içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Çalışmak ve Çalışmanın Önemi

Çalışkan olmak, başarıya ulaşmadaki en büyük anahtardır Her insan hayatta başarılar elde etmek ister Bunun için de çalışıp, çabalaması gerektiğini bilir Çünkü emek olmadan yemek de olmaz İçinde emek olan her şey ise çok değerlidir.

Çalışkan olmak sürekli kitap okumak demek değildir Kendimizi geliştirmek için elbette kitap okumalıyız tabi ama çalışkanlık sadece kitap tozu yutmak değildir Çalışmak aynı zamanda bir şeyler üretebilmektir Kendimizi minimumda mutlu hissetmemizin sırrı da buradadır.

Hayatta birçok engelle ve sorunlarla karşılaşabiliriz. Tek çıkış yolu çok çalışmaktır Çalışmak ve azim her daim başarıyı getirir. Bizler iyi bir hayat istiyorsak, mutlaka çok çalışmalıyız. Unutmayalım ki “İnsan ancak çalıştığını kazanır” (Hz Mevlana)

Çalışmak, ruhu birtakım bunalımlardan kurtaran, insanı yükselten ve manevî kurtuluşa götüren olumlu bir Çabadır.  İnsanlık bilincine varan, varlığını kabul ettirmek isteyen, olgun bir hayat anlayışına sahip insan çalışmanın kölesi, zorlukların ve başarıların efendisidir.

İnsan ruhunda gizli olan yaratıcı değerler ancak çalışma yoluyla verimli ve faydalı somut eserler olarak ortaya çıkar. İnsanlığın teknik, sanat ve bilim alanındaki ilerlemeleri, ferdî çalışmaların bir toplamıdır.  İnsanlar çalışmanın değerini bilmeyip bu sonsuz merdivenin basamaklarında yükselme çabası göstermeselerdi, bugün ilkel bir hayat yaşamaktan kurtulamayacaktık. Çalışma insanın görüş, duyuş ve yaşayış ufuklarını açar. Bunun sonucu olarak insan yükselme yolunda büyük bir güç ve manevî huzur kazanır.

Çalışmayan insanlar, düşünmekten, duymaktan, çevresine faydalı olmaktan uzak birer boş kalıptırlar. Bunlar, topluluk için zararlıdır. Tembellik ancak kişiliksiz insanların harcıdır.  İnsanı maddî-manevî felakete sürükler. Nasıl bir demir işlemez ve durduğu yerde paslanırsa, kendi çapında bir şey yapmak, kendine ve çevresine faydalı olmak için çaba göstermeyen insan da çürümeye aday demektir.

Yaşamaktan zevk almak, kendi çapımızda yarattığımız eserlerle kişiliğimizi kazanmak ve hayat yolunda başarı sağlamak istiyorsak, kılavuzumuz çalışmak olmalıdır.

İyi adam, sağlam karakterde olan, iyi düşünen, iyi duygulara sahip olan, iyi hareket eden, iyi niyetli insandır. Ruhunu eğittiği içindir ki birtakım zararlı davranışlardan ve zaaflardan uzaktır.

Çevresindekilerin çıkarlarını en az kendi çıkarları kadar düşünür, kayırır Yardımseverdir; hak yemez, yalandan kaçınır.

Çalışmak, insanı hayatta üç şeyden kurtarır. Can sıkıntısı, kötü alışkanlıklar ve yoksulluk İçinde çalışma olmayan bir hayat ise boşa geçirilmiştir.

"İş insanın aynasıdır" derler. Bu söz bize karakterle iş arasındaki bağlantıyı özlü bir şekilde anlatır. İyi adam, yaptığı işe kendini bütünüyle verdiği, çalışmayı en büyük görev saydığı ve yaptığının mükemmel olmasını istediği içindir ki canla başla çalışır Kaytarma, işi başından atma yollarını araştırmaz; bunun, insanın hem kendi kişiliğine hem de çevreye karşı bir küçülme olduğunu bilir Böyle, işlerine karşı iyi niyetli bir çalışma eğilimi içinde bulunan kimseler, ilk bakışta belli olur Kendilerini işlerine kaptırmışlardır Bir dakikalarını bile boş geçirmek istemezler Bütün dikkatleri işleri üzerinde yoğunlaşmıştır Sağdan soldan gelen etkilere uymazlar, zararlı eğilimlere kapılmazlar Derin bir sorumluluk duygusuyla yaptıklarının daima en iyi, en başarılı olmasını isterler Bu amaçlarına ulaşırlar da

Toplumun kalkınması için böyle sağlam karakterli, güvenilir, çalışkan bireylere ihtiyaç vardır Bir insan kendisine verilen işleri canla başla, gerçek bir sorumluluk duygusuyla, en iyi şekilde yapmaya çabaladığı an, sağlam ve saygıdeğer bir kişiliğin temellerini atmış demektir. Unutmamalıyız ki; başarının sırrı üç şeyde saklıdır: ÇALIŞMAK, ÇALIŞMAK, ÇALIŞMAK

ÇALIŞMANIN ÜRÜNLERİ BAŞLICA ÇALIŞMA ORTAMLARI

1) Tahsil, tedrisat ve başarı                                 1) Bireysel çalışma ortamları

2) Bireysel ekonomik kazanımlar                          2) Tahsil, tedrisat amaçlı çalışma ortamları

3) Toplumsal ekonomik maddi kazanımlar             3) Fabrika ve işyerleri çalışma ortamları

4) Mesleki edinim ve kazançlar                             4) Kurumsal ve kuruluşlarda ki çalışma ortamları

5) Bilgi / tecrübe kazanımı

6) İlim, buluşlar ve icatlar                                        

Yaşamaktan zevk almak, kendi çapımızda yarattığımız eserlerle kişiliğimizi kazanmak ve hayat yolunda başarı sağlamak istiyorsak, kılavuzumuz çalışmak olmalıdır.

Dünya hayatında başarıya ulaşmanın şartı çalışmaktır. Yüce Allah çalışanı mutlaka başarıya kavuşturur. Çalışmadan bu dünya hayatında hiçbir yere varılamaz.

Çalışmak, insana çok şey kazandıran bir davranıştır. İnsanın hayatını devam ettirebilmesi ve yaptığı işte başarılı olabilmesi ancak çalışmayla mümkündür.

Çalışmak başarıyı yakalamanın temel ve tek kuralıdır.

İnsanın elinde bulunan imkânlardan en önemlisi ve mümkün olanı çalışmaktır.

Çalışmak insan için, sonsuz bir zenginlik ve tükenmez bir kudrete sahip olmak demektir. Zira her çeşit başarı ve iyilik çalışma ile elde edilir.

Dostunu sevindirip, düşmanını yıldırmak isteyen insan dürüst ve verimli çalışma silahını hiçbir zaman elinden bırakmamalıdır.

Çalışarak kazanılan nimetler helal ve bereketlidir. Unutulmamalıdır ki çalışmak en büyük ibadettir.

ÇALIŞMA ÜZERİNE VECİZ SÖZLER

Çalışan demir ışıldar (paslanmaz)

Çalışan kimse tüm sıkıntılardan kurtulur

Çalışmak; tasarruf ve zenginliğin anahtarıdır.

Çalışmak kendisi ve yakınları için en isabetli şeydir.

Çalışmadan fikri ve ahlaki olgunluk mümkün değildir.

Çalışmanın en etkini,  işbirliği ile çalışmaktır.

Çalışmazsan fakirsin, öğrenemesen cahilsin.

Çalışkan olmaktan başka hiçbir şeye muhtaç değiliz.

Çalışanlar kötülük düşünmeye vakit bulamazlar

Çalışarak kazanılan nimetler helal ve bereketlidir.

Çalışmak (yararlı iş yapmak üzere) ibadettir.

Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır.

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

Bütün bunların özü olarak büyük Atamız diyor ki;

Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak.

Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum