içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Emir Allah’ın!

Memleketim olan Mersin'in Silifke ilçesinde taziye ziyaretlerinde "Allah rahmet eylesin" ve "başınız sağ olsun" cümleleri yerine hep bu iki kelime söylenir. Akdeniz Bölgesinde özellikle de Orta Toroslar yöresinde yani Yörüklerin çokça yaşadığı yörelerde "Emir Allah'ın" yaygın olarak kullanılır. Emir Allah'tan yani en büyük makamdan, kudreti sonsuzdan gelmektedir. Dolayısıyla bize düşen, "göklerden gelen bu karara" isyan değil itaat etmek, tevekkülle karşılamaktır.

Benzer bir taziye cümlesine Hasan Ali Toptaş’ın “Kuşlar Yasına Gider” isimli romanında da rastladım. Yeni bitirdiğim kitaptan, Denizli civarında taziye ziyaretine gelenlerin “Hüküm Allah’ın, başın sağ olsun!” cümlesini kullanarak acıyı paylaştıklarını ve cenaze sahiplerini teskin etmeye çalıştıklarını öğrendim.

 

“Emir Allah’ın!” ve “Hüküm Allah’ın!”… Farklı yörelerimizden birbirine çok benzeyen hatta tamamlayan, anlamlı, etkileyici taziye kelimeleri…

Sacit Okur’un ardından

Açtığı ve yıllarca emek verdiği Saray Kitabevi’yle Kayseri kültürüne büyük katkıları olan, gönül adamı Sacit Okur ağabeyin vefat ettiğini ilk duyduğumda da "İnna lillah ve inna ileynhi raciun" ayetiyle birlikte "Emir Allah'ın" sözleri ağzımdan dökülüverdi.

1954 doğumlu olan Sacit Abimiz 21 Eylül 2020 Pazartesi günü 66 yaşında iken Rabbine kavuşmuştu. En son bir beyaz eşya bayiinde yöneticilik yapıyordu. Sık sık ziyaretine gider, çayını içer, çıkan veya baskıya hazırlanan kitaplarımla ilgili görüşlerini alırdım.

Makam, rant, siyasi ikbal peşinde koşmayan farklı ve güzel bir insandı. Onu hep gülen ve güven veren yüzüyle hatırlayacağım.

 

Şakar ve Ergüneş

“Emir Allah’ın” sözleri, kısa bir süre sonra 1959 doğumlu Eğitimci-Sendikacı Hamdi Şakar (14 Ekim 2020 Çarşamba) ve yıllarca sivil toplum kuruluşlarında hizmet etmiş, 1956 doğumlu iş adamı Zekeriya Ergüneş’in vefatları (15 Ekim 2020 Perşembe) üzerine ağzımdan dökülüverdi.

 

Ölüm karşısında yapılacak olan tek şey teslim olmak, tevekkülle karşılamaktı. Zira emir ve hüküm Allah'tan yani en büyük makamdan, kudreti sonsuzdan gelmekteydi. Dolayısıyla bize düşen "göklerden gelen bu karara" isyan değil itaat etmek, tevekkülle karşılamaktı.

Üçünün de mekânları cennet olsun! Rabbim yakınlarına sabır versin.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum