içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Kıbrıs Sadece Kıbrıs Değildir

Doğu Akdeniz’de yaşanan enerji hakimiyet savaşları ve Ortadoğu‘da meydana gelen gelişmeler, uluslararası güçlerin gözünü bir kez daha Kıbrıs’a çevirdi.

 

Son zamanlarda Kıbrıslı bazı siyasetçilerin yaptığı açıklamalar tek başına okunamaz. Bu gelişmeler  ABD; AB, İngiltere ve diğer güçlerin Kıbrıs’ı Türkiye’den koparma ve yutma stratejilerinin bir parçasıdır.

Türkiye Kıbrıs’ta her zaman barışın temini için çalışmış, gayret göstermiştir. Bunun tam aksine Yunanistan, Ada’nın ilhakı için veya sadece Rumların tek hakim olduğu Kıbrıs için Rumlar’a her dönem destek vermiş ve bu yolda AB’den her türlü desteği almıştır.

 

Son dönemlerde Yunanistan yine; Kıbrıs ve adaları bahane ederek, Akdeniz’de bulunan zengin doğal gaz yataklarını sahiplenmek adına haritalar yayınlayarak, Akdeniz’in tamamen kendilerinin olduğunu iddia ederek neredeyse, Türkiye’ye denize girecek sahil bırakmayacak politikalar yürütmektedir.

Yunanistan ve Rumlar, Kıbrıs Türk kesimini yok farz etmektedir. Yunan- Rum ikilisi Akdenize en büyük sınırı olan Türkiye’yi devre dışı bırakacak adımları atmaktadır.

Buna karşı Kıbrıs Türk kesiminin Meclis’te alacağı bir kararla Türkiye’ye bağlanmasının önü açılmalıdır. Kıbrısta bazı siyasilerin karşıt söylemleri; Amerika ve Avrupa Birliği gibi güçlerin bu gelişmelerin önünü kesmek adına yapılan açıklamalardır. Bu söylemler AB ülkeleri, Amerika, İngiltere ve diğer güçler tarafından da desteklenmektedir. Bunun içinde siyasal ekonomik destekler sağlanmaktadır. 

Türkiye etrafındaki kuşatılmışlığı kırmak için sahada varlığını artırmak zorundadır. Türk Silahlı Kavvetleri İdlib’de, Libya’da, Kandil’de ve daha derinlerde olmak zorundadır.

Nitekim bu aşamada atılan adımlara baktığımızda Türk Silahlı Kuvvetleri Ege’de, Doğu Akdeniz’de, şimdi yeniden Kıbrıs açıklarında varlığını ve yoğunluğunu artırmaya başlamıştır.

Ancak bu kez Türkiye’nin karşısında sadece Yunanistan ve Rum kesimi  değil;  Amerika, Avrupa Birliği, İngiltere, Rusya ve Fransa da olacak. Türkiye bu kuşatmalara karşı savunma hatlarını sınırları ötesine taşıyarak, alan ve saha derinliğini artırırken yeni stratejileri de mutlaka devreye sokmalıdır.

 

Libya, Suriye, Irak’ta yaşananlar ve ülkemize yönelik sinsice kuşatmaları yarmak için Türkiye artık Kıbrıs politikalarında mutlaka değişikliğe gitmelidir. Attığımız yavaş adımlardan dolayı Rumlar, Maraş'ın yerleşime açılmasının gündeme gelmesine sadece bir blöf olarak bakıyor. Bunun için kapalı Maraş bölgesi artık bir pazarlık unsuru olmaktan çıkartılarak vakit kaybetmeden açılmalı. Kıbrıs için tam bağımsız devlet olarak tanınması için yeni adımlar atmalı. Bu durum gerçekleşemeyecekse Türkiye’ye bağlanması için yeni stratejiler belirlenmelidir. Rumların sürekli oyalamalarına ve attıkları tek taraflı adımlara cevap vermenin zamanı gelip geçmektedir.

Kıbrıs sadece bir Kıbrıs, bir ada değildir. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum