içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

10 Ocak'ın Düşündürdükleri

Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı (Günü). Sosyal medyada mesajlar, temenniler, istekler sıralanıyor. Kimi "Gazeteciler Bayramı " kimisi "Gazeteciler Günü" diye adlandırıyor. 

Bu arada, bana göre en güzel ve gerçekci "GAZETECI" tanımı; Aydın Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cem Ulucan'in  temennilerinde yer alıyor. Cemin mesaji:
 

"Herkesin koşarak  'kaçtığı' yere koşarak  gidenlerin günü kutlu olsun" şeklinde. Gayet sade ve mesleğin ruhuna dokunan ifade.

Söyle bir gözlerimi kapattığımda anımsadığım bir olay tam da bu tanımla örtüşüyor. Tercüman Gazetesi'nin Izmır Tesislerinin, Efes Otelinin karşı çaprazında olduğu  eski binası, sol tarafına doğru uzanıyor, en sonunda da bir cam fabrikasının deposu bulunuyordu.Bir patlama sesiyle herkes sokağa döküldü. O dönemde gazetenin Bölge Müdürlüğünü rahmetli Muammer Övünç yapıyordu. Muammer Bey, heyecanla tek foto muhabirimiz Erdal Gondemi aratiyordu.Depodan toz-duman arasından Erdal Bey cıktı. Hep beraber şaşkınlıkla kalakaldık. Patlama 3-5 dakika önce olmuş  ve Erdal Bey hemen patlamanın odağına suzuluvermisti. Bu sefer çıkışma sırası  Muammer Beydeydi;
       

"Kardeşim, senin hayatının hicmi değeri yok.Hadi kendine acımıyorsun, çokluğuna çocuğuna da mı acımıyorsun. Sen içerdeyken ikinci bir patlama daha olsa ne yapacaktın! "
 

Rahmetli Erdal Ağabey, "Bir şey olmaz, bir şey olmaz..." diye geciştiriyordu, ama davranışlarıyla da hepimize bir ders veriyordu.Cem'in de belirttiği, "Herkesin koşarak kaçtığı yere, koşarak gidiyordu."
       Işte  gazetecilik bu...Nurlar içinde yat
Erdal Ağabey. Neler öğrettin bize.

Meslek aşkıyla ölümü hiçe saymayı,
      -Gözünü budaktan sakınmamayi 
       -Gazeteciligin kutsal bir meslek olduğunu 
       -En doğru haber için, her zaman olayların merkezinde olmak gerektiğini. 
       - Olayları yaşamayan gazetecinin, okuyucusuna da yaşatamayacagini 
        ...Ve daha neler neler.


    212 SAYILI YASA
"Bayram" meselesine gelirsek; 5953 Sayılı Basın-Is  Kanununda 212 Sayılı kanunla yapilan  degisikliklerle gazeteciye yeni haklar sağlanması nedeniyle "BAYRAM" olarak kabul edildi.Hatta bu bayram, sendikalı gazetelerin toplu sözleşmelerine de girdi. Ancak zamanla yasanın anlamını yitirmesiyle 10 Ocak "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak anılmaya başladı. Kabul etmek gerekir ki, yasa bu haliyle dahi, hâlâ  gazeteciyi koruyan hükümler taşıyor. 

 

Yasa yürürlüğe  girdiğinde, gazete sahiplerinin yasayı  protesto ederek 3 gün süreyle  gazetelerini çıkarmamaları  karşısında calisanlarin  direnç göstermesi  ve sonucunda iş  barışının sağlanarak yayının  devam etmesi anlamlı . O nedenlede  bayram olarak kutlanması normal.
 

Bugün  artık bu tarih, bayram değil  geçmişin muhasebesinin yapıldığı bir gün. Tüm dünyada olduğu  gibi demokrasinin göstergesi olan basinin zarar hanesi, her geçen  gün  genişliyor.Son bir yılda  200'e yakın gazete ve televizyon kapandı. Son 5 yılda tirajların yüzde 42, son 10 yılda yüzde 50 eridiğini belirtirsek; 
Hele hele gazetecilerle işsizlik  oranının 27.9 olduğunu söylersek, çok  güç  şartlar altında yapılan gazeteciliğin durumu hakkında  birazcık da olsa bilgi vermiş  oluruz zannediyorum.

Sürekli insanlık için çaba  sarfeden medya bu durumu hiç haketmiyor. Hayatlarını  ortaya koyarak görev yapan gazeteciler geleceklerinden emin olmak istiyor.
      Zira basın  birgün  herkese lazım olacak...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum