TAHSİN GÜZEL

Evet yanlış okumadınız Kemal Kılıçdaroğlu zafer konuşması yaptı!

Bugün yapılan cumhurbaşkanlığı 2.Tur oylamasında 12.Mağlubiyetini alan Kılıçdaroğlu kendine gelir gelmez bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada adete zaferin(!) kutladı.

Ben hayatımda yenile yenile zafer konuşması yapan bir parti liderine rastlamadım, hem de tam 12 seçimde!

Sayın İnce, “adam seni yenmiş, çıkmışsın yenmiş, yenmişte yenmiş” dedi. Ama Kılıçdaroğlu bundan ders çıkarmak yerine aldığı mağlubiyetin sonunda zafer yaratmanın bir yolunu buldu.

Allah aşkına 28 Mayıs’ın kazananı sen isen sayın Erdoğan’ın ki ne oluyor? "Bana oy veren 25 milyon vatandaşımızı dimdik ayakta görmek istiyorum, yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız" diyorsun, 25 milyon vatandaş burada, iyi de yarından itibaren sen nerede olmayı düşünüyorsun?

Hala CHP’nin başında durabileceğini, seni durduracaklarını mı sanıyorsun? Sayın Erdoğan sana bay bay Kemal derken partinden kovulacağını ima ediyordu, ama sen bunu da anlayamadın…

Neredeyse istifaya davet etmediğin bakan ve bürokrat kalmadı.

Doğal afet olur çevre bakanını istifaya davet edersin…

Ormanlarımızı yakan PKK’lıları eleştirmek yerine orman bakanını istifaya davet edersin…

Pandemi olur sağlık bakanını istifaya davet edersin…

Hele ki maliye bakanını her gün istifaya davet edersin…

PKK’lılara sarı torbaya yerleştiren İç İşleri bakanını da istifaya davet edersin…

Önüne geleni istifaya davet ederken, Japonya bürokratlarını örnek verir, hatta adamların intihar dahi ettiğini söylersiniz, ama 13 yılda 12 kere mağlubiyet yaşamana rağmen dünyanın en konforlu CHP koltuğundan bırak istifa etmeyi bir de zafer naraları atarsın! Ama diktatör Erdoğan öyle mi?

Hani kazanıyordunuz? Hani 1.Turda kazanıyordunuz?

2. Turda aldığın yüzde 47,86 oyun 8,8’ HDPKK’nın, 9,75’i İP’in. 2 puanı da masanın diğerlerine çık, kaldı mı sana yüzde 27. Allah aşkına neyin zafer sarhoşluğunu yaşıyorsun?

CHP’nin başına oturduğundan bu yana aldığın oy aşağıdan yukarıya doğru yüzde 25-27. Sağdan sola da 25-27…

Değerli okurlarım, inanın dünyada eşi benzeri olmayan bir muhalefet partisi CHP’ye ve onun genel başkanı Kılıçdaroğlu’na sahibiz. Kazanmak için oradan buradan, birbirine benzemez yanına çağırmadığı parti kalmadı. TBMM’ye randevusuz girmesi mümkün olmayan bir partiye 3 milletvekili verdi. Gelmiş geçmiş en çapsız adam dediği Davutoğlu’na 9 milletvekili verdi. Yüce divana vereceğim dediği Babacan’a 14 milletvekili verdi. Saadet’e de 9 milletvekili verdi. Uzatma dakikalarında oyuna aldığı Zafer Partisi’ni de sayarsak, Allah aşkına CHP’ye ne kaldı?

 Demek ki, 13’üncü Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan boş yere konuşmamış: “CHP, seçime beraber girdiği ortakları üzerinden Türk siyasi tarihinin en büyük yankesiciliğine veya onların çok sevdiği bir ifadeyle tarihin en büyük “hortumlanmasına” maruz kalmıştır. Bizzat masadaki arkadaşları tarafından “sazan sarmalına” alınan Kılıçdaroğlu, gördüğümüz kadarıyla fena halde çarpılmıştır.”

Bunun üzerine bir de Kılıçdaroğlu’nun ’28 Mayıs çarpılmasını’da eklersek sayın Kılıçdaroğlu’nun üzerinde kara bulutların dolaşması an meselesidir.

Sahi Kılıçdaroğlu’nun değiştirmeden önceki soyadı Karabulut değil miydi?