içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Benden söylemesi!

Güzel bir yaz akşamında, yeşillikler arasında keyifli bir yemekteydik. Arkadaşım sohbet esnasında yakın arkadaşıyla ilgili bir konuda danışmak istedi.Tabiki dedim ve dinledim. Arkadaşının ve eşinin çok zengin olduklarını, saray gibi evleri, yazlıkları olduğunu, son model arabalara binip, her istediklerini aldıklarını fakat bir türlü mutlu olamadıklarını söyledi. Sonra, en son mutlu olabilirler diye bir yat aldıklarını fakat hiçbir şeyin değişmediğini ekleyip "herşeyleri var" fakat mutlu değiller "neden" diye sordu.

Francis Bacon'ın sevdiğim bir sözü vardır: "Bilgi güçtür, Güç bilgidir" Bu sorunun ve her sorunun cevabı bu sözden kendine yol bulur. Hoşa giden bir şeyin uyandırdığı duygu, hoşlanma duygusu, hoşlanma ve tat almaya veya felsefi tanımıyla istek duyulan bir şeyi elde etmekten doğan hoşnutluk duygusuna "haz" denir. Sokrates’e göre, yaşamın amacı ve herkesin yaşam boyunca peşinden koştuğu en yüksek iyi ise "mutluluktur" Mutluluğa erişmenin yolu ise bilgidir; insana ve yaşama ilişkin bilgi, çünkü doğru bilgi insanı doğru eylemlerde bulunmaya götürür. Malesef mutluluk ve huzur peşinde koşan insanoğlu bu  kavramların anlamlarını doğru bilse, hayatında neye ne kadar anlam yüklenmesi gerektiğini de doğru tespit edip, hedefini doğru belirliyecek.

1930'larda Lionel Robbins'ın emsal teşkil eden tanıma göre iktisat (ekonomi) bilimi; kıt kaynaklarla sınırsız olan ihtiyaç ve isteklerin nasıl karşılanacağını inceler. Bu tarifte iki unsur göze çarpar. Bunlardan birincisi, kaynakların kıtlığı, diğeri ise, insan ihtiyaç ve isteklerinin sınırsız oluşu. Yani iddia ettiklerine göre, iktisat sayesinde sınırsız bir faktörün, sınırlı bir faktörle karşılanması sağlanıyormuş. Tanım gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü ne kaynak bizim ne de bu can. Bir makineyi aldığınız zaman o makinenin kapasitesi o makineyi üreten kimselerin programladığı kadardır. Bu nedenle bizlerde bizi yaratan Yüce Rabbimiz'in yarattığı kadarız. Ne insan ihtiyaçları sınırsız ne de kaynaklar sınırlı. Bu tanıma göre kurulan sisteminin amacı insanların mutluluğun değil, heva, heves ve hazlarının peşinde koşan bu nedenle çok daha tüketici, değerlerine sahip çıkmayan, insan olmayı başaramamış, kullanılabilen, istedikleri akıntıya kapılabilen ölü balıklar  olmalarıdır. Robotlaşmış insanlar ...

İnsan çift kutuplu bir varlık olarak yaratılmıştır. Şems suresinde buyrulduğu üzere “Allah insan nefsine fücurunu da takvasını da ilham etmiş” yani ona iyilik ve kötülük yapabilme kabiliyeti  vermiştir. Sonuç itibarıyla biri iradesini hayır ve iyilik yönünde kullanır, kurtuluşa erer; diğeri ise şer ve kötülük yönünde kullanır hüsrana uğrar. Değerlerinden verip günaha batıp çıkmayı, her seferinde daha da dibe batmayı göze aldıktan sonra haz peşinde koşmak kolay.  Mutluluk ise bilgiye dayalıdır emek ister, erdem ister, fedakarlık ister, dürüstlük ister gayret ister, güzel ahlak ister.

"Şemseddin Sami’nin “Beşeriyet ile insaniyet arasında çok fark vardır. Beşeriyet; insanın her türlü ahval-i tabiiyesine, insaniyet ise ruhani fazilet ve kemâlâtlara aittir.” sözünden hareketle beşerden insan olmaya, kâmil manada insan olmaya doğru giden yolda ahlakın yerinden ve öneminden dolayısıyla mutluluğa uzanan yoldan söz edebiliriz. Hz. Peygamber’in ahlakını soran bir kişiye, Hz. Aişe annemiz onun ahlakının Kur’an olduğunu söylemesi bu nedenledir.  İnsan görünmek, beşer olmak farklı, insan olmak farklı, adam olmak ise hedef. Hem bu alem hem öteki alem için mutlu olmanın yolu "Adam" olmaktan geçiyor bu da Kur'andan. Kur'anı doğru anlayıp doğru yaşayıp Allah'ın ipine sarılmaktan.

Bu çağdaşlık denen tuzaktan alınacak tek şey bilim, felsefe ve sanat. Tüm mahlukata ve kainata yapılacak en büyük iyilik ise milli ve manevi değerlerimize sahip çıkıp "adam olmak", benden söylemesi...Nasreddin Hoca'nın göle yoğurt çalması gibi "Diyanet ve Milli Eğitim'e" sesleniyorum." Lütfen ilime, bilime, sanat ve felsefeye değer veren, okuyan, araştıran ve sorgulayan, güzel ahlak sahibi adamlar yetiştirecek milli ve manevi değerlerimize uygun müfredatları oluşturup uygulamaya başlayın..."

Robotlaşma! İNSANLAŞ!  İsmail Hakkı Aydın

Erkek - dişi kolay, adam - kadın zor.   İsmail Hakkı Aydın

Kur'an "Adam" olma kitabıdır.   İsmail Hakkı Aydın

Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret!

Ebedi hayat için gayret yok, hayret!  Necip Fazıl Kısakürek

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum