içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Hayret halleri,

Hayret halleri,

SuphanAllah..

Kim, bu sonsuzluğun mimarı, mühendisi, işletimcisi ?

Günlük yaşamımız

bütün bu muhteşemliğin dışında değil; daima her yerde olan,  

her zerrede olanlar;

tanık olduğumuz, olamadığımız

her şey  kozmozun “cilvelerinden”  

aşağı değil.

Kanıksanma hastalığımız, 

tanık olduğumuz 

an’ların

her zerresinde

en az kozmoz kadar 

olan muhteşemliğe

 ibretle bakıp, 

dinleyip, 

duyumsayıp;

sessizliğin 

harıl harıl işleyişinin derin sularına teslim olup;

susup,

her şeyi…

 kısa zaman için bırakakıp ,

adeta ölümü tadar gibi

o an terk edip,

“yok”lukta,

“boş”lukta,

“hiç” likte

milyar var oluşu

sezip,

yine

Suphan Allah 

kapısından

çıkıp;

emsalsizliğin,

muhteşem kudretin,

aciz bırakan hayretin,

anlamın uçsuzluğunun

ucundan;

Yüceler Yücesi’ne

en içten samimiyet ile övgüleyip

teslim olarak;

O ‘nu

 yine yaşadığımız

an’larda

boşluksuz, her solukta 

iki kez anarak;

tanıklığımızı hatırımızda

tutarken 

yenisiyle 

unutup;

aklın -med cezirinde

dilimiz,

kalbimiz,

benliğimiz,

o tazim 

ile kendimize dönüp;

yine, yeniden

daima 

suphanAllah 

diyelim;

ayrılığın,

ayrımcılığın,

bozgunculuğun,

yozluğun,

kaygının,

benliğin,

bizi hayâl gettosunda;

burada  dünyada 

üçüncü boyut bodrumunda 

tutan

yer çekiminden,

çukur manyetizmasından

çıkarak

takdir yakamozlarında

yükselelim

inşaAllah;

yine,

daima

Subhan Allah.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum