TAHSİN GÜZEL

Esnaf baronlarını görmezden gel...

Onların göstermelik vergi mükellefiyetlerini es geç…

Dükkânları var mı yok mu bakma…

Apartmanın dördüncü katındaki evini işyeriymiş gibi oto döşeme atölyesi gösterenlere kılını kıpırdatma, on beş yıl önce mekânını kapattığı halde idareciliği sürdürenleri görme, ama vatandaş bilgi edinme hakkını kullanmak istediğinde ‘senin esnaf ve sanatkârsicilin yok’ diye cevap verme!

Kimsin sen? Kapalı devre televizyon istasyonu mu? Normal bir vatandaş, asker, polis, doktor alışveriş yaptığı esnafın teşkilatını öğrenemeyecek mi?

Bu teşkilatların icraatlarını, yasal statülerini öğrenebilmek için doktorlarımız esnaf siciline mi kayıt yaptırmak zorunda? Yoksa ‘ben böyle yaptım, işine gelirse’ mealinden derebeylik mi yapıyorsun?

Yıllardır dilimizde tüy bitti, bu esnaf baronlarını, yöneticiliği iş edinmişlerin esnafın sırtından saltanat sürdüklerini anlatmaktan…

İçişleri Bakanlığı genelgesiyle bu baronların sokağa çıkıp çıkamayacaklarını, toplantı yapıp yapamayacaklarını gizlemek senin başlıca görevin mi?

İş güzarlığa çok meraklıysan, esnaf ve sanatkârların faaliyet gösterdiği sektörlerde detaylı sektör analizleri yaparak mevcut durumlarını ortaya koymak ve gelecek projeksiyonlarını çizmek üzere öyle uzun uzadıya projeler yapmana gerek yok!

Esnaf ve sanatkârın gelecek projeksiyonunu çizmenize en güzel rehber: Bir esnafın pazarda yumurta satarak, turşu satarak nasıl vergi rekortmeni olduğunu araştırmak ve raporlaştırmaktır…

Hatta rapor başlığını ben sana vereyim: ‘İZMİR ÖRNEĞİNDE; BİR YUMURTACI VE TURŞUCU ESNAFININ, VERGİ REKORTMENİ OLMASI’…

Hızını almışken kendi şahsi aracına odasından her ay 100 litre benzin (üstelik utanmazın arabası LPG’li) istihkakı çıkarttıran şahsın,dükkânını başkanı olduğu odasına kiraya verip, apartmanın dördüncü katındaki evini atölye göstererek Ankaralara varan yöneticilik serüvenini araştır…

Kooperatifçiliği tanıtırken, kooperatifçilik algısının olumlu yönde güçlendirilmesi ve kooperatifçiliğin faydalarını anlatırken dinleyicilerin olur ya bir soru sorabilmesi için esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olması şartı var mı merak ediyorum.

Ayrıca, TESK genel başkanının, şu olağanüstü durumda devletimizden hiç bitmeyen isteklerini, buna rağmen hala maaş almaya devam edip etmediğini, Sayın Cumhurbaşkanımızın, "Biz Bize Yeteriz Türkiyem" diyerek başlattığı Milli Dayanışma Kampanyasına nasıl yaklaştığını, TESK olarak kaç para bağışta bulunduklarını bilmeden, “Esnaf ve sanatkârların sorunlarını tespit etmek, çözüm önerileri geliştirmek ve ilgili kurumlar nezdinde girişimde bulunmak, rekabet güçlerinin artırılması, araştırma, geliştirme ve yenilikçilik yeteneklerinin geliştirilmesi, pazarlama, hammadde ve tezgâh temini amaçlarıyla teşvik ve destekler vermek ve bu konulara yönelik düzenlemeler yapmak,” olarak açıkladığın görevini nasıl yerine getirebiliyorsun, bunu da merak ediyorum…

Hem bir Ak Parti kurucusu, hem esnaf ve hem de bir vatandaş olarak bu kadar meraklanmamın hakkım olduğunu düşünüyor, merakımın muhatabı olan Esnaf, Sanatkar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünden cevap bekliyorum… 

Kara günler geçecek, Türkiye asrın vebası bu mikroptan da Allah’ın yardımıyla kurtulacak. Olağan üstü gelişmeler nedeniyle gündem dışı kalan bu konular ülke gündemine gelecek, Esnaf, Sanatkar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünüze yazılı olarak sorduğum ve ‘CEVAP’ verme zahmetinde bulunmadığınız önemli konuların sumen altı yapılmasının gerekçesini de açıklayacaksınız.

Asgari ücretin 2300 TL olduğu ülkemizde, 24.000. lira olan milletvekili maaşlarıdahi eleştirilirken, esnaf Odaları, Birlik, Federasyon ve Konfederasyon yanında Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatifleri, bunların bilumum alt-üst-bölge birlikleri ve TESK üzerinden sürdürülen saltanatlar yanında, milletvekili maaşını üçe beşe katlayacak rakamlarda maaş alanların göz ardı edilmesine elimden geldiğince müsaade ettirmeyeceğim…

Bu maaşı alanların bir çoğunun, gerek 5362 sayılı yasanın,  gerekse de 1163 sayılı yasanın seçilme şartlarına uygun vasıfta olmayıp kanunlara hile yaparak ve arkasından dolanarak seçilmelerinin görmezden gelinmesinin de izahını yapacaksınız!

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği kulağınıza küpe olsun:  “Yaşadığımız salgının ardından dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı açıkça görülmüştür.”

Bu öngörüden üzerinize düşeni almak zorundasınız, NOKTA!