içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Fili tam olarak gören var mı?

Her birimiz gözlerimiz kapalı şekilde  sanki bir filin etrafında toplanmış ona dokunuyor onun ne olduğu hakkında fikir yürütüyoruz. Her birimizin haklı yönü var, filin ( burada "din" anlamında) tuatamadığımız tarafı hakkında bilgimiz olmadığı için eksik algımız var… Her birimizin, tuttuğu kısımla ilgili birbirimizle aynı yeri tutsak dahi farklı farklı yorumlarımız var,  her birimiz bir diğerimizden daha farklı kısım tuttuğumuz için yorumlarımız da  bir diğeriyle aynı değil. Zira her birimizin algısı ve hayata bakışı bambaşka olabiliyor.

Yorumlamalarımız da yaşadıklarımız gördüklerimiz ve bilgi birikimimizle sınırlı olduğu için aynı noktayı bir başkası tutsa yine farklı yorumlama olması doğaldır.

Ama her birimizin emin olduğu bir şey var ki o da "ortada canlı bir varlığın olduğu" gerçeği...

Kokunun gülde içkin olması gibi…

Koku görülmez ancak kokunun var olduğunu hepimiz kabul ederiz.

Ancaaak  biliyoruz ki fil önüne gelen  herkesin kendine yanaşmasına izin vermez.. Seçer! Sınavdan geçirerek seçer. Hele bazısını hiç yaklaştırmaz, kovar. Uyum arar. Buna mukabil kimseyi de kendisiyle ilgilenmesi için zorlamaz,  merak eden ilgi duyan yanına gelir.

Allah vardır. Bizleri ve kainatı yaratmıştır. Ve insanoğlu sınavdadır.

Filin etrafında da dolaşmalı, farklı noktalarına da değinmeliyiz ki bizim dışımızdakilerin, en azından bazılarının, algısını, yorumunu, yine kendi birikimimizle sınırlı olsa da, anlamlandırmaya çalışalım. Ortak bir anlayış sergileyebilme imkanını bulalım.

Bazıları, mesela Abdulaziz Bayındır,  Allah'ın herşeyi bildiğini ancak insan davranışlarının istisna olduğunu iddia eder.

Biz yaratılmış insan olarak evimizde olan çöp dahil bütün eşya ve yiyecekleri ve hatta tüm eylem ve düşüncelerimizi bilebilirken, Allah nasıl olur da bizzat yarattığı şeyleri ve onların yapabilirliklerini bilmez. Allah Alim'dir.

Allah zatını, tümelleri ve tikelleri de bilir, O’nun ilmi mutlaktır. Bu görüşü en iyi temellendiren Gazali'dir.

Ali Bulaç' ında dediği gibi "kötü olayların oluşu sırasında anında Allah müdahale etmiyorsa bu O’nun acizliğinden, aldırışsızlığından veya -haşa- zulme olan eğiliminden değil , iyilerin kötülüğü def’etme konusunda ne kadar cihada istekli, samimi ve müdahil olduklarını denemek içindir.

Hiç şüphesiz Allah, insanlara zulmetmez, haksızlık etmez, insanlar kendilerine ve birbirlerine zulmeder, hak ihlalinde bulunur (10/Yunus, 44).

Vakti zamanı gelince zulmedenlerden hesap sorulur, haklı ile haksız hassas terazilerde birbirinden ayrılır (21/Enbiya. 47)

Hiç kimse yapıp ettiklerinden başka bir ceza ile karşılaşmaz (36/Yasin. 54). 

" Allah imtihan eder ama ihmal etmez."

“Allah göklerin ve yerin gaybını bilir (35/Fatır, 38)

 “Gizleneni de açığa vurulanı da bilir” (2/Bakara/77; 6/En’am, 3)

“Sinelerde olanı bilir” (67 Mülk /13)

 “Gaybı  ve şahadeti ( görüneni ve görünmeyeni) bilir.(23/Mü’minun, 92).

“Ne üzerinde olduğumuzu bilir” (24/Nur, 54)

 “O her şeyi bilir” (57 Hadid /3)

Ne yaptığımızı bilir” (22/Hac, 68)

Aciz olan bilmeyen sınavda olan insandır.

Sınavımızı kolaylıkla ve hayrla geçmemiz dileğiyle…

Sevgiler,  selamlar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum