içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

İsrail İstihbaratı nasıl şapa oturdu?
İsrail İstihbaratı nasıl şapa oturdu?
 31-10-2023

Kızıldeniz'in diğer bir adı Şap Denizi'dir. Tuza benzeyen şap taşı, bu denizden çıkarılır. Mercana benzeyen beyazımtırak ve dallı budaklı bir taştır. Suyun altında gelişerek büyür, gemiler için tehlikeli şap kayaları oluşturur. Seyir ve denizaltı haritalarında normal seyre elverişli ve derin olarak gösterilen denizin hiç umulmadık bir yerinde gelişip büyüyen şap kayaları, geminin oturmasına sebep olur.

Bu hâl, eskiden gemilerle Hicaza giden hacı adaylarının sık sık başına gelen felâketlerdendi. "Hacı gemisi yine şapa oturmuş mu?" diye merak ederlerdi. Beklenmedik bir olayın, şaşırtıcı bir haberin karşısında hayretten dona kalan, ümitleri suya düşen, hülyaları boşa çıkan bir adam için: "Duydun mu? Filanca şapa oturmuş" derler.

İsrail şapa mı oturdu şap gibi yandı mı?

7 Ekim Aksa Tufanı görüntüleri medyaya düştüğünde muhtemelen birçoğumuz, İsrail ordusu ve istihbarat birimlerinin şapa oturduğunu düşündük. Nazi ordularının yıldırım harekatı gibi Hamas güçleri, Gazze sınırından karadan, havadan, denizden saldırarak çok kısa sürede İsrail ordusunu darmadağın ettiler. Aslında bu beklenilen durumdu. Sadece zamanı bilinmiyordu.

İyi ki 23-12-2021’de “The Israeli Security Agency/ İsrail İstihbaratının Başkanlarını yazmışım. Hiç olmazsa ne kadar isabetli bir analizde bulunduğum bir kez daha anlaşılıyor. Tarihe not düşmek işte böyle bir şey şey!

Şimdi yeniden kısaca aktaracağım değerlendirmeler okumanın tam zamanı:

İsrail Askeri İstihbaratı/ Aman Başkanı General Aharon Haliva…

AMAN Başkanı General Aharon Haliva hakkında değerlendirmemde şahıs hakkında “Kifayetsiz Muhteris” ifadesini kullanmış, akademik ve askeri eğitimine rağmen akıl oyunlarında, analitik düşünme ve öngörüde yetkin birisi olduğunun su götüreceğini ifade etmiştim.

Onun aklı fikri güç kullanmakta diyerek, İstihbarat Başkanı gibi değil daha çok özel kuvvetler tim komutanı zihniyetine sahip olduğunu belirtmiştim.

Zekâsının bu şekilde evrilmesinde önceki yıllarda Lübnan ve Gazze'de görev yapmasının payı büyük olmalı demiştim. 7 Ekim Aksa Tufanı, söylediklerimi dogruladı.

İsrail İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet/Şabak direktörü Nadav Argaman…

Yine İsrail iç güvenlik servisi ŞABAT/Shin Bet Başkanı Nadav Argaman için "...kendisi marka tutkunu. Lüks yaşamı ve şaşalı hayatı seviyor. Polo gömleğiyle İsrail sokaklarında volta atmasıyla dalga geçilmişti. Yasakları taktığı falan yok. Kendi başına buyruk, Özgüveni tavan yapıyor. Gösterişi seviyor. Bir istihbaratçıdan çok beyaz perdeden fırlayıp gelmiş aksiyon filmi jönü havasında…" diye yazmıştım.

Bıraktığı mirasa bakılırsa hiçte haksız sayılmam. O şimdi bu görevinde değil.

Ronen Bar, hem kabak hem Şabak…

Biyografik istihbarat kapsamında yazdıklarımdan sonra Nadav Argaman görevinden ayrıldı. Yerine Ronen Bar bakıyor. Bar, bu göreve atandığında İsrail medyası, 'Doğru Yerdeki Doğru Adam' manşetleri atmıştı. Onun bu göreve atanmasında İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz'ın etkili olduğu belirtilmişti.

1966 doğumlu Ronen, Tel Aviv Üniversitesi'nden Siyaset Bilimi ve Felsefe alanında lisans derecesine ve Harvard Üniversitesi'nden Kamu Yönetimi alanında yüksek lisans Ajan "R" olarak uzun yıllar görev yapan Ronen Bar, 57 yaşında ve üç çocuk babası. Bar'ın eşi Reuven Agassi'nin kızı Dafna/Defne, girişimci Shai Agassi'nin de kız kardeşi. Dafna Agassi, Cellcom Israel Ltd. /Kablosuz Telekomünikasyon Hizmetlerinde Pazarlama departmanında başkan yardımcısı.

Shai Agassi ise Fosil yakıt teknolojisine alternatif olarak elektrikli otomobillerin  kullanılmasına  yönelik bir model ve altyapı geliştiren Better Place'in kurucusu ve eski 'CEO'suydu. Ronen Bar, yeni görevine atanacağı sırada kendisini "uygunsuz davranışla" suçlayan isimsiz bir mektuba rağmen Nadav Argaman'ın koltuğuna oturdu. Aile, Tel Aviv'in bir banliyösünde bir evde yaşıyor, Roner Bar, koşmayı seviyor, elbette uzun mesafeleri seviyor ve iyi yemeklerden hoşlanıyor.

Shin Bet güvenlik servisinin başkanı Ronen Bar, bu göreve atandıktan sonra ilk dış ziyaretini Mısır'a gerçekleştirdi. 2021'de Gazze Şeridi'nde devam eden durumu görüşmek üzere Mısır İstihbarat Şefi Abbas Kamel ile bir araya geldiler. Halen Aralarından su sızmıyor.

İsrail İç Güvenlik Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar, işgal altındaki Batı Şeria'da artan "Yahudi terörüne" ilişkin hükümeti uyararak Yahudi yerleşimci şiddetinin Filistinlilerin misilleme saldırılarına yol açtığını, bu durumdan Hamas ve İslami Cihad Hareketi'nin yararlandığını savunmuştu. Söyledikleti doğruydu ama saldırı Batı Şeria’dan değil Gazze'den geldi.

MOSSAD Başkanı David Barnea…

MOSSAD Başkanı David Barnea kendisinden önceki başkanlar gibi, İngiltere karşıtı ve ABD yanlısı. Barnea, gölgede kalmayı tercih ediyor. Barnea, Mossad şefi olarak atanmadan önce halka açık bir profili yoktu. Tanınmıyordu. İsrail medyasında yer alan birkaç fotoğrafında, kırlaşmış saçlı casus şefin, ideal casusu oluşturan yumuşak, dikkat çekici olmayan yüz hatları var; eski CIA Direktörü William Colby'nin bir zamanlar "bir garsonun unutacağı bir yüz" dediği şey.

Önceki Mossad eski Başkanı Yossi Cohen'in, teşkilatın “çok gizli” bilgi ve belgelerini yakın ilişkide olduğu bir hostesle nasıl paylaştığı da biliniyor. Bunları gözünüzde büyütmeyin. Sonuç ortada. İsrail gizli servislerinin karizması yerlerde.

Başarısızlık kader mi?..

İstihbarat başarısızlığı uçak kazasına benzer: Yanlış giden tek bir şey değildir, bunun yerine felakete yol açan bir dizi şeydir. Zincirleme yaşanır, domino etkisi yaratır. Tıpkı Hamas'ın, 7 Ekim'de karmaşık, çok cepheli bir saldırı gerçekleştirmesi gibi. Planlanması ve uygulanması aylar süren türden koordineli bir saldırıydı.  Dahası, hava, kara, deniz ve roket saldırılarına yüzlerce olmasa da onlarca Hamas mensubunun dahil olması, bilgi  ve etki çemberinin geniş olduğunu gösteriyor.

Shin BetMossad ve İsrail Savunma Kuvvetlerinin yaklaşan bir saldırı konusunda uyarıda bulunup bulunmadığı şimdilik İsrail kamuoyunda tartışılıyor. Kimsenin günah keçisi olmaya niyeti yok.  İsrail istihbarat birimlerinin SIGINT’iIMINT’iHUMINT’ı bir işe yaramamış.

Haaretz gazetesinin 8 Ekim tarihli haberine göre İsrail istihbaratı , Filistin Hamas hareketinin saldırı hazırlıklarından haberdar değildi ve ülkenin silahlı kuvvetleri uzun süre saldırının boyutunu kavrayamadı ve lojistik organize edemedi. Saldırıyla ilgili istihbarat uyarısı olmadığı için bölgede karşılık verecek yeterli güç yoktu.

Hamas güçleri, "karanlık gecede kara taşın üstündeki kara karınca" gibi görünmez olmuşlar. İsrailli liderler, saldırı karşısında şaşırdıklarını açıkça kabul ettiler. Ancak aynı zamanda istihbarat  zaafiyeti ve başarısızlıklarıyla ilgili soruları da görmezden geldiler.

İlk önce Başbakan Binyamin Netanyahu'nun eski ulusal güvenlik danışmanı Yaakov Amidror"Bu büyük bir başarısızlık. Bu operasyon aslında Gazze'deki (istihbarat) yeteneklerin iyi olmadığını kanıtlıyor." diyerek tepki gösterdi.

-Yaakov Amidror, Netanyahu

Ardından Başbakan Netanyahu ağzını açacak oldu, lafını ağzına tıkadılar. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, 7 Ekim'de ölümcül bir Hamas saldırısına izin verdikleri için ordu ve güvenlik şeflerine sertçe saldıran bir sosyal medya paylaşımına İsrail Başbakan Yardımcısı ve halen Savunma Bakanı olarak görev yapan İsrailli politikacı ve eski asker Binyamin "BeniGantz çok sert tepki gösterdi hatta Netanyahu’yu bu paylaşımından dolayı azarladı. O da sosyal medya mesajını geri çekti, kem küm etti.

Netanyahu, istihbaratı töhmet altında tutarak kendi siyasi sorumluluğunu örtbas etmek istemişti.

Neden mi?

İsrail gizli servisleri nasıl uyutuldu?

Çünkü İsrail istihbarat servislerinin Hamas'ın saldırısını öngörme ve önlemedeki başarısızlığının her şeyden önce Benjamin Netanyahu'nun yaptığı siyasi ve stratejik seçimlerin sonucu denilebilir.

Ona göre, güney kanadında nispeten güçlü bir Hamas'ın olması, İsrail'in çıkarınaydı, böylece İsrail bölünmüş bir Filistin toplumuyla müzakere yapamayacağı konusunda ısrar edebilirdi.

Her yerde hazır bulunan Hamas, İsrail-Filistin barış görüşmelerinin yeniden başlatılması yönündeki her türlü uluslararası baskıya karşı sigorta olarak görülüyordu.

Dikkatler Lübnan'da yerleşik Hizbullah ve İslami Cihad gibi örgütlerin İsrail'in kuzey sınırında oluşturduğu tehlikeye odaklanırken, Hamas'ın oluşturduğu tehdit, büyük ölçüde tartışılmadı. Çünkü İsrail istihbarat raporlarına göre Hamas tehdit olmaktan uzaktı. Nihayetinde evdeki pazarlık çarşıya uymadı.

İsrail istihbarat birimlerinin kaydettiği Hamas komutanlarının telefon görüşmelerinde, İsrail ile çatışma istemediklerini dile getirdikleri belirtiliyordu. Hamas komutanları, o kadar sık o kadar içten konuşmuşlar ki Yahudi ajanlar, üstlerine Arapların savaş istemediklerini raporlamışlar.

Mossad artık bunların istihbarat görevlilerinin kafasını karıştırmak için sahnelendiğine inanıyor. Hamas da böyle bir görünüm yaratmak için elinden geleni yaptı: Neredeyse iki yıl boyunca grup saldırı başlatmadı, onları İslami Cihad'a teslim etti ve hatta Eylül ayında sınır çitindeki protestoları bile durdurdu. Hamas'ın bu davranışı, yaklaşmakta olan bir saldırıyı işaret eden istihbarat eksikliğiyle birleştiğinde, İsrail liderliğinin, Filistin hareketinin artık önemli bir tehdit oluşturmadığına inanmasına yol açtı.

Hamas'ın eşi benzeri görülmemiş bir saldırı gerçekleştirmesi öncesinde, Hamas liderliğinin İsrail ordusu ve istihbarat servisleri arasındaki "kargaşa" doğru analiz ettikleri anlaşılıyor.

İsrail’de askeri darbe olur mu?

Bu nedenle Israil güvenlik servislerinin, Filistin Hamas hareketinin 7 Ekim saldırısını önceden tahmin edememesi "siyasi yansımaları olacak feci bir başarısızlık" olarak değerlendiriliyor.

Netanyahu hükümetinin İsrail halkının geneli ile barışık olmadığı zaten malûm. İsrail kamuoyunda daha şimdiden askeri darbe olasılığı konuşulmaya başlanmış.

İsrail’le birlikte ABD de şapa oturdu!..

Geçtiğimiz üç yıl boyunca Biden yönetimi, "Asya'ya dönüş" kapsamında Ortadoğu'daki müdahalesini sınırlandırmaya ve Çin'e odaklanmaya çalışıyordu. Bunu yapmak için ABD, Suudi Arabistan ve İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesini kolaylaştırarak ve İran ile gerilimi azaltarak bölgedeki gerilimleri "soğutmayı" umuyordu. Umduğu dağlara kar değil ama Hamas füzeleri yağdı.

Muhtemelen bu hususta İran yönetimi de ABD'nin bu stratejisini biliyor ve plana sadık kalıyor olmalı ki; Hamas Uluslararası İlişkiler Ofisi Başkanı Musa Ebu Merzuk, İran destekli Hizbullah'tan çok şey beklediklerini, Filistin yönetiminin sergilediği tutum karşısında da şaşkın olduklarını söylüyor.

ABD'li yetkililer de durumu toparlamaya çalışıyor. Mesela Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın, İsrail’in, Gazze’deki masum insanların hayatlarını koruma sorumluluğu bulunduğunu, İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da aşırılık yanlısı Yahudi yerleşimcileri “dizginleme” sorumluluğunu olduğunu söylemesi, sanki frene bastıkları izlenimi uyandırıyor.

Ne dersiniz?

Sadece bu değil tabii. ABD ayrıca Hindistan, Ortadoğu ve Avrupa'yı birbirine bağlayacak bir ekonomik koridor kurarak Çin'in bölgedeki etkisine meydan okumayı ve kendi etkisini artırmayı umuyordu. Herşey inceden inceye gayet iyi düşünülmüştü.

Önerilen proje, iki bölümden oluşuyordu: Hindistan'ı Körfez ülkelerine bağlayacak bir doğu koridoru ve Körfez ülkelerini Ürdün ve İsrail üzerinden Avrupa'ya bağlayacak bir kuzey koridoru.

Bu projenin Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ne ABD'nin bir yanıtı olması bekleniyordu.

Hamas saldırısı bu planlara aniden son verdi. Hatta Çin deniz kuvvetlerinden bir filoyu bölgeye göndermeden önce ilk olarak, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki normalleşme sürecini fiilen dondurarak bölgesel bir güvenlik düzenlemesinin yapılmasını engelledi.

İkinci olarak, saldırılar ABD'yi IŞİD'le savaştan bu yana en büyük askeri yığınağı yaparak bölgedeki askeri varlığını azaltma politikasını tersine çevirmeye zorladı. Pentagon bir uçak gemisini Doğu Akdeniz'e konuşlandırırken bir diğerini de Körfez'e gönderdi. Bu gemiler, birlikte saldırı kabiliyetine sahip 100'den fazla uçağın yanı sıra Tomahawk füzeleriyle donatılmış kruvazör, destroyer ve denizaltılara sahip.

Washington, bu yığınağın üçüncü bir tarafın İsrail'e karşı yeni bir cephe açmasını engellemek için yapıldığını söylüyor.

Gel de inan!

Sonuçta Hamas saldırısı, İsrail'in istihbarat başarısızlıklarının ortam hazırladığı stratejik bir çöküşü yansıtıyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum