HATİCE NURSEVEN EVREN

Hepimizin aynı düşünceler içinde olduğumuzu sanıyorum..Bundan sonra ne olacak?

Evet zaman ilerliyor teknolojiler değişiyor. Yenilikler insan yaşamını rahata erdirecek kolaylıklar getiriyor..Modern bir yaşam tarzı sunuyor. Akıllı evler, akıllı arabalar, online yapılabilen işler.

Bilimsel araştırmalar tek bir ülkenin tekelinde değil ama parası olan ülkeler, dünyanın her yanından zeki beyinleri kendilerine transfer etmeyi başarıp istedikleri alanda onlarla birlikte çalışarak buluşlar gerçekleştiriyorlar..Ya da Ruslar ve Japonlar gibi eğitimlerini sıkı tutuyorlar. Kendi ülkelerini kendi milliyetçiliklerini garanti altında tutma politikası içerisindeler.

Sıfırı bulan kullanan Harezmi, Gökbilimci Biruni, kullandığımız oldukça kolay işlem yapılabilen 10’ luk sayma sistemini borçlu olduğumuz hint/arap işbirliği, astrolojide arap noktaları denilen hesaplamaları bulan Araplar, gezegenlerin yörüngelerini keşfeden Kepler, İbn Sina, Newton, Arşimed  ve Nikola Tesla..Ya da Mısır piramitlerini yapanlar, kayıp şehir Atlantis, Mu kıtası..Binlerce bilim insanı insanlık için ömürlerini harcamışlar. Bir düşünelim mi biz dünyaya ne kadar vakıfız?

Geldiğimiz noktada dünya elbette nüfusunun fazlalılığını öne sürerek durmadan azaltma plânları yapan gurubun tekelinde değil, olamazda. Nüfusları en yüksek ülkeler Çin ve Hindistan (hoş Hindistan düne kadar İngilizlerin sömürgesiydi nedense), dünya piyasasını ele geçirmek için çoğalırken dünyaya sormadıklarına göre-tabii başka bir hesapları yoksa- kendi tarım politikalarını yiyeceklerini kendi içlerinde halletsinler. Emperyalistlerin kendi nüfuslarını azaltmaları yerine diğer kendi kendilerine yetebilen nüfusu normal ülkelerin tarım politikalarına saldırmalarının, yönetmeye çalışmanın hiçbir izâhı olamaz. Her ülke kendi gıda ekonomisini kendisi plânlar..Benim evimde ne yenileceğini içileceğini başkası değil kendimin belirleyebileceği gibi. İhracat / İthalât elbette değiş tokuş açısından şart ama bu insani açıdan olmalı..

Bu ülkenin bireyleri olarak artık kendimize gelmenin, nefsimizi kontrol altına alarak eğitimli- bilgili- bilinçli bir yaşam sürmenin zamanı geldi geçiyor. Bu kadar tembellik yetmeli diye düşünüyorum. Her aile şayet kendi içinde çocukları ile birlikte önce ailede bilimsel gelişmeyi, öze dönmeyi, kararlı olmayı, üretmeyi ve toplumla bir olmayı gerçekleştirirse, Türkiye çok daha ileri bir ülke olabilir..İnternet ve bilgisayar kullanınca gelişmiş insan olmuyoruz. İster ara meslek isterse beyaz yakalı meslek olsun, bir işte uzman olmamız ülkemize faydalı olmamız şart. Her yazımda belirtiyorum, önce işe yaydıkları radyasyon ile beyinleri etkisiz hale getiren, insanların içindeki zararsız kistleri büyüten sonrasında da kansere dönüştüren, vücudu bloke eden cep telefonlarına zaman kotası getirmekle başlanmak zorunda..Büyük küçük herkes..Nasıl dünyanın en tepesindekiler, çocuklarına kara tahta ile ders yaptırıp cep telefonu kullandırtmıyorlarsa bizim çocuklarımızında ihtiyacı yok.

Adamlar oturup sırf başka ülkenin erkeği kadını çocuğu otursun sabahtan akşama kadar vakit harcasın ben de onu yöneteyim diye facebooku, instagramı çoğu anlamsız vakit kaybı yazışmaları yaptırtan whatsapp'ı oyunları kurmuşlar.. Bizim gibi ülkelerin insanları da çok zenginler ya hiçbir sorunları yok, hizmetçileri var, herşeyleri yolunda, gelecek kaygıları yok oh oturup gece gündüz oyun oynuyor saçma sapan şeylere vakit harcıyorlar. O insanı bu insanı takip ediyoruz..Oturduğumuz yerden sanki her konunun uzmanıymışız, bizi biz yapan çok kitap okumuşuz gibi ahkâmlar kesiyoruz. Zamanın gerisinde çok komik durumda olduğumuzun farkındamıyız acaba?

Bu konuda emperyalistlere şapka çıkarıyorum ve onları tebrik ediyorum bu kadar büyük düşünmek muhteşem. Birde üstüne üstlük abuk sabuk sapkın cinsel objeleri içeren şarkılar ve klipleri 20 yıldan beri listelerde ve azımsanmayacak bir kuşakta bunlara hayran yetişti. İnternet yoluyla hipnozu başardılar, sırada çip var. Çip takacağız diyorlar. Geçtiğimiz nisan ayında milyonlarca dolarlık 60 uyduyu uzaya fırlattılar, 2027' ye kadar 12 bin uydu fırlatacaklarmış.

Aslında sağduyulu bir milletiz, birbirimize karşı uyanığızda dış güçler bizi bu kadar nasıl uyutabiliyor ilginç. Artık gerçekten Türkiye’mize, çocuklarımıza, gençlerimize ve kendimize sahip olma vakti..Takılması illede gerekecekse eğer, o çipleri onlara biz takmalıyız.. Saygılarımla..