içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Kadavramı da Bağışlamak İstiyorum

İzmirli değilim ama, İzmirli karakterini beğeniyorum ve İzmir’de yaşamaktan mutluyum.”Kent karakteri” dedikleri bu demekki.

Yeni Asır Gazetesi’nde Erhan Gülenç’in bir haberini okudum. 14. Sayfanın manşeti “Organ bağışında rekor İzmir’de” başlığı beni bir hayli mutlu etti. Yıllarca bende “Organ bağışı” kampanyalarıyla, bağış miktarını arttırmaya çalışmş, bir ölçüde başarılı da olmuştum. Öğrencilerimle birlikte yaptığımız kampanyalar sonunda, sadece Ege Üniversitesine yaplan bağış tüm ülkenin yüzde 56’sı olmuştu. Çalışmalar sırasında İzmir halkının ve İzmir basınının duyarlılığı en büyük desteğimizdi. Rakamlar bu duyarlılığın devam ettiğini gösteriyor.

Erhan Gülenç kardeşime teşekkür etmek istiyorum. Bu önemli konuyu bir daha gündeme getirdi. Gülenç’in elde ettiği verilere göre; Türkiye’de bugüne kadar 526 bin 872 kişi organlarını bağışlamış. Bu rakamın 74 bin 25’i İzmir’in.

2019 yılında 18 Aralık’a kadar Ege’de beyin ölümü --322, bağış 112. Aynı sürede İzmir’de beyin ölümü 163, bağış 56.

Yaptığımız kampanyalar sırasında 4 kişi sadece organlarını değil, kadavrasını da bağışlamıştı. Daha sonradan Gazeteci-Şair Okan Yüksel kadavrasını bağışladı. O güzel dizeler, o coşturan cümleler pırlanta bir yürekten geliyordu demekki. Ona karşı sevgi ve sempatim bir kat daha arttı. Biraz da kıskandım sanırım Okan’ı. Öldüğümde benim de kadavramı alsınlar. Hastalık koleksiyonu bedenimde organlarım bir işe yaramasa da, kadavram tıp öğrencilerinin eğitimine katkı sağlar. Bilim dünyasına bir nebzede olsa hizmet etmiş olurum diye düşünüyorum.

Beyin ölümü gerçekleştikten sonra geriye dönüş yok. Halbuki toprakta çürüyüp yok olacak organlar çaresiz insanlara ümit ışığı olabilir. Ne güzel, ölümü bekleyen insanların yeniden hayatla  buluşması. Karanlıklara gömülen gözler için, yaşam penceresinin yeniden açılması; hiç görmeyen bir insanın renklerle tanışması ne güzel.

Solmak üzere olan bir çiçeğe su verdiğimizde, onun yeniden canlandığını görmek bile insanları mutlu ederken, bir insanın hayattan ümidinin tamamen kesildiği anda, onu tekrar yaşama döndürmenin vereceği mutluluğu tahmin edebilirsiniz herhalde.

Vücudunun bir bölümü felç olduğu için tamamen duyarsız hale gelen insanın acıyı hissetmesi bile mutluluk. Zira bu acı vücudun o bölgesinde yaşam işaretidir. Ümittir.

Bu mantıkla baktığımızda “bağışlanan organ, ümitsiz bedenlerde filizlenen candır”. Acıyla dahi mutlu olan insanın yaşam sevinciyle dolması kadar büyük mutluluk olur mu?

Dinimizde bunu emretmiyor mu. Din adamlarımız, insanların yaşaması için, sağlığı için yapılan her yardımın Tanrı katında da karşılığını bulacağını ifade etmiyorlar mı?

Ben bütün organlarımı bağışladım. Şimdi kadavramı da bağışlamak istiyorum. Öldüğümde kadavram Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne teslim edildiğinde ruhum da huzur bulacak…

 

NOT: Organ Bağışı yapılabilecek yerler:

  • İl Sağlık Müdürlükleri
  • İlçe Sağlık Müdürlükleri
  • Hastaneler
  • Tüm Aile Sağlığı Merkezleri
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum