içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Kardeşim, Canım Türkiye'm, Geç Olmadan Gel, Duy Sesimizi

 

Türkiye ile Azerbaycan’ın tarihi soy kan bağı vardır. Bunu her kes biliyor. Her zaman iyi günde de kötü günde bir birilerinin yanında omuz omuza yürüyorlar. 1918’lerden şimdiki zaman dek hep aynı kanı taşıyan kardeşleri ayırmağa çalışmışlar ama becermemişler. Çanakkale savaşında Azerbaycan askerleri tek yürek tek bilek olup kardeşi Türkiye’nin yanında oldular. 1918’de Bakü’yü Rus ve Ermenilerden azat etmek için Türkiye’de Azerbaycan’ın yanında oldular. Şimdi de sıra kardeşimizde. Azerbaycan’ın şimdi daha çok kardeşine ihtiyacı var. Ne hikmet ise kardeşi kardeşinin yanında olmak için davet bekliyor.

 

İşin ilginç yanı şudur ki, 1920’lerden Azerbaycanlara zulüm eden Rusya davetsiz kendi evi gibi Azerbaycan’a geliyor.  Azerbaycan halkı kendi kardeşini hatta sokağa çıkıp gel diye sesliyor ama kardeşimiz “davet” bekliyor. Git dediğimiz Rusya gitmiyor gel dediğimiz kardeş Türkiye’de gelmiyor.

 

Azerbaycan şimdi şaşkınlık içindedir. Daha nasıl kardeşini çağırsın ki, kardeşi onun sesini duyup gelsin.

Sayın Erdoğan senin Azerbaycan’a gelmek için “davete” ihtiyacın yok ki! Peki o zaman neyi bekliyorsun?!  Ruslar Ermenistan’ı yanı başımızda silahlandırıyor. PPK’yı oraya dolduruyor. 30 yıla yakındır kendi topraklarımızda etnik temizlik aparıyor. Azerbaycan meydanda yalnız kalmış durumda. Rusya yetmiyormuş gibi şimdi de İran da bu oyuna katıldı.

Azerbaycan kendi kardeşinden umudu kesti. Düşünüyor ki, artık gelmeyecek. Sokağa çıkıp gel diye yeri göğü inleten bir ülkenin sesini duymayan kardeş ne zaman duyacak onun sesini?!

 

Kardeşim canım Türkiye geç olmadan gel, duy sesimi vallahi sonra çok geç olacak. Rusya İran gözlerini dikmiş her an bizi parçalamaya hazır. Yalnız başına savaşta kazanılmaz. Beni bu kanlı savaşta yalnız bırakma. Boş ver daveti senin kendi kardeşini evine gelmeye davete ihtiyacın yok!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum