içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Önyargı

Hepimizin çok yakından tanıdığı çok iyi bilinen tehlikeli bir duygu. Biz öğretmenler ağızdan çıkacak kelimeleri özenle seçmeliyiz. Karşımıza oturtulan gençler ağzımızdan çıkan her kelimeyi dikkatle dinler. Ailelerinden bile fazla zaman geçirdiğiniz bu gençlerle iletişimde oldukça dürüst ve güvenilir olunmalı. Aksi taktirde beyinlerindeki doğru mantık sistemine, güvenlerini kullanarak farkında olmadan yerleştireceğiniz önyargı, beyinlerine açılma süresi belirsiz kilitler vuracaktır. Onlardan hem yaşça hem de tecrübe olarak büyüksünüz. Bir bilimi en alttan yukarı doğru tanıtmakla görevlendirildiğiniz için önlerindeki bu uzun yolda size güvenip güvenmemeyi irdeleyeceklerdir ki haklılarda. Genç yaşlarından itibaren hayatlarını eğitim ve öğretimlerine göre şekillendirecekleri için çok aklı başında ve dikkatli olmalılar. İşte öğretmenlik bu yüzden çok kutsal bir meslektir. Ya ebeveynler. Çocuk en çokta sizi örnek alır, inanır..Tıpkı sizin gibi büyür yetişir..Sizin önyargılarınız çok daha tehlikeli.

Yeni dünya sisteminde (nasıl bir sistem olduğu ortada) her kafadan bir ses çıktığı zamanımızda, hepimiz zaten internet yüzünden her yönden kuşatıldığımız için bilgi kirliliği o kadar çok fazla ki insanın kendisini koruma altına alması  inanılmaz bir şekilde güç ve tehlikeli. Çevrilen şeytani ve kötülük dolu bütün filmler, insanlara kendi hayatlarını sanal yaşatmaya odaklı. Her şey büyük bir kurnazlıkla kurmaca, yalnız biz sanal değil gerçeğiz. Bu yüzden eski zamanlara dönüp bizleri yetiştirenlerin o güvenilir duruşlarını arıyoruz ve özlüyoruz.

 Sürekli gri, saçma sapan propagandalarla beyni karıştırılan  insanlığın geleceği gerçekten endişe verici. Bana göre kendimizle bile zor başa çıkarken yapılacak en doğru hareket, çocuklarin bilinç altlarını bu dış dünya kölelik safsataları ve sapkınlıklarından tamamen izole etmek olmalı.

Geçmişte yaşananları daha tam anlamı ile atlamamışken üstüne salgın,salgın ile birlikte inanılmaz bilgi kirliliği bunalttı, çok yordu. Bundan sonra bizi nasıl günler bekliyor bilmiyoruz. 2021 ve 2022' nin çok zorlu geçeceği söyleniyor. Ülkemiz geçmişinden bugüne dek bir çok savaşlardan geçti hâlâ da geçmekte.

Büyüklerimiz bizi  yaşadıkları zorlukları öf bile demeden büyüterek bugünlere getirdiler. Tarih tekerrürden ibaret. Su uyur düşman uyumaz, doğruymuş. Zaman ilerledikçe düşmanlıklar ekranlardan artık daha aleni, gözle görülür kulakla duyulur oldu. Meğer bu çok medeni insanlar eskiden de olduğu gibi derebeylik çağlarındalarmış. Çok ilerilermiş gibi kendileri gelişmiş modern bilgili, kültürlü birbirlerine saygılı toplumlar, türlü türlü oyunlarla  sömürerek mahfettikleri ülkeler geri kalmış cahil inançları açısındanda cani oldular.

Şimdi sap döndü keser döndü, maskeler düştü. Hâla da insanları korkutmaya çalışıyorlar. Geriden gelen çocuklar kendi milletleri için değil de, bu çok bilgili varlıklı kültürlü insanların istedikleri gibi olsunlar istiyorlar. Tek istedikleri bizim üstün özellikli bu Işık çağı çocuklarımızı ele geçirmek ve yönetmek. Çocuklarımızı verecek miyiz tabii ki hayır. Bizler nasıl olduysak, çocuklarımızı da gelenek ve göreneklerimize göre bilgili kültürlü ayakları yere basan çağa uygun nitelikli gençler olarak yetiştireceğiz. Çünkü onlar bizim için çok değerliler, ileri dünyada da bilmem ne markasının bilmem kaç işlemci bilgisayarları ile vahşi sanal oyunlar oynamayan, insancıl  bireyler olmalılar.

Büyürken gazetelerden hep böyle haberler duyardık. Göktaşı dünyaya çarpacak mı diye endişelenirdik. Büyüklerimiz ne düşünüyor diye merak ederdik. Tek dedikleri ‘’Ne olacağını sadece Allah bilir kimse bilmez’’ olurdu. Korkmadan büyüklerimize güvenerek bugünlere geldik. Bizi büyütenler tedbiri hiç bir zaman elden bırakmadılar, bizler de bırakmayalım. Çocuklarımıza gençlerimize biz olmayı olmayı, güçlü olmayı öğretelim ve ellerinden sıkı sıkı tutalım, olanca sakinliğinizle sabrımızla kanâat getirerek onları geleceğe taşıyalım. Sevgilerimle..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum