içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Türkiye Irak’ta ABD askeri güçleri ile İranlı milisleri baskılaya bilecek mi?
Türkiye Irak’ta ABD askeri güçleri ile İranlı milisleri baskılaya bilecek mi?   

Türkiye Irak’ta ABD askeri güçleri ile İranlı milisleri baskılaya bilecek mi?

Hatırlarsanız; ABD'nin Orta Doğu'daki askeri varlığı, asker sayısı bakımından 2011'de Afganistan'da 100 bini2007'de Irak'ta 160 bini geçerek zirve yapmıştı.

ABD, Irak'ı mesken mi tuttu?

Haydaaa bu da nereden çıktı demeyin? Hem mesken tuttu hem de askerleri ile meskun etti.

Bir süredir “ABD-Irak Stratejik Diyalogu kapsamında ABD’nin Irak'taki askeri güçlerini geri çekebileceği gündemde. Ancak Gazze Savaşı ile birlikte PentagonSuriyeLübnan ve İsrail'in yer aldığı bölgedeki askeri kazanımlarını riske etmemek için muhtemelen asker çekme planını rafa kaldırdı. İsrail-Gazze savaşının başladığı Ekim ayından bu yana ABD, savaş gemileri de dahil olmak üzere bölgeye ilave binlerce asker sevk etti.

Sebeb?

Bu süreçte ABDSuriye’nin doğusundaki egemenliğini genişletmek istiyor. ABDİran’ın Irak üzerinden Suriye’ye silah, patlayıcı ve askeri takviye göndermesini önlemek istiyor. ABDİranIrakSuriye ve Lübnan arasındaki bağlantıyı kesmeyi amaçlıyor. O nedenle bırakın asker çekmeyi, bilakis askeri yığınak yaptığını haber ajansları duyurmuştu.

ABD'nin 21 yıl önce işgal ettiği Irak'ta yalnızca 2 bin 500 civarında düzenli askeri ve sayısı açıklanmayan Delta Force birlikleri mevcut. Bana göre bu asker sayısı doğru değil. Geçmişe bakıldığında bu rakam neredeyse devede kulak. Çünkü ABDIrak'ın işgali sırasında 160 bin kişilik kuvvet konuşlandırmıştı.

Uzun sözün kısası; ABD'nin2003'ten bu yana Irak'ta 9 askeri üssü bulunuyor. Irak'ın Erbil şehrinde ise 2 askeri üssü mevcut.

Biri ABD'nin Irak'ın kuzeyinde Suriye sınırına en yakın askeri üssü konumundaki Harir Hava Üssü diğeri ise Uluslararası Erbil Havalimanı'ndaki bir askeri üssü. Ankara'dan veya diğer başkentlerden Erbil’e gelenler mutlaka ABD’li askerlerin kontrolünden geçiyor.

İngiltere'nin sözde Irak'ta askeri üssü bulunmuyor ama nasıl oluyorsa hale 400 askeri personeli görev yapıyor. Bunlar kuş değil ki akşam olunca bir ağacın dalına veya bir evin çatısına konsunlar. Bir kısmı ABD üslerinde kendilerine tahsisli yerlerde kalıyor. Bir de Fransa'nın şu an 300 askeri personeli Irak'ta bulunuyor. Hepsi ABD’nin kanatları altında.

Orta Doğu'daki en büyük ABD üssü Katar'daAl Udeid Hava Üssü olarak biliniyor. ABD, bu üssü 1996 yılında kurdu. ABD'nin Suriye'de, çoğunlukla ülkenin kuzeydoğusunda bulunan El Omar Petrol sahası ve El Şaddadi gibi küçük üslerde yaklaşık 900 askeri bulunuyor.

ABD’nin ayrıca Suriye’nin Irak ve Ürdün sınırı yakınında Al Tanf garnizonu var. Burası IŞİD / DAEŞ mensuplarının ikmal üssü. Çoğu buradan başka üslere intikal ettiriliyordu. ABD’nin Irak'ta Birlik III ve Ayn el-Esad hava üssü gibi askeri tesislerinde binlerce personeli yerleşik.

Bazı Iraklı yetkililer Washington ve Pentagon ile papaz olmamak adına ABD’li askerlerden çoğunun eğitim rollerinde yeniden sınıflandırılarak Irak'ta kalacağını ifade ediyor. Bu, ABD işgalinin sembolik devamı anlamına gelmez mi?

Irak'taki İranlı Milis Kuvvetleri…

Irak’taki silahlı milislerin asker sayısı 238 bin civarında. Eksiği yok fazlası var. Irak’ta ŞiilerSünnilerHıristiyan azınlıklar, Türkmenler ve Şabakların yer aldığı, kurduğu toplam 67 ayrı silahlı milis gücü faaliyet gösteriyor.

Devlet içinde büyük etkiye sahip bazı siyasi partilerin askeri kanatlarını temsil eden Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih KoalisyonuKays el-Hazali liderliğindeki Ashab’ül Ehlül Hak, Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Ahmed el-Esedi liderliğindeki Cund-ul İmam TugaylarıHristiyan Babiliyyun HareketiHizbullah Tugaylarıen-Nuceba Hareketi ve Selahaddin Tugayı mevcut.

Bunlardan başka İran endeksli Haşdi Şabi’nin otoritesini kabul etmeyen, onlardan ayrı faaliyette bulunan Federal Savunma Bakanlığı’na bağlı Mukteda es-Sadr liderliğindeki Barış Tugayları ve Şiilerin yüksek otoritesi Ali el-Sistani’nin kontrolündeki Haşdu’l Atabat gibi İran Devrim Muhafızları’na bağlı olmayan milis güçleri de mevcut.

Hiç şüphesiz büyük kısmı Suriye'de görevli İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs GücüIrak'taki en ekili İran paramiliter gücü. Bir diğer gönüllü milis kuvveti; Necef'teki ruhani lider Ayetullah Sistani'nin fetvası üzerine Heyet'ul Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri).

Ağırlıklı olarak Şii milislerden oluşmakla birlikte, belli oranda SünniHıristiyanEzidîTürkmen ve Şabak (Bektaşi inançlı Kürt, Türk, Arap cemaatler) birimlerini de bünyesine alan yaklaşık 76 farklı grubun altında toplandığı bu yarı askeri yapı, Haziran 2014'te Irak İçişleri Bakanlığı'nın Halk Seferberlik Komitesi'ne bağlandı. Aşiretler de Haşdi Şabi'de önemli bir role sahip oldular.

Milisler millileşince Ankara onlara kucak açtı, Amerikalılara yem etmedi!..

İran yanlısı milis güçlerin, yerine ve zamana göre değişkenlik gösteren misyonlarından söz edilebilir. Mesela bunlardan en önemlisi Bağdat yönetimini baskılayıp, İran’ın küresel ve bölgesel çıkarlarına uygun bir çizgide tutmak.

Bunun kadar önemli bir başka misyon da Türkiye’nin Irak’taki askeri varlığını ve siyasi/ticari etkisini bu tür militarist araçlarla konsolide etme gibi.

Sonradan üçüncü bir misyon daha ön planda. O da çeyrek asırdır Irak’ı işgal eden emperyalist ABD ordusunun bir an önce en son askerini de alıp, Irak'tan defolup gitmesini sağlamak.

Türkiye, yerli ve milli iradesinden gelen gücünü sahada Türk Silahlı Kuvvetleri ile göstererek Irak’taki İran yanlısı isimlerle bir süredir iletişim kuruyor. Nitekim küresel emperyalist odakların çok ciddi yapısal engellemelerine rağmen bu yakınlaşmanın halihazırda olumlu sonuçları, her iki taraf için de memnuniyet verici.

Kısaca bu iş nasıl oldu ondan söz edelim?

Erdoğan’ın ABD gezisi neden iptal? Washington ne istedi Ankara ne vermedi? başlıklı analitik çözümlememde ABD’li yetkililerin, PKK /PYD/ YPG’nin tamamen kendi kontrolünde olduğunu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin hava ve kara unsurları tarafından, Suriye'de bu terörist gruplara yönelik her türlü askeri harekâtı sonlandırmasını istediğini Derin Ankara’nınAmerikalılara “anan güzel mi” dediğini yazmıştım.

Ama o günlerde paylaşmayı uygun bulmadığım bir Ankara-Washington diyaloğundan söz edeyim. Amerikalı sığır çobanları (Çobanın Not Defteri müellifi Mustafa Keloğlu kusura bakmasın), Türk yetkililerle müzakerelerde ısrarla Türk ordusunun Irak'a girmesini, Kandil’e operasyon görüntüsü altında ABD askeri üslerine saldıran, hususiyetle İran-Irak- SuriyeLübnan arasında silah ve askeri malzemeler göndermek için Elbu Kemal Hattı'nı kontrol altında tutan İran’a bağlı milis grupları tırpanlamasını, yeryüzünden silmesini yüksek perdeden istediler.

Türk müzakericiler de karşılığında Suriye'de ABD tarafından korunan kollanan ve silahlandırılan PYD /YPG unsurlarından desteklerini çekmeleri gerektiğini söylediler. Amerikalılar “onlar bizim müttefikimiz” deyince Türk delegasyonu kol saatlerini gösterdiler.

Akıllı, köprü arayıncaya dek deli suyu geçer!..

Bizimkisi de öyle bir şey. İman varsa imkan vardır. Cihanşümul Kadim Türk Devletini çoktan milis güçlerinin önde gelen komutanları ile Ankara'daBağdat'ta ve Tahran'da görüşmeler yaparak onları çoktan kadrolarına dahil etmişti.

Belki gerçek ismi veya kimliği Şii milis grubu Esaib-i Ehli Hak lideri Kays el Hazal olan ancak kamuoyuna General Mecid el-Kays adı altında tanıtılan birisinden söz edelim. Ne demişti bu Iraklı dostumuz?

Iraklı emekli general Mecid el-Kays’ınTürkiye'nin hem Körfez hem de ABD ve İran üzerinde ciddi bir etki sağladığını, Ankara'nın Irak’la ortak operasyonuna ilişkin sınırı ve hacminin gizliliğini koruduğunu, harekatın bölgenin geleceğini değiştireceğini, küresel aktörlerin 36. Paralel ve Çekiç Güç uygulamaları ile oluşturduğu boşlukta yuvalanan PKK terör örgütü için sonun yaklaştığını söylemesi boşuna değildi.

Konuşana değil konuşturana bakın. Saddam’ın altın külçeleri nihayet tarihi bir zaferin kazanılmasına hizmet edecek. Zaho-Erbil hem de Kamışlı-Semelka koridorlarında askerî varlığını sürdüren ABD’ye karşı Türk ordusu gerekli tedbirleri alalı yıllar oldu. Üçler Yediler Kırklar erler demine destur alan çelik çekirdek, çoktan sahayı dizayn etti.

Irak 1. Sınır Muhafız Alayı ne yapacak?

Irak ordusunun 1. Sınır Muhafız Alayının sınırda aldığı pozisyon, hiç şüphesiz Ankara - Bağdat arasındaki yakınlaşmaya da olumlu katkı mesajıdır. Türkiye zaten 1991’den bu yana orada operasyonlar gerçekleştiriyor.

Irak Sınır Muhafızları, 30 yıl aradan sonra ilk kez Türkiye sınırındaki Zaho ilçesine iki askeri üs kurdu. Irak Sınır Muhafızları'nın Türkiye sınırı yakınlarındaki Zaho ilçesine bağlı Kişani köyünde Irak ordusu 1. Sınır Muhafız Alayına bağlı 2 askeri üs kurdu.

Bu gelişme, Irak ve Türkiye arasında sınır güvenliğini sağlamak için yapılan işbirliği çerçevesinde yaşandı. Irak Sınır Muhafızları Komutanı Muhammed Abdulvahab Sukar Sadi’nin talimatları doğrultusunda, Irak Sınır Muhafız Ordusu'na bağlı 4. Tugay Birlikleri, Duhok kentinde zırhlı araçlar eşliğinde Kanîmasî'ye yığınak yaptı.

Irak Sınır Muhafızları Komutanı Muhammed Abdulvahab Sukar

Irak Sınır Muhafızları, üç bölge komutanlığı şeklinde sevk ve idare ediliyor. Kürdistan Bölgesi sınırlarının korunmasından sorumlu olan 1. Bölge Komutanlığın merkezi Erbil'de bulunuyor ve yaklaşık 6 bin 500 askeri var. Onlar arasına karışmış, onlarla fenafillah olmuş, beyaz hayaletleri de unutmayın.

1. Bölge Sınır Muhafız Komutanlığı, Zaho'dan Xaneqin'e kadar olan sınırların güvenliğinden sorumlu. Sınır Muhafız Kuvvetleri 1. Bölge Komutanı Yarbay Hamid Dizeyi bakıyor.

Biz de onlara bakıyor, “hayırların fethi, şerlerin def’i içün fiili dua ediyoruz. Biliyoruz ki lafla peynir gemisi yürümez. Tanrı Tektir Ordusu Tüktür!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum