içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

AK Partiyi Bekleyen 3 Büyük Tehlike

31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçimler için bütün partilerde yoğun bir çalışma yürütülüyor. Anketler, eğilimler, yoklamalar adayları belirlemek için onlarca kriter gözden geçiriliyor. Ancak siyasetin geneline baktığımızda; siyasetin giderek değerlerden uzaklaştığını ve ticarileştiğini gözlemliyoruz. Bu durum en başta idealleri, vatana, milletine hizmet etmeyi arzu eden erdemli kişileri, siyaset dışına atacak riskli bir değişimdir.Aynı zamanda halktan kopuş, değerler siyasetinden uzaklaşmadır.Dürüst ve samimi insanların siyaset sahnesinden uzaklaşmasına neden olan; siyaseti rant alanı olarak gören anlayışın sahne aldığı oyuna dönüştürme tehlikesidir.

 

Siyasetin parası olanların yapabileceği bir araç haline gelmesi, bütün partilerin tutulduğu büyük bir hastalık olarak öne çıkmaya başlamıştır.

Ancak ben bu yazımda özellikle AK Partiyi bekleyen 3 büyük risk ve tehlikeden bahsetmek istiyorum. Nedir bu üç tehlike?

 

Bir…..

AK Parti tabanı; karşılıksız, gönüllü her türlüğü fedakarlık ve özveride bulunan; ama sahnelerde görünmeyen gizli kahramanları olan bir tabandır. Vitrinlerde bulunmayan bu taban ile teşkilatlar arasında bir iletişim eksikliği veya bağ zayıflaması gibi tabirlerle ifade edebileceğimiz bir duygusal kopuş söz konusudur. Değerler siyasetinden giderek uzaklaşılması taban tarafından en çok dile getirilen şikayetlerden birisi. Başka kesimlerden de oy alacağız söylemleri ile değerler üzerine siyaset yapanların karşılaştığı vefasızlık, ilgisizlik, dışlanmışlık gibi nedenler AK Partinin tabanınında kaymalara yol açacak tehlikeye ulaşmıştır. Ak Parti kendi tabanını yeniden konsolide edemez, değerler siyasetini öne çıkaramazsa tabanda ki öfke birikimi giderek büyüyecektir. Tavan ile taban arasında yaşanan duygusal kopuş giderek artmaktadır.

Diğer taraftan bütün partilerde olduğu gibi AK Parti'nin teşkilatlarında da, insan kaynağında büyük bir profil düşüklüğü tehlikesi bulunmaktadır.

Yanlış anlaşılmasın, düşük profilden kastımız; samimi, mütevazi, iyi niyetli, dürüst, ahlaklı, almak değil vermek üzerine siyaset yapan, hizmet ehli, fedakar-özverili vatanı ve milletine hizmet etmeyi kendi çıkarlarının üstünde tutan, kendi iktidarı ve egemenliği için değil, vatanın, milletin egemenliği ve çıkarları için siyaset yapan gibi birçok kavramlarla ifade edebileceğimiz değerlerden bahsediyorum. İdealistlik, Adanmışlık ve samimiyet profilinden bahsediyorum.

 

İki…

Yerel yönetimlerde ki zayıf halkalar Ak Partiye en büyük darbe vuracak tehlikelerden birisidir.İçten, samimi, çalışan üreten; bir oy'un üstüne 10 oyda kendisi getiren, erişelebilir ulaşılabilir belediye başkanlarını bu çerçevenin dışında tutarak ifade ediyorum. Bazı belediye başkanlarının Başkan Erdoğan'a verilen oyları kendileri almış gibi halktan gerçeklikten kopmaları ve bir kibir deryasına düşmeleri üzerinde düşünülmesi gereken hususlardan birisidir. Kimsenin derdine en ufak bir merhem olmayan-olamayan; erişilemeyen, ulaşılamayan bazı belediye başkanları kendi iktidarını garantiye alacak her türlü eylemi mubah görür hale gelmiştir. Bu kişiler partisinin değil, kendi güç ve iktidarlarının peşinden koşmaktadırlar. Bir belediye başkanı şehrinde yaptığı hizmetler ile partisini en dibe de vurdurabilir, en tepeye de çıkarabilir.

 

Bunun için belediye başkan adayları seçilirken; halka dokunan, samimi, erişilemez, ulaşılamaz olmayan; halka hizmeti hakka hizmet sayan, toplumun tüm kesimleri ile iyi iletişime ve birleştirici güce sahip, rant devşirme peşinde koşmayan, halkın içinden kişiler olmasına dikkat edilmelidir.Mutlaka denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır. Aksi takdirde AK Parti’yi zor bir seçim bekliyor.

 

Üç…

Ekonomide ki gelişmelerde önemli risk faktörleri arasındadır.Son yıllarda ülkemizin ekonomide ki fay hatlarına yönelik başta dolar odaklı saldırılar ve gelişmeler olmak üzere yaşananlar; çalışan kesim, asgari ücretli, emekli gibi dar gelirliyi son derece olumsuz etkilemiştir. Dövizde ki gelişmeleri bahane ederek fırsatçı yaklaşımlar ile dar gelirlinin zorunlu temel ihtiyaç maddelerinde meydana çok büyük fiyat artışları dar gelirliye büyük darbe vurmuştur.

Bu ortamda öyle fiyat artışları yaşandı ki bazı temel tüketim maddelerinde yüzde yüzü aşan oranlarda fırsatçılık zamları yapıldı. Bu gelişmeler dar gelirlinin alım gücünü çok daha aşağılara çekti. Bu şartlar altında hükümetin mutlaka bütçe imkanlarını da zorlayarak, yeni kaynaklar bulup; emekli ve asgari ücretli gibi dar gelirli kesime nefes aldırması gerekmektedir. Daralan piyasalar, işsizlik, enflasyon rakamları, alım gücünde ki gerileme gibi başlıca bir takım olumsuzlukları dikkat çekici boyutlara ulaştığını dikkate almak gerekir.    

 

Diğer taraftan sosyal refahın tabana yeterince yayılamaması da olumsuz gelişmelerden birisidir.Yüzde 20'lik dilimle yüzde 80 arasında ki uçurum, makas biraz olsun daraltılmalıdır. Sosyal adaletin sağlanması ve gelir eşitsizliği gibi unsurlarda yeni adımlara ihtiyaç vardır.

 

AK Parti bu gelişmelere dikkat eder, yeni adımlar atarsa karşısında rakip yoktur. Bu konularda yeni adımlar atılmazsa ANAP'laşma ve dağılma kaçınılmazdır. Muhalefetin durumu da ne yazık ki hiç iç açıcı değildir. Bu nedenle halkımızın AK Partiden beklentileri hala çok yüksektir. Bu kitleleri hayal kırıklığına uğratmazsa Ak Parti daha uzun yıllar iktidar olarak kalacaktır. Muhalefet hala bir umut olmaktan çok uzak bir görüntü sergilemektedir. Ak partiden beklentiler bu denli yüksek ise hala umutlar taze ve güçlü demektir. Ne zaman bu beklentiler biter, halkımız bu haklı taleplerine bir cevap alamazsa o zaman tehlike büyüktür.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum