ZÜMRÜT AYSUN CABA

Çocuklarınızın cinsiyetini olduğu gibi kabul edin. Neyse o. Hastalıkmış,  kendi karar verecekmiş, cinsiyetsizlikmiş, eşitçilikmiş gibi gerekçelerle çocuklarınızı boşluğa atmayın!

Bir gün, mesaim sırasında işim başımdan aşkın iken birisi birşey sordu. Hiç kafamı kaldırmadan sesden aldığım donelere göre "bekle oğlum birazdan yardımcı olurum" dedim. İşim bitip kafamı kaldırdığımda, karşımda 16-18 yaşlarında ful makyaj kız görünümlü erkek çocuğunu gördüm…

Karşılıklı olarak hayretle bakıştık…

Yorum yapmadan...Muhtemelen o nasıl ve neye dayanarak ona "oğlum" diye hitap ettiğimi düşünürken ben de neden daha bu yaşta kendisini bilinmezlere sürüklemiş? ailesi destek olmamış mı? diye düşünüyordum.

Sırf sesi ile ve sesini ilk defa duymama rağmen onun erkek olduğunu ben anlayabildiysem, o ve ailesi veya  çevresi onun erkek olduğunu nasıl anlayamadı?

Daha pekçok doneyi saymıyorum  bile…

Çünkü şu tezi savunuyorlar "ben kendimi bu vücutla kabullenemiyorum" diyorlar. Akıllarını bu kadar karıştıran nelerdir? ve kimlerdir?

Geçen haftalarda ODTÜ'de "onur yürüyüşü" adını verdikleri yürüyüşü engellenen bu grup, bu haftada İstanbul Üniversitesinde Eşitlik topluluğu olarak "onur pikniği" düzenlemek istediler.

Yine bugün okuduğum habere göre Güney ve Kuzey Kıbrıs'ta onur ayı onur  Yürüyüşüne katılanlar LGBT haklarına destek mesajları vermişler.

Yine İzmir'de de onur yürüyüşü için toplanacaklarının haberini aldım.

Eskiden, bebek doğduğunda cinsiyeti belirtilirdi.Şimdilerde bazı kurumlarda bebek duyurusunda cinsiyet belirtilmiyor. Neymiş cinsiyet eşitliğini savunuyorlarmış. Eşitliği savunmak başka, lohusa olan annenin kafasını karıştırmak başka…Zira lohusalık tam anlamıyla farklı, tarifi mümkün olmayan duygularla geçen bir süreçtir. Kafası karışan anne,  çocuğunu "oğlum"  diye mi sevecek yoksa " kızım" diye mi?   cinsiyetsiz gibi mi davranacak bu nasıl mümkün olabilir?

Bu mantıkla yetişmiş bir çocuğun kafası elbette karışacak...

Elbette bu çocukları kendi cinsel arzuları ve fantezileri için kullanmak isteyenler olacak...

Çocuklarınıza sahip çıkın!

Zaten kimliğini, kişiliğini oluştururken zor bir süreç geçiren ergenleri başı boş bırakmak bir yana, kafasını karıştıracak doneleri ellerinizle sunmayın!

Yazık o çocuklara...

Kimler akıllarına giriyorsa bilemem…

"lgbt+ olarak yani erkek erkeğe cinsel hayatı veya kadın kadına cinsel hayatı veya iki cinsiyeti birden aynı anda kabul eden cinsel eğilimleri göstermemiz normal bişey alışın" diyorlar.

Daha ergenler tabii isyankar olmalarını, karşı çıkmalarını anlıyorum, varolmaya çalışıyorlar…"İstanbul sözleşmesi" ile bu yaşam tarzlarını alenileştirme garantisi almışlardı…Yani şimdilerde belli semtlerde kümelenmiş olarak yaşayan bu gruptan insanlar sizin komşunuz da olmak istiyorlar,  kabul edin bizi diyorlar.

Ancak dünya kurulalı beri lgbt+ tarzı cinsel eğilimler bütün dinlerde dışlanmıştır. Hatta cezalandırılmıştır.

Şimdi kendi cinsiyetini bile algılayamayan, bu kadar done varken cinsiyetini bile tespit edemeyen bir psikolog doktora çocuğunuzu emanet eder misiniz? Örnekler çoğaltılabilir…

"Alışın" demek makul mü?

Her daim makul olanda buluşabilmek dileğiyle…