içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Sanatın Rengi 1

Sanat, Sanat... Bu muhteşem kelimenin ahengini sizler de biliyorsunuz değil mi?

Benim varoluş biçimim sanattır mesela ....

Hayata bakışımın usta öğreticisidir Sanatın bilgeliği .

Esasen her birimiz Sanatın, Estetiğin, Gerçekçiliğin, Bilgeliğin kaynaklarıyız...Yeter ki kendimizi tanıyalım ve Varoluş sebebimizi keşfedelim ...;) 

Bu bağlamda Johan Wolfgang Goethe’nin sevdiğim bir sözünü paylaşmak istiyorum.

‘Kendimin gerisinde kalamazdım. Bu yüzden Kendimi aşmak zorunda kaldım.’ 

Bir Sanatçı kendisini hep aşmak zorundadır..

Sanat kuralsızdır....

Sanatta kural olmaz zaten Sanat kural tanımaz

Sanat ehlileşmez . 

Sanatın Vatanı sanatçının kendisidir. Sanatın özsuyu AŞK tır;) 

Sanat, kişilerin duygularını düşüncelerini resmetmek, kaleme almak, heykel yapmak, sahneye koymak, müzik yapmak adındadır. Çünkü sanat SANAT için yapılır. Ticari yapıldığı zaman başka taraflara yönelir. Zira Sanat, insanoğlunun en büyük yeteneğidir. Descartes’in dediği gibi, ‘Düşünüyorum o halde varım.’  O halde varsan yeteneğini sergilemen lazım . 

Bu yetenek müzik olur, heykeltraşlık olur, dans olur, tiyatro olur, Saz olur, söz olur, ses olur, nakış olur vs.  Sanat Yelpazesi rengarenktir. Yeter ki siz içinizde ki minik sanatçılığı keşfedin;) 

Ortaçağ da, yani skolastik dönemde, Sanata değer verilmiyordu. Sanat özellikle Roma da, Raffaello, Michelangelo vb. gibi Rönesans’ın önemli Sanatçılarıyla Resim, Müzik, Tiyatro, Yazı ve Eserleriyle  gündeme gelmeyi başarmışlardır . 

Hz. İsa ve Meryem’in Resimlerini tasvir eden güzel ikonlarla kilise duvarlarını süslemişlerdir . 

Önemli Müzisyenler Besteleriyle Klasik Müziğe doğru yönelmişlerdir. Edebiyatta büyük akımlara girmişlerdir. Heykeltraşlar çoğalmıştır. Ama bunların hepsi ticari amaçlı değil, SANAT için yapılmıştır. Klasik dediğimiz, modası geçmeyen önemli eserler vücuda gelmiştir.

Örnek: Fransız Heykeltraş Rodin’in önemli eseri ‘Düşünen ADAM’  gibi .... 

Rodin benim de en sevdiğim Sanatçılar arasındadır. 

En sevdiğim eseri  ise  La Danaïde‘dir. Hikayesi de oldukça dokunaklıdır. Sevgilisi Camille Claudel ise en az Rodin kadar yeteneklidir. Hatta çok daha fazla yeteneklidir. Bu devasa ama trajik Aşk ilişkisini her iki sanatçının eşsiz eserlerinde hissedebiliyorsunuz. 

Paris’te 2. sanat akademisinde kaldığım dönemlerde en sık gittiğim müzeydi  Musee Rodin ......

Aynı olay Tiyatroda da yaşanmakta, Örneğin Shakespeare’in 

bütün eserleri hala o yılların güzelliğine dayanan büyük eserler olarak devam etmektedirler .

Hamlet hala oynanmaktadır, yüzyıllardan beri ....

Benim için Shakespeare çok özeldir Çünkü ben Tiyatro ya ilk adımımı ortaokulda: Bir Yaz Gecesi  Rüyası  ile attım..... Titania olarak ;) 

Chechov’un eserlerinde ki melankoliyi  Hayat’n trajikomik durumunu 

hissedebiliyor musunuz? 

Saymakla bitiremeyeceğim o kadar çok değerli Sanatçılarımız var ki ....

Sanat, Sanat için yapılır ve doğar. Sanatın ticari bir amacı olsaydı, o eserleri binlerce kopyaları yapılır ve satılırdı. 

Milattan evvel başlayan insanlık tarihinde Kaya ve Duvar Resimlerine baktığınızda sanatı orada da göreceksiniz. Kısacası  Sanat ve Aşk hep vardı ve var olacaktır. Ben Sanatsız ve Aşksız yaşayamam mesela. Ayrıca Aşkı lütfen insani ilişkilere indirgemeyelim;) 

Bu anlamda güzel ülkem Türkiye bence dünyanın gözbebeğidir. Medeniyetin Beşiği olan Anadolu (ANATOLİA) muhteşem tarihiyle SANATIN VE KÜLTÜRÜN MERKEZ? HALİNE gelmiştir . 

Amfitiyatrolar  (AMPHİTHEATRE) tabir ettiğimiz ilk açık hava Tiyatroları bu topraklarda inşa edilmiştir . 

Aspendos, Askeliphion, Didimos ve Efhesos, Hiearapolis..Bu isimler Tiyatro’nun ilk kurulduğu yerlerdir ve bana göre büyülü yerlerlerdir. Her gittiğimde Enerjimin güzel devinimlerini yaşıyorum. 

Büyük eserlerin sergilendiği tiyatrolar bu topraklarda oynanmıştır. Demek oluyor ki, Tahta At Truva Efsanesi, Parisli güzel Helen bu Topraklarda 

Aşil bu topraklarda;  Bin bir Efsaneler bu Topraklarda yaşamıştır. 

TARİH BU TOPRAKLARDA YAZILMIŞTIR.

Bilirsiniz, Dünyanın en etik coğrafyasına sahip olan TÜRKİYEMİZ binlerce yılı aşkın süreden beri nadaslanmış topraklar üzerinde binlerce medeniyet geçirdi. Her şeyin bir merkezi vardır ya hani, Peki ya SANATIN merkezi neresi sizce ? Tabii ki de  Anadolu .... 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum