içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

İnsanla hayvanlar arasında sıkışan vicdan muhasebesi

Biz zavallı toprak kurtları” diyor bir İtalyan köylüsü, “daha çok hayvanlarla konuşur, onlarla koklaşır ve daha çok onlara benzeriz.”

İnsanın kendini geliştirip, tamamlaması hayatın her alanını idrak etmesiyle mümkündür.

Konuya bu şekilde girmemin nedeni siyasetçilerin vereceği bir karara tarafsız olduğumu beyan içindir. Siyasetten bağımsız, insani ve idrak sahibi bir bakış açısı geliştirebilmek içindir.

Konu neydi?

AK Parti'nin sokak hayvanlarına yönelik kanun teklifine göre, sokak hayvanları için İngiltere modeline benzer bir yöntem uygulanacak. Sokak köpekleri önce sahiplendirilmek için barınaklarda 30 gün bekleyecek. Bu süre zarfında sahiplenilmeyen köpekler uyutulacak.

Dünya Hayvan Hakları Bildirgesi ne diyor?

Madde 2- 1. Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir.

2. Bir tür hayvan olan insan, öbür hayvanları yok edemez, bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez, bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir.

3. Bütün hayvanların insanlarca gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır. Korkutmadan yapılmalıdır.

 

İNSAN MI HAYVAN MI?

 

İkisinden biri tercih edilecek bir şey değil. Böyle bir seçim insan için vahşet, hayvan için kıyamettir!

Kentlerde insanların saldırıya uğramasını bugüne dek önemsemeyen zihniyetin, çözümü doğrudan hayvanların öldürülmesinde bulması vicdana sığmaz.

Dünya Hayvan Hakları Bildirgesini, yaşanan coğrafyada hayvanla kurulan bağları yok saymaktır.

Medenileşmekle, şehirleşmek aynı şey değildir.

Köylerde köpek saldırısına uğrayan insan yok gibidir.

Eğer bir köpeğin koruduğu sürüden koyun çalmıyorsa, köpeğe emanet edilen mekâna izinsiz girmiyorsa, bir köpeğin canını yakmıyorsa… Köpek durup dururken kimseye saldırmaz.

Pekiyi şehirlerde durum niye böyle?

Bugünün sorusu ve sorunu olmadığı için çözümü de bugün birden bulunamaz.

Öldürmek tek çözüm olamaz!

Dedik ya medenileşmekle şehirleşme aynı değil diye…

Şehirlerde uygar altyapınız yoksa hayvanla köylerde bile kurulan sağlıklı ilişkiyi kuramaz, günümüzün sorununa çare olacak çözümü üretemezsiniz.

Ortada derin, köklü ve çözümü çetrefilli bir sorun var.

Şimdi tek cümleyle “çözüm budur” deme cehaletini gösterenlerin safında değilim.

Sokrates, “İnsan, sorgulayan bir hayvandır” der. Aristoteles ise “İnsan düşünen bir hayvandır” tezini savunur. Batılı filozoflar, hayvan benzetmesi yaparak hayvan ve insan arasındaki çizginin fiziksel özellikler değil tamamen düşünce yapısı ve kavrayışla ilişkili olduğuna vurgu yapar.

Şimdi hayvandan ayrılma zamanıdır. Düşünce olarak farkımızı göstermenin imkânları vardır.

Hayvana hak etmediği sonu, tek çözüm diye sunmak insan onuruna yakışmaz.

Uzun bir geçmişe dayanan sorunu yine uzun bir zamana yayarak, öncelikli can güvenliği sağlayarak çözüm üretmek insanın onuruna yakışandır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum