içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Propaganda

İNANDIRIP/YAYIP ÇOĞALMA

Çoban araçlarından olan

varlığı, sesi, kavalını üflemesi, çomarı, değneği;

sürüsünü  sevk ve idareye yarıyor.

 

“İşini bilen” sürü,

kendiliğindenliğin “makamındadır”.

Farklı koşullar oluştuğunda çoban,

bu“makamı” tutturmak için

araçlarını işletir;

tümseğe çıkıp, kavalını üfler,

köpeğini dolaştırıp, değneğini diker.

 

Aynı makamda ısrar, “dinletiyi” boğucu yapar.

Bu yüzden araçlar içler dışlar çarpıyla renklendirilmeli.

Kelimelerin dörde, üçe indirgenen harf köklerini

yeni ezgiler/modeller bulmak için döndürmeli.

Özer= özr, örz,  zör,zrö, röz,rzö;  ozr,orz… 

 

İnsanlık çoğaldıkça, teknoloji geliştikçe

İnsanları sevk ve idare etmenin

propagandası yenilenip çeşitleniyor.

Propaganda; Türkçesi fikir, anlayış inandırmaca,yaymaca.

 

 

 

 

 

Soner Yalçın, yakın dünya savaşlarının kategorize ederek başlattığı yazısı

https://odatv.com/afrinde-psikolojik-savas-29031802.html yeni yaymacalara, inandırmacalara değinmiş. 

Ardından önerilerde  bulunmuş.

Bunlar,  dikkate alınmalı.

 

Metis Yayıncılığın  LaoTzu (Laozi) in

Tao Te Chin (Daodejing) kitabı yayınladı.

Çinceden İngilzceyeUrsulaK.LeGuin

Yine Çinceden Wade-Giles   (1867-1912) çeviri

Sistemiyle İngilceye; İngilizceden Bülent Somay,EzgiKeskinsoy

Türkçe çevirisi yapılarak  basıldı.

 

Herşeye bedel hazine gibi.

‘Gibi’ çünkü titreşimlerinin somut  etkisini okuyanların bilincinden

yaşamına   çıkışı  belirgin değil.

 

Dao= Yol, Yordam, yöntem, Adap.

De =  Fazilet, Erdem, Güç, içsel) Kudret.

Jing =Bilgelik Kitabı, İrfan Kitabı, Klasik, Eskimez.

Lao

Zi = Usta.

 

Daodejing/Tao Te Ching=

Lao Usta’nın kaleminden Kitab-ı Adab ü Fazilet.

Ya da

Yol ve Erdem Kitabı veya Yolun ve Gücün Kitabı.

 

Batı’daki çağdaşları Presokratik(ilkçağ felsefesi) Sokrates, Plato düşüncesi gibi  şiirsel felsefeyle  evrensel ilkeleri verimli, kolay Yol’u arıyorlar.

 

Yaşamın hükmünün illeti (son sebep);  iş, eylem, eylemedir:

Kadim Çin’de buna weiwuwei  deniliyor.

 

WeiWuWei =  Bilinçli/iradi/gözlemsel kendiliğindencilik.

 

Açılımı:

“Yapmadan, yap.”

 

Yapma; becerme, başarma gayreti.

Nerdeyse “kurcalama”. İlle de  “yenilik yapma” ihtiyacı değil!

Bu tarzın zararı yararından çok zararı var.

 

 

Laozi; “Yapacaksan Yol’un dengesini, insicamını gözeterek yap:

Yapmadan yap.

Kullan ama tüketme;

“Öğretiyorum” demeden öğret.

Böbürlenmeden başar;

gevezelik etmeden konuş.” Diyor.

 

Söz’ün özü,  özlü söz,  canlı, canlı(lı)ğı süreklidir:

“Demiş”,  değil;

Şimdi okuyan, diyor,  henüz söylüyor;

gelecekte okuyacak olan söyleyecek.

Yani evrensel sözler daima günceldir.

 

Metin, İsa’dan önce 5 nci yüzyılda söylenip,

kaydedilmiş.

“Takıp takıştıran süslü insanlar,

Silah taşıyan,

çok içip, çok yiyenler,

çok şeyleri, çok paraları olanlar:

Utanmaz hırsızlardır.

Şüphesiz yol değildir

onların yolu.”

 

Bu sözlerin ne zamanı var ne de mekânı.

Le Guin; “rahatlıkla kapitalizmi betimlemek için de kullanabiliriz.”diyor.

 

Ulaşılmaz ustalığı şöyle betimliyor:

 

“Doğurmak, beslemek, dünyaya getirmek ama sahiplenmemek;

eylemek ama karşılık beklememek;

Yol göstermek ama hükmetmemek:

Budur akıl sır ermez güç.”

 

Şu sözler ise nokta atışı:

 

“Vazifeşinas çocuklar ve ebeveynlerle doludur

düzeni bozuk aile.

Düzelin bozuk toplumsa

Sadık vatanseverlerle.”

 

Çokluk,  Kur’an Kitabı’nın

102 nci Bölümde (Tekasür) açıkça yeriliyor.

 

Çokluğu istemenin  övünce yol açacağını;

Övüncün  ölüp kabire girinceye değin  süren;

önce oyalanma, sonra  negatif tutsaklığın

cehennemine (aralıksız, boşluksuz azap) kapılmak olduğunu;

Girilen girdabtan(Beş yaşamlık/ beş kez ‘hayır” ile vurgulanan)

herçıkış umudunda yine aynı azabın başlayacağını

çokperestlerin bu  pişmanlık dolu acıları

fiziken ve ruhen yaşayacaklarını

söylüyor.

 

ÇOKLUK/ÇOĞALMA TAPINCI

(TEKASÜR);

 

Çoğal(t)ma tutkunuz,

çokluğa düşkünlüğünüz,

hiç ara vermeden yaşamınız tükeninceye kadar sürdü.

Böylece, geçici yaşamın hakikatini değersizleştirip;

büyük, süreli, ödülleri,emsalsiz  fırsatı kaçırdınız.

 

Çok yanlış yaptınız!

çok yakın olan sürede  bunu öğreneceksiniz.

Doğruyu soluduğunuz halde,

yanlış seçimizi terk etmediniz.

Çokluk/çoğaltma düşkünlüğünüz,

aralıksız azaba dönüşeceğini tahmin etmediniz.

 

Artık, böylelikle sonsuz /aralıksız azabı,

değersizi çoğalttığınızca bileceksiniz.

 

Büyük, telafisiz bilişinizle;

nefırsatlar/kolaylıklar,

ödüller kaçırdığınızı

ve onlara karşı kayıtsızlığınızı,

nankörlüğünüzü de.

 

*

“Çokluğun iyisi, iyiliği yok mu ?” diyerek

“ümmetimin çokluğu ile övünürüm”, naklini anımsatmayınız; unutmuş değilim.

 

Yine Kur‘an Kitab’ında;

“Gerçekten iman(barışçı, güvenli tek Yaradan’a tutkun, esinli topluluk) edenler çok azdır”

İnsanlığın tüm zamanları için tespiti,

görülen çokluğun  hormonlu olduğunu;

nicelikte ısrarın/kalmanın çürümeyi hızlandıracağını;

onlarlaYol’a çıkılmayacağını söylüyor.

 

Diğer taraftan,

Sadık Yol arkadaşının, Yoldaşın

gerçek emek, özveri, paylaşma, adalet,sabır,

tevazu, başarıyla övünmeme…

gibi benlik karşıtı ender özellikli olacağı belirtiliyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum