içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

İnsan ve Çevre

Çevre kavramının altında; insanın temel ihtiyaçlarına dönük 2 temel unsur öne çıkmaktadır: SANAYİLEŞME ve KENTLEŞME

Kâinatın tüm nimetleri emrine verilen ‘başoyuncu İNSAN’ ın yaşamı; sırayla güvenlik, yeme, içme ihtiyaçlarının karşılanması ile mümkündür.

İnsanın  diğer temel ihtiyaçları ; yeme ve içmenin ötesinde taşınma (ulaşım), sağlık,  eğitim hizmetleri………dir.

Bu tür hizmetler ve benzeri tüm faaliyetler, özellikle yanlış kentleşme ve sanayileşme; toplumun yerleşim alanlarında  “ÇEVRE” problemini ortaya çıkarmıştır ve bu sorun artarak devam etmektedir.

Bir yanda toplum yaşamının değişimleri, faaliyetleri bir yanda doğanın cömertçe kullanılması zaman zaman çevreyi kullanılamaz hale getirmektedir.

İnsan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapmak mecburiyetinde kaldığı; ÜRETİM faaliyetleri sırasında kullandığı hammaddeyi, fazlalıkları tekrar doğaya terk etmesi gibi işlemler çevre kirliliği yaratmaktadır. Zira bir yanda üretim kazanırken bir yanda atıkların oluşması tehlike yaratmaktadır.

Son yıllarda atıkların arıtılması ile yeni bir kazanım (geri dönüşüm) sektörü doğmuştur. Bu sektörün doğuşu çevre için önemli bir avantajdır.

İnsan yaşamının devamlılığı; doğaya karşı galibiyeti ile mümkündür. İlkel insan doğal olaylara karşı savunmasızdır. Doğaya karşı kendini koruyabilen ve doğayı tahrip etmeyen yaşamın devamlılığı mümkün olabilir. Ancak üzülerek söylemek gerekirse insanoğlu yaşamı için doğayı /çevreyi sömürmüştür. Yaşamın tüm faaliyet ve gereksinimleri; çevreyi ve doğayı bozmaya yöneliktir. Yaşam için gerekli yapıtlar, kentleşme, sanayileşme korumacı bir düşünce ile hızla gelişen teknolojiler paralelinde iyi bir planlama ile tahribatı önlemek, en azından hafifletmek mümkündür.  Son yıllarda yeterli olmamakla beraber önemli girişimler yapılmaktadır.

Asrımızda zaman zaman görülen küresel iklim değişiklikleri ile kendini hissettiren ”çevre ve kirlilik” artışı;  sanayinin gelişmesi, nüfusun artması olayı stratejik boyuta taşımış, tehlike arz eder hale getirmiştir.

Kayda değer önlemlerin alındığı günümüzde, kanuni tedbirlerin uygulanması zaman zaman mecburiyet halline gelmiştir. Aslında en etkin tedbir insanımızın bilinçlenmesi, sorumluluk kazanması “Doğru, planlı, Sanayileşme ve Kentleşme’ dir.” 

Çevre bilincinin oluşması, bu konuda her türlü önlemin alınması konunun basında, sivil toplumda, kamuda işlenmesi; insani, milli, dini görev kabul edilmelidir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum