içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Türk Milleti Parayla Satın Alınacak Millet Değildir

14 Mayıs’ta ülkemizde yapılacak  seçim  emperyalist güçler  için   çok  önemli ki dünya basınına  bakıyoruz, Rusya-Ukrayna savaşı, orta doğu, Afrika ve Güney Amerika gibi bir çok  ülkede askeri darbe, zulüm, iç çatışma ve insanların katledilmesi ikinci plana atılıyor. Tek dertleri Türkiye’deki seçim ve Erdoğan’ın iktidardan uzaklaştırılması, Türkiye’yi çok seviyorlar ki adamların işi gücü 14 Mayıs’ta yapılacak seçim, Erdoğan’ın gönderilmesi ve Kılıçdaroğlu’nun kazanması. Kılıçdaroğlu kazanırsa Türkiye güllük gülistanlık olacak ekonomik yaptırımlar bitecek, PKK’ ya destek verilmeyecek Avrupa’nın kapıları Türk halkına açılacak! Türkiye’ ye dolarlar akacak…Kimse yemez!

Menşei aferinci emperyalist güçler olduğu anlaşılan 300 milyar dolar temiz parayla halkın iradesini satın alacağını sanan, emperyalist güçlerin ve yedili koalisyonun Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun bu milleti tanıyamadığı anlaşılıyor, çünkü bu millet satın alınacak bir millet değildir, Erdoğan gitmiş Kılıçdaroğlu gelmiş bu milletin umurunda değildir, ama bu devlet umurunda ve önemli, bu millet et yemez ot yer aç kalır susuz kalır ama konu devlet olursa canını verir.

Erdoğan’ın politikası belli, bugüne kadar emperyalist güçlere rest çekmiştir, 40 yıldır bu ülkenin başına bela olan emperyalist güçlerin köpeği olan PKK’ ya silah bırakması adına ve söz konusu devletlerin  sözde azınlık ve hak talep oyununu bozmak için, siyasi risk aldı, açılım  dedi, fırsat tanıdı ama devletin toleransını söz konusu emperyalist devletler ve  köpekleri  acizlik sanıp hendekler kazdı, ağa babalarının  desteğiyle azıp Devlete kafa tutmaya kalktı, sayın Erdoğan bırakın topraklarımızı sığındıkları inlerde, barındıkları devletlerde dahi leşlerinin sarı torbalara konulması için gereken iradeyi gösterdi.

Erdoğan bunu yaparken millet ittifakı iktidara gelirse ne yapacaktır? Vatanını, bayrağını ve sınırlarını ölümüne savunan ben, merak ediyorum acaba Kılıçdaroğlu;

Suriye’de PKK/PYD devleti kurulma   noktasında ne düşünmektedir, buna karşı politikası nedir?

ABD Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimini silahlandırıyor, bu konuda ne düşünüyor?

Karadeniz ve Akdeniz’ de çıkan petrol ve doğalgaz rezervleri için ne düşünüyor?

Libya konusunda ne düşünüyor?

HDP’ in Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kanunlarından yararlanıp her tür imkana sahip olurlarken terör örgütü PKK’ ya aleni destek vermeleri ve utanmadan sözcülüğünü yapmalarına karşılık tavrı ne olacaktır?

Üç yüz milyar doları buldular, bayramlarda şu kadar verecekler, kişi başı her ay Cumhuriyet altını dağıtacaklar bunu anladık da anlayamadığım sorduğum konular için ne yapacaklar, önemli olan bu konular, yoksa Türk halkı parayla satın alınacak ve midesine boyun eğecek bir millet değildir.

Ak Partinin eksiği patates soğan üzerinden, bir taraf doyarken diğer tarafın sıkıntı yaşaması, halkın ekmeğiyle oynayan hainlerin  at oynatması, soğanı arazilere dökerlerken vatandaşa 30 liraya satılması, domates, patates ve biber üreticide 5-10 lira iken alış veriş merkezlerinde 30-40 liraya satılması, dört stokçunun milletin kanını emmesi tablosunun karşısında  ilgili Bakanlığın ve kadrolarının  vizyonsuzluğudur.

Ticaretin bir kuralı vardır, serbest ekonomi politikası. 3’ e alıp 20-30 satılması, bu ülkede toptan ve perakende satış kar marjı bellidir, bu sınırı aşanlara bırakın para cezasını malına mülküne el koyup cezaevine atılması gerekir. Ak Partinin en büyük handikabı Tayip Erdoğan filan değil, güvendiği kadrolardır, ama konu Türkiye ise yiğidi öldürüp hakkını teslim etmek gerekir, bugün dünya devletlerine baktığımız zaman Türkiye sahada ve masada da var, hakkı teslim etmek gerekir. 

CHP’ye gelince Türk demokrasisi için olmazsa olmaz bir partidir, ancak CHP’nin mevcut sorunu sosyolojiyi okuyamamalarıdır, Atatürk’ün mirası olan CHP’nin bazı milletvekilleri ve İstanbul il başkanı olan hanımefendi Mustafa Kemal’in askerleriyiz ifadesinden dahi utanç duyuyorum deyip reddederken, İslam dinine karşı olup  milletin inançlarını yaşamasından rahatsız olup ezan sesine dahi karşı çıkarken, PKK’ya terör örgütü diyemezken  Kılıçdaroğlu’nun Atatürkçü olması, sağına müftü soluna türbanlı hanımefendi alıp merkez cami imamı gibi dindar görünmesi, yukarıda sorduğum konular hakkında  milleti tatmin edecek bir cümle dahi söylememeleridir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum