YRD DOÇ OĞUZHAN KAVAKLI

 Son aylarda İletişim Fakültesi öğrencilerine sürekli örnek olaylar çıkıyor. Özellikle sağlık haberleriyle ilgili tartışılacak çok konu, çıkarılacak çok ders var.

İnternette dolaşan bir görüntü yine etik konusunu gündeme getirdi. Coronavirüsten ölen bir insanın ölüm anı çekilip yayınlanmış. Böyle bir görüntüyü izleyenlere, “BAKMAYIN!” diyemezsiniz. İnsanların içinde varolan merak duygusu sınırlamayı reddeder. Sınırlamayı, yayınlayan kişinin yapması ve bu tür feci görüntüleri yayınlamaması gerekir.

Çünkü:

İnsanlara bu acıları çektirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Gazetecinin de… Sorumsuzluk, basın özgürlüğü olamaz.

YAŞLILARI ÖLÜME Mİ TERKEDELİM

Yukarıda anlatmaya çalıştığım, gazetecilerle ilgili bir sorumluluktu. Şimdi belirteceğim bir hükümetin- devletin, sorumluların sorumsuzluğu.

İtalya’da uygulandığı belirtilen tıbbi Triyaj (müdahalede sınıflandırma, sıralama) tanımlamaya hiç uymadığı gibi insani değerlerle de bağdaşmamaktadır. Evet hasta çok, imkanlar sınırlı olabilir. Ancak, benim anlamamakla birlikte, bildiğim bir şey varsa o da triyaj belirli bir grubu ölümü terketmek değil, müdahalede sıralama yapmaktır.

Duyumlarımız yanlış değilse İtalya’da alınan karar, “80 yaş üzeri ve genel sağlık durumu kötü olanlar, yoğun bakım ünitelerine alınmayacak” şeklindeymiş. Bilmem bu kararın Hipokrat Yemini’nde yeri var mı? 4 büyük dinde, hele islamiyette kabul görüyor mu?

Bildiğim kadarıyla bütün dinlerde, bütün kanunlarda, tüm hukuk kuralları içinde en kutsal hak “Yaşam hakkı”dır. Hele 21 Mart “Dünya İnsanlararası Ayırımın Önlenmesi” gününde. Bizde tanımlama yapılırken “Elleri öpülesi” dediğimiz sözü onlar “Toprağa gömülesi” diye algılamışlar demek

Algınız, idrakınız, insanlığız batsın. Tiriyaj anlayışınız batsın. Hani bizde bir reklam spotu vardır ya “Gelecek de bir gün gelecek” diye. Bu kararı alanlar içinde gelecek bir gün gelecek. Onları da ölüme terkedecekler…

Sağlıklı, huzurlu, mutlu günler dilerim.