içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Yakın Geleceğe Hazır Mısınız?

Koronavirüs salgını önümüzdeki yıllarda sosyal, kültürel ve iş hayatında yaşanacak bir çok değişikliğe neden olacak.

Mesela artık çok fazla el sıkışmayacağız, sarılıp öpüşmeyeceğiz; belki düğünlerimizi, nişanlarımızı çok daha küçük gruplarla yapacağız.

 

Sağlığımızı daha çok önemseyip bağışıklığı güçlendiren ürünleri balkonlarımızdaki saksılarda yetiştirip yemeklerimizde daha fazla kullanacağız.

Yeni yapılan bir çalışmada koronavirüs salgını sonrası insanların şehir hayatından kır hayatına, müstakil evlere taşınma düşüncesinin arttığını göstermekte. 

 

1970 ve 80’lerde köylerden yoğun şekilde şehirlere olan göç şimdi tersine dönecek gibi gözüküyor. Kent merkezine yakın ilçelerde bulunan bahçeli ve müstakil köy evlerinin fiyatları, şimdiden kentlerdeki lüks daire fiyatlarını yakalamış durumda. 

 

İş yaşamında da önemli değişiklikler bizi bekliyor...

Mesela; hizmet sektöründe ‘home ofis’ denilen evden çalışma yöntemi yaygınlaşacak. Bu sektördeki firmalar bir veya iki görevlisini daha minimalize ofislerde çalıştırırken, diğer personeller işleri internet üzerinden ve evlerinden yapacak. 

 

Tek kişinin çalıştığı ve genellikle 1+1 dairelerden oluşan ofislerde olan talep azalacak. Bunun yerine evinini bir odasını ofis olarak kullanım yaygınlaşacak. Dolayısıyla 3+1 veya daha çok odalı evlere talep artacak. 

 

Bugün rezerv para olarak kullanılan Dolar ve Avro, Çin’in üretimin merkezi olması ve dolayısıyla finansın da merkezi haline gelmesiyle yerini uluslararası geçerliliği olan, halen çeşitli ülkelerde kullanılabilen Bitcoin gibi ‘kripto’ yani sanal paralara bırakacak. Özellikle Uzakdoğu Asya’nın desteklediği altcoinler hızla değerlenecek.
 
Belki de hayal gibi görünen tüm bu değişikliklerin bir kısmı yavaş yavaş yaşamımıza girerken çok değil en fazla 5-6 yıl içinde belki de burada yazılanların hepsini göreceğiz. 

Tüm bunları tabi ki yatırım tavsiyesi olarak söylemiyorum; sadece sosyal, finansal ve siyasi gidişatın bu yönde olduğunu belirtmek istiyorum. Fakat dünya ne kadar gelişirse gelişsin; gıda, tekstil, barınma ve sağlık sektörleri her zaman varlığını devam ettirecek. 

Bizim de ülke olarak yaşanacak değişiklikliklere hazır olmamız ve şimdiden stratejimizi geliştirmemiz şart.

Özellikle iyi olduğumuz tekstil sektörünün yanında tarımsal üretimde bereketli topraklarımızı etkin şekilde kullanmak için atağa geçmeliyiz.

 

Belki Çin gibi elektronik sektöründe lider olamayız ama gerek tarımsal ürünler gerekse tekstil sektöründeki başarılarımızı, Asya ve Avrupa’yı bağlayan bir köprü olarak ‘Lojistik’ açıdan da taçlandırdığımızda gıda ve giyimde dünyanın üreticisi konumuna gelebiliriz. 

Şirketlerimizin de geleceğin dövizi olacak sanal paralara şimdiden kendisini hazırlamalı; evden çalışma modellerini gözden geçirmelidir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum