içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Kaçış Rampası

Kayseri’den Mersin’e doğru giderken, Torosların yalçın tepelerini aşarsınız. 1296 rakımlı Tekir Yaylası’ndan (Akçatekir) Tarsus’a doğru inişe geçtiğinizde “Damlama” mevkiindeki “Kaçış Rampaları” dikkatinizi çeker. Bu rampaların benzerleri Akçatekir’den Pozantı’ya inişte de vardır.

 

Akseki-Seydişehir yolu gibi, yurdumuzun bazı yüksek yerlerinde de kullanılan bu güzel uygulama, genellikle fren sorunları nedeniyle kontrolden çıkan araçların güvenle durmasını sağlar. Ülkemizde 2012 yılında başlanan bu “hayat kurtaran uygulama” sayesinde çok kazalar ve muhtemel ölümler önlendi.

 

Aslında insanlarımıza da, buhranlı zamanlarında direksiyonu kırabilecekleri bir “Kaçış Rampası” lazım! Küresel bir bela gibi görünen Korona virüsü, işte bu imkânı bizlere sağlıyor. Hız ve hazdan başı dönüp son sürat uçuruma doğru giden, adeta ‘Pompei’nin Son Günleri’ni yaşayan, çılgın, doyumsuz ve kibirli insanlık için bir ‘kaçış rampası’, bir ‘kurtuluş reçetesi’ sunuyor. Tıpkı köprüden önceki son çıkış gibi…

 

Bize, adeta yeniden doğuş imkânı sağlayan bu kaçış rampası, “kulluk ve sorumluluk bilinci”nden başka bir şey değil! Hazır vaktimiz bolken, hazır evlere kapanmışken, bu fırsatı çok iyi değerlendirmemiz, özeleştiri yaparak kendimize çekidüzen vermemiz ve yalnızca Allah’a kul olmamız gerekiyor. Gerisi kolay! Zira Rabbimizin rahmeti geniştir ve O affetmeyi sever.

 

Tam da bu noktada, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un çarpıcı mısralarından medet umulmaz mı? Son sözü “üstad” söylesin madem!

“Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol...

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.”

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum