli Mecidiye Tabyası’nda bulunan değil de biz yol üstünde deniz kenarında Hüseyin Anka Özkan tarafından yapılanı ziyaret ettik. Çanakkale Zaferi kahramanlarından Seyit Onbaşı mekanizması bozulan topa 214 kg’lık top mermisini sırtlayıp namluya sürer, İngiliz zırhlısını vurarak savaşın seyrini değiştirir. Savaş sonrasında köyüne döner. 1934 yılında Soyadı Kanunu ile adı Seyit Ali ÇABUK olur. 1939 yılında 50 yaşında iken zatürreden vefat eder. Mezarı Edremit’in Manastır Köyü’nde yer alıyor.

 

Havuzlar Şehitliği, Anıtı ve Halil Paşa Çeşmesi

Tarihi yarımadada adım başı durmanız gerekiyor. Çünkü her yerde bir şehitlik ya da anıt karşınıza çıkıyor. Havuzlar Şehitliği ve Anıtı da bulardan biri idi. Deniz kenarında 2 büyük ağacın gölgesinde yer alıyor. Anıt üzerinde Kerevizdere Bölgesi’nde şehit düşen askerlerimizin isimleri yer alıyor. Anıtın karşısında ise Halil Paşa Çeşmesi var.

 

Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi

Burada ilk durağımız Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi oluyor. 2012 yılında açılan bu merkez 8600 metre karelik alanda ziyaretçilere ileri teknoloji simülasyon yöntemleri ile Çanakkale Savaşı’nın önemli anlarını yaşatıyor. 11 salondan oluşan ve 1 saat süren her seansa maksimum 25 kişi alınıyor. Boş seans bulabilmek için önceden rezervasyon gerekiyor.

 

Mehmetçiğe Derin Saygı Anıtı

Gelibolu’da en ufak bir anıtın bile hikayesine baktığınızda gözleriniz yaşarıyor. Mehmetçiğe Derin Saygı Anıtı da bunlardan biri. Kocatepe Conkbayırı yolu üzerinde tesadüfen durduğumuz bu anıt 1992 yılında yaptırılmış. Bu anıtta yaralı bir Avusturalya subayını kendi siperine taşıyan bir Türk askerini görüyorsunuz. Anıtın kitabesinde ise eski Avusturalya Valisi Lord Casey’den kaynak gösterilmiş sözler var.

 

Kanlısırt Kitabesi

Mehmetçiğe Derin Saygı Anıtı’ndan sonra yolumuza devam ederken bu sefer de Kanlısırt Kitabesi için durduk. 18-19 Mayıs gecesi düzenlenen gece taarruzunda en fazla zayiat verdiğimiz yer olmuş burası. Yaklaşık 10 bin kişinin öldüğü taarruz sonrasında taraflar bir araya gelmiş ve siperlerdeki askerlerin defini için bir günlük ateşkes yapmışlar. 6 Ağustos tarihinde burada yine büyük kayıplar verilmiş. Kitabede 6-7 Ağustos muharebeleri anlatılıyor.

 

Lone Pine (Yalnız Çam) Mezarlığı ve Anıtı

Kitabeden sonra 57. Piyade Alayı Şehitliği’ne doğru giderken gözüme bir anıt takıldı. Arabayı kenara çektim ve yakından bakayım dedim. Bir de ne göreyim. Muazzam bir anıt ve yalnız bir ağacın etrafında bir mezarlık karşıma çıktı.Bu mezarlık ve anıt adını Anzakların 25 Nisan tarihinde yaptıkları çıkartmada gördükleri tek çam ağacından almış. Bu ağaç çatışmalarda ağaç bile hayatını kaybetmiş. Bu anıt ve mezarlık buradaki çatışmalarda hayatını kaybetmiş ve çoğunluğu Anzaklar’dan oluşan 6 bin 103 kişinin anısına yapılmış. Ayrıca 14 metre uzunluğundaki anıtın önünde, mezarlığa doğru bakan duvardaki panellerde kaybolan 4 bin 228 Avustralyalı askerin adları yazılı.

 

57. Piyade Alayı Şehitliği

Silahlarında mermi bitmiş, kendilerinin 5 katı büyüklükte bir ordu üzerilerine geliyor ve Atatürk 57. Piyade Alayı’na tarihe not düşecek şu emri veriyor: “Ben size saldırıyı emretmiyorum; ölmeyi emrediyorum.Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimizi başka kuvvetler ve başka komutanlar alabilir.” 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal’in emri ile 57. Alay saldırıya başlar. Herkes öldürmek ve ölmek için düşmana atılır. Alayın üçte ikisi Atatürk’ün emrini yerine getirerek şehadet şerbetini içer. Ancak onlar 19. Tümen’in yetişmesi için zaman sağlamıştır ve Anzak askerleri Conkbayırı tepelerinden sahile doğru geri çekilmek zorunda kalır. Onların kahramanlıklarının anısına, o günden bugüne Türk ordusunda 57. Alay bulunmuyor.Burası temsili bir şehitlik. Gerçek şehitlik ise Bomba Sırtı’nın güney ucundaki Çataldere Vadisi içinde bulunuyor.

 

Conkbayırı

7-10 Ağustos 1915 tarihleri arasında savaşın en kanlı muharebelerinden biri Conkbayırı’nda gerçekleşmiş. Buranın girişinde ilk olarak sizi Conkbayırı Mehmet Kitabeleri ve Atatürk’ün askerlerine “”Ben size saldırıyı emretmiyorum; ölmeyi emrediyorum” dediği 261 rakımlı tepe sizi karşılıyor. Sonra Yeni Zellandalılara ait yarımadadaki en belirgin anıt olan Yeni Zellanda Ulusal Anıtı ve tam karşısında Conkbayırı Atatürk Zafer Anıtı var. Onun önünde ise Atatürk’ün saatinin parçalanarak ölümden kurtulduğu noktayı görüyorsunuz. Alanın etrafında Üsteğmen Nazif Çakmak Anıtı, Türk siperleri, Atatürk’ün gözetleme yeri bulunuyor.

 

Çanakkale Şehitler Abidesi

Tarihi Gelibolu Yarımadası’nın en çok ziyaret edilen noktası burası. Açılan bir proje yarışması sonrasında yapımına 1954 yılında başlanmış ve 21 Ağustos 1960 yılında ilk defa ziyarete açılmış. Anıtın mimarı Doğan Erbaş’ın ifadeleri ile anıt “tüm coğrafyalardan gelen şehitlerimizin toplu bir şekilde göğe yükselişini” temsil ediyor. Anıtın bahçesinde alanda ayrıca isimleri tespit edilmiş 59 bin 408 şehidimizin isimlerinin yazılı olduğu sembolik bir mezarlık bulunuyor. Buradaki mezarlardan sadece bir tanesi gerçek. Arıburnu Muharebesi sonrasında Avustralya’ya götürüldüğü söylenen bir Türk askerine ait kafatası 10 Mart 2003 yılında Türkiye’ye iade edilmiş. 18 Mart’ta da buraya defnedilmiş. Bu askerin mezarında isim olarak “Meçhul Asker” yazıyor.

 

Seddülbahir Kalesi

Bu kısa yolculuğumuzda son durak Seddülbahir Kalesi oldu. Burası 1659 yılında Venedikliler’e karşı boğazın savunmasını güçlendirmek için yapılmış. Daha Osmanlı I. Dünya Savaşı’na dahil değilken 3 Kasım 1914 tarihinde İttifak Güçleri tarafından bombalanmış ve ilk şehitlerimizi (5 subay ve 81 er) burada vermişiz. Kalenin hemen sol tarafında şehitlerimiz anısına İlk Şehitler Anıtı inşa edilmiş. Bugün Kale restorasyon nedeniyle ziyarete kapalı.

 

Çanakkale’de Ne Yenir!

Çanakkale yemekleri ve Çanakkale restoranları denince, öyle Gaziantep, Urfa, Adana ya da birçok başka Anadolu şehirleri gibi bir mutfak kafamızda canlanmıyor. Çanakkale yemekleri ve mutfağı denince akla gelmesi gerekenler: Ezine peyniri, peynir helvası, zeytin, zeytinyağı ve sardalye. Şehre gitmeden önce de yaptığım araştırmalarda hep bir iki meşhur restoran adı söyleniyordu. Ancak bunlarla yetinmedim ve 2 günde bulabildiğimiz kadar yerde şehrin yemeklerini ve içeceklerini deneyimlemeye çalıştık. İşte o mekanlar…

Şehirde balık denince ilk akla sardalye geliyor. Ancak her türlü balık ve deniz ürününü bulabileceğiniz restoranlar mevcut.

Sardal-Ye; Çanakkale sardalye balığı ile meşhur bir şehrimiz. Bu konuda en meşhur yer de Sardal-ye. Burası biraz Taksim’deki büfeleri andırıyor. Balığın fast food’u diyebilirsiniz

Yalova Restoran; Kordon bölgesinde yer alıyor. Açıkçası şehrin genel ortalamasından biraz daha pahalı bir yer.

Kıyı AVM ve Hayati Chef; Şehirde beni en şaşırtan yerlerden biri, burası oldu. Her şehirde AVM olur, ancak burası deniz kenarında ve sadece yeme içme konusunda ihtisaslaşmış. Kıyı AVM Troya Caddesi’nin sonuna doğru yer alıyor. Şehrin merkezine yaklaşık 2 buçuk 3 km uzaklıkta. Burada çok farklı damak tadına uygun restoranlar var. Şehrin Yalova Restoran’dan sonra adını sıkça duyacağımız yeni balık restoranı Hayati Chef‘in yeri de burada.

Şirvan Döner; Şehrin belki de en başarılı yerlerinden biri burası. Eski otogar tarafında kaldığı için turistler çok keşfedememiş. Mekanın döneri çok başarılı. Zaten 12’de açıyor saatler 15’i gösterdiğinde döneri bitiyor.

Gülen Pide; Hamuru çıtır çıtır, Ancak kıyma ve kaşar öyle pek aman aman değil. Yemek sonrası kaynama yapmaması bir artı.

Özel Çorba Salonu; Burası Saat Kulesi meydanında yer alan meşhur bir çorbacı. Mercimekten kelle paça’ya kadar birçok çeşit çorba bulunuyor

 

Napoli Pizza; Burası da tadına bakmadığım ama şehrin markalaşmış pizza zinciri olduğu için not düşeyim dediğim bir yer.

 

Tatlı denince şehirde ilk akla gelen peynir tatlısı oluyor. Ancak peynir tatlısı sevmeyenler için de farklı lezzetler de var.

 

Kadir Usta;Peynir tatlısı denince şehirde herkes burasını söylüyor. Önünde kuyruk oluyor erken gidin diyorlar.

 

Çerkezoğlu; Peynir Helvacısı Aslında peynir helvasının tadı dükkandan dükkana çok değişiklik göstermiyor ancak Kadir Usta zamanında sosyal medyayı iyi kullandığı için herkes ona gidiyor.

 

Çanakkale Kafeleri; Şehre gitmeden önce herkes muhakkak Kordon’da bir kafede çay içilsin diyordu. Kordon’da özellikle Şakir’in Yeri çok methediliyor.Han Kafe;Şehir Müzesi’nin çaprazında bir han içerisinde yer alan bu kafe bence oldukça huzurlu bir yer. Duvar Dibi Kafe;Berliner’in çaprazında Kent Müzesi’nin de hemen yanında yer alan bu ufak görünümlü kafeye güzele benziyor, içeride resmen gizli bir bahçe var. Devasa bahçe akşam hınca hınç doluydu. Hem içerisinin hem de bahçenin dekorasyonu çok başarılı. Menüsü de oldukça zengin. Yemek, kahve çeşitleri hatta nargile bile var.

Çanakkale’de Nerede Kalınır!

Özellikle deniz ve kültür tatili açısından Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri olan Çanakkale’ye ilgi yoğun olduğundan konaklama açısından da farklı bütçelere ve zevklere uygun pek çok seçenek bulunuyor. Eğer Çanakkale’ye kültür turizmi için gidip tarihi yerleri görmeyi planlıyorsanız önerimiz Şehir Merkezi’nde konaklamanız olacaktır. Aynı şekilde Gelibolu Yarımadası’nı tercih edebilirsiniz. Eğer şehre deniz tatili için gidiyorsanız önceliğiniz adalardan, yani Bozcaada ve Gökçeada’dan yana olabilir. Assos ve Küçükkuyu bölgeleri de şehir merkezine uzak ama çok güzel deniz tatili imkanı sunan bölgelerdir. Şehir Merkezi ve Gelibolu Yarımadası’nda konakladığınızda da denize girebileceğinizi, kendinizi Çanakkale Boğazı’nın güzel sularına atabileceğinizi unutmayın! Şehir merkezindeki otel önerilerim; Büyük Truva Hotel, Akol Hotel, Anzac Hotel, Grand Ece Otel

 

Çanakkale Gezilecek Yerler

Çanakkale Şehitliği&Şehitler Anıtı, Truva Antik Kenti, Aynalı Çarşı, Kilitbahir, Conkbayırı, Çanakkale Deniz Müzesi, Assos Antik Kenti, Arkeoloji Müzesi Alay Şehitliği ve Anıtı, 1915 Seddülbahir Savaş Malzemeleri Müzesi, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Saat Kulesi, Kazdağı Milli Parkı, Mıhlı Şelalesi.

Çanakkale’nin nesi meşhur,  Çanakkale’nin yöresel yemekleri de göz dolduruyor…

İskorpit Çorbası, Ovmaç Çorbası, Tumbi, Çırpma, Melki Yemeği, Börülce Köftesi, Yumurtalı Tiken, Tuzlu Sardalya, Patlıcan Turşusu, Basma Helvası, O kadar güzel bir mutfağı var ki Çanakkale’nin saymakla sonu gelmez. Ispanak Sarması, Patlıcan Kapama, Metez, Tarhanalı Patlıcan, Lüfer Pilavı, Papaz Yahni, Ahlat Turşusu, Peynir Helvası, Samsa Tatlısı

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum