içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Ağlama çocuk

Panayır gibiydi, çocuklar uçurtmalar, balonlar uçuryordular. 
Yanlarından geçerken kenarda oturmuş kırık bir uçurtma, kopuk kopuk ipleri elinde gözü yaşlı bir çocuk gördüm. 
Yanına gittim başını okşayıp  hatırını sordum, niye ağlıyorsun dedim. 
Çocuk kafasını kaldırdı, herkesin uçurtması var, herkes uçuruyor, ben yapamıyorum, uçuramıyorum dedi. 
Sen üzülme şimdi beraber yaparız, beraber uçururuz. 
Yardım ettim uçurtmasıni yaptım, ipleri bağladım. Çocuk neşelenmeye yüzü gülmeye başladı. Kalk dedim tut uçurtmanın ipini, rüzgâr çıktığı anda uçuralım. Seyrine doyum olmaz. Kocaman kanatlarıyla süzülüşünü  gök yüzüne çıkışını izleyelim.
Uçurtmayı o güler yüzle, alkışlayan ellerle, gökyüzüne haydi bir kahkaha birde alkış çakalım. 
Gökte uçan kuşlara, gök kuşağına inat, biz de uçuralım uçurtmalarımızı, Çocukçasına çılgıncasına bir birimizi itercesine eğlenelim. Haydin  uçurtma  uçuralIm hep beraber  rüzgara karşı;
Anlına yağmur damlası düşercesine, gömleklerimiz  ıslanıncaya  kadar  eğlenelim.
Çocukla beraber çocukluğumdan yaşamadığımı içimdeki çocuksu duygularımı dışarı vurarcasına, eğlenerek gülerek bağırarak yaşadım.
Çocuğu sevindirirken kendimide eğlendirmiştim.
Haydi çocuk tekrar uçurtmayı uçuralım, ter kan içinde kalana kadar eğlenelim. 
Haydi uçurtma uçuralım çocukluğumuzu yaşayalım. Uçurtmalar gökte birbirine çarpsın yere düşsün... Eğlenelim güzel  çocuk.
Sen ve senin gibi çocuklar yaşasın, ülkeme  bize umut olsun. 
Geleceğimizin teminatı çocuklarımızdır...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum