içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Üretim Ve Kıtlık

Çokluğun felaketiyle yüzleşecekler!.

Kimler mi?

Onu her zaman isteyen, bunun için her şeyi yapan, kendini bununla "arındıran"
tutkunlar,  dünyaya tutuklu-lar.

*

Güven yokluğu, inanç boşluğu yerine çokluk seçilip,  tek -sabit yol ol(durul)unca neler olmakta , isteksizce seyrediyoruz;
 doyumusuzluğun kör kuyusunda.

*

"Üretim, üretim; 
hadi, daima üretim!" 

Söylemi her yerde.

*

Hani ikinci  Islâm halifesi Ömer ;

Allah elçisinin "lâ ilahe illallah, diyen cennete girer." 

sözünü nakleden arkadaşlarından birini düzeltmek için Allah elçisinin yanına götürüp; 

 "Ey Allah'ın elçisi , bu arkadaş, lâ ilâhe illallah diyen cennete girecek! " 
 
 sözünü senden nakletmiş.
 
Eğer doğruysa; 'iyi işler de işlemeli 
 desin" diye talepte bulunmuş.

Talebinin dayanağı Kur'an nın 
 
"Her kim Allah'ı birler, iyi işler yaparsa iyilikleri Allah katındadır. "

âyeti olmalı.

*

Evet,
 "üretim."

Ancak israf yapmadan,  paylaşmak için üretim olmalı. 

*

Yoksa,  "lâ ilahe illallah," diyenlerin doğal olarak,  kendiliğinden,
"iyi işler " işleyecek olmasını mı
bekleyeceğiz!?


Aynı şekilde, "illa (tek yol ) üretim! " diyorlar.

Böylelikle ardından 
iktisat, israfsızlık, paylaşmanın...

 geleceğini  söylemiş mi oluyorlar !?

Buna inanıyor musunuz?

*

Fakat, tarih, olgular, olasılıklar...tersini gösteriyor.

*

Bu yüzden kıtlık korkusu, bütün atılımlara(!) rağmen, insanlığın ensesinden düşmeyecek.

*

'Zıtların birliği'; bulunduğumuz boyut için temel  doğa yasası. 'Polarite' de deniyor.

Gündemi oluşturan  eylemlerimiz,  işlerimiz  ne varsa,   zıttını da beraberinde getirmekte.


Buna karşın:


 "Üretim devrimi olmaz ise miskinlik, yokluk, muhtaçlık  mı olsun?" 
diye soracaklar.

"Kırk katır mı, kırk satır mı!?" 

Demeleridir bu.

*

Üretimin  polaritesi olan kıtlığın  antikoru;  israfsızlık ve ardından, paylaşıp bolluk  oluşturmaktır.

Daha önemlisi,  paylaşmanın oluşturacağı güven, dayanışma, sevginin... Kazanımları ise emsalsizdir. 

*

"İhtiyaçlarınızdan fazlasını (tutmayın, biriktirmeyin, saklamayın!) ihtiyaç sahiplerine dağıtın!" 

Tek Yüce olan  Allah 'ın buyruğu böyle..

Buradaki esas sorun "ihtiyaç" ın ölçüsü. Diğer deyişle, insan yaşamının  bam teli.

*


Kapitalizm;

"ihtiyaçlar sonsuzdur; tüketim için  çabala, didin biteviye!" derken;

Sosyalizm;

"ihtiyaçlar, Parti takdiriyle halk içindir; Partinin takdirine,   Partiye, halka güven;  severek, umutla  çok çalış! "

söylemini durmaksızın pompalıyor.

Bir de
'Karma' sistemler var. O da:

"İhtiyaçlar,  iktidar/devlet, toplum/millet ve gelecek nesiller içindir; 
 üretim, tüketim, makam için durmadan çalış,  çabala! "

"vaaz" larıyla, gıda dolabına camekân takıp, kapısını mühürlüyor.

"Camekân", çünkü 'kışkırtıcı şeffaflık' usüllerinden
dir.

Bakın;  "ihtiyaçlar"ımız neymiş gördünüz mü?!

*

Bütün bunları doğa anadan çoğunlukla  kanır-tarak;

 birbirimizi sömürerek, savaşarak, katlederek,  yakarak, kutsal- lıklar uydurarak...

yapıyoruz.

*

Arsızlık girdabında güven ararken, koyboluyoruz.

Oysa,  güven bir yere gitmedi, gitmeyecek; 

" O, size şah damarımızdan 
daha yakın! " 

sizi bekleyecek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum