YAŞAR İÇEN

Şimdiye kadar Irak Türkmenleri üzerine elde ettiğim sayısız başlığı köşeme taşıdım...

19 Ekim 2020 tarihli “Türkiye Irak Türkmenlerine Önemli Bir Başlık Açmalı” başlıklı köşe yazımda şunları söylemiştim; “Konunun tam uzmanı olmamakla birlikte şunu söylemem gerekiyor; Türkiye, bu saatten sonra Irak’a, Irak Türkmenlerine, Irak politikalarına ayrı ve önemli bir başlık açmalı! Çünkü ne Suriye ne de İran Türkmenleri Irak Türkmenleri gibi kimyada Türkiye ile buluşmuyor! Hatta Azerbaycan Türkleri bile Iraklı Türkmenler kadar dokusunda Türkiye’ye yakın değil!

Irak Türkmenlerine baktığımızda birlik, beraberlik, vatanına aidiyet, kültürüne sahip çıkma, Türk tipi toplum dokusunu ve sahip olduğu değerleri gelecek nesillere aktarma ruhunu fazlasıyla görüyoruz tıpkı Türkiye insanı gibi...”

Onları tanımaya başladığım yıllarda enteresan bir şekilde bize yani Türkiye insanına benzediklerini gördüm...Enteresan diyorum çünkü sanki Osmanlı’dan hiç ayrılmamışlar ve araya onca koca sene girmemiş gibiler...Ve geçmişin tüm sorunlarına, acılarına, yalnız bırakılmalarına, idamlarına, şehitlerine, yaşadıkları zulümlere rağmen Türkiye sevgisiyle hareket etmiş Irak Türkmenleri...

Evet Irak Türkmenleri tarihleri boyunca şehitler vermiş ve davaları uğruna verdikleri şehitlerini hiç unutmamış. Şehitlerin çoğu da katliamlarda ve işkencelerde verilmiş. Son Kerkük ziyaretimde pekçok yeri ziyaret ettim fakat ‘Şehitler Müzesi’ beni çok etkilemiş ve tüylerimi diken diken etmişti. Şehitlere ait her detay o anı birebir yaşatıyor gibiydi...Kerkük ziyaretimde Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşat Salihi’yi de evinde ziyaret etmiştim. Kendisiyle gerçekleştirdiğim söyleşide Türkmen Şehitleri önemli bir yer tutmuştu. Yarın da 16 Ocak Türkmen Şehitler Günü. Bu vesileyle Kerkük ziyaretimi ve ITC Başkanı Erşat Salihi’yi de anımsamış olduk...

16 Ocak Türkmen Şehitleri Günü’ne özel görüştüğüm Başkan Salihi duygularını şu cümlelerle bana aktardı; ”16 Ocak Türkmen Şehitleri Günü bizim için çok önemli. Kültürümüze ve köklerimizi korumak adına verdiğimiz bedelleri bizler asla unutmuyoruz fakat böyle önemli günleri yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak için de hakettiği değerde her yıl anıyoruz. Türkmenler büyük bedeller ödedi tarih boyunca.Tüm bedellere rağmen özümüzden asla vazgeçmedik. Bizlerin zorluğu İngilizlerin Irak’a girmesinden çok önce vardı. İngilizlerle birlikte acılarımız ve şehitlerimiz katlandı! Fakat asla vazgeçmedik...Hatta Osmanlı sınırlarından ayrıldıktan  sonra öksüz kalsakta ne Türkmen davamızdan ne de Osmanlı (Türkiye) sevgimizden vazgeçmedik. Kerkük’te yaşanan katliamda Ermeni askerlerinin Türkmen Çarşısında yaptığı saldırgan tavırlar sonrasında yaşanan kargaşa sonrası İngilizler Türkmenlere toplu katliam uygulamıştı. Bu olayın bir benzeri de 1959 da Kerkük’te yaşandı. Önde gelen elli Türkmen gözleri çıkarılarak, başları kesilerek, işkence yapılarak katledilmiş ve sokaklarda herkese gösterilmişti. Bu olayda acı olan birşey daha vardı; o dönemin Türkiye Hükümeti bu katliamı görmezden gelerek basında yer almaması için de büyük çaba sarfetmişti! Dediğimiz gibi Iraklı Türkmenler tüm olumsuzluklara ve şehitlerimize rağmen ne davamızdan ne de köklerimizden asla ayrılmadık...Türkmen olmanın ve Türkiye’nin varlığıyla güç bulmanın gururunu herzaman yaşadık yaşayacağız. 1979 da Iraklı Türkmenlerin gençlik ve lider kadroları tutuklanmaya başladı. Bu tutuklamalar sonrasında 16 Ocak 1980 yılında tutuklanan tüm gençlik ve lider kadroları idam edildi!Bu idamlar sonrası Türkmenler büyük bir kurultay toplantısı düzenleyerek ortak karar aldı ve 16 Ocak’ı Türkmen Şehitler Günü olarak ilan etti...

Ortadoğu’nun bu sıkıntılı yıllarında bize düşen,şehitlerimizin ruhuyla birlikte hareket etmek olmalı. Iraklı Türkmenler geçmişin acılarını unutmadan  yanyana durduğu sürece daha da güçlenecek ve bu güç ile topraklarımızda daha fazla söz hakkımız olacak...