içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Hesap Vakti

13 Kasım 2022 tarihinde Türkiye’yi derinden sarsan elim bir terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık.Saldırıyı gerçekleştiren teröristin Pkk/Ypg bağlantısı ortaya çıkarıldı. Basit bir terör saldırısından öte bir şeydi bu.

Bombayı bırakan kadın terörist aslen Suriyeli. Türkiye’ ye Afrin üzerinden dört-beş ay önce giriş yapmış. Bir tekstil atölyesinde çalışmış ve kendilerine evli süsü verip eylem gününe kadar uyuyan bir hücre oluşturmuşlar. Ne var bunda diyeceksiniz? Bunun arkasını görebilmek için, açıklanan bilgilerin ve olayların alt metinlerine bakmak lazım.

Saldırıdan iki gün önce, Türk Devletleri Teşkilatı Özbekistan ‘ın başkenti Semerkant’ta toplandı.Yavru vatan KKTC gözlemci üye olarak davet edildi.Türkiye düşmanı herkese güçlü mesajlar verildi. Terörü destekleyen başta Pentagon olmak üzere tüm batılı istihbarat örgütleri bu hücreyi aktifleştirdi ve eylemi yapmasını istedi. Amaçları Türkiye’ ye bir ders vermekti. Ama yine ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Türkiye onlara öyle bir ders verdi ki akılları gitti.

Oyunu onlar kurguladı, kuralları Türkiye belirledi… Arap asıllı olan Suriyeli kadın, Ayn El-Arap (Kobani) da Pentagon tarafından eğitiliyor. Afrin üzerinden Türkiye’ ye gönderiliyor. Uyuyan hücre olarak bekletiliyor. Dış ülke istihbaratları ve içerideki aparatları tarafından dikkatlice saklanıyor. Kullanılan patlayıcı mühimmat Nato envanterine kayıtlı. Gerçi Pentagon Pkk/Ypg’ ye tırlar dolusu silah ve mühimmat gönderiyor. Bunu kimseden gözümüzün içine baka baka ve çekinmeden yapıyor. İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, bir yılda İki yüz kadar terör saldırısını engellediklerini söyledi. Bu çok ciddi bir rakam. Yani terör destekçisi Pentagon ve batılı ülkelerin birçok defa oyununu bozup onları mağlup etmişiz. Şimdi gelelim yapmak istediklerine. Oyunları şuydu. Kadın terörist, emir alan başka teröristler tarafından öldürülecek ve Arap asıllı olması nedeniyle eylem Deaş’ın üstüne atılacaktı. Hem Türkiye’ ye güçlü bir mesaj verilecek, hem de Deaş’la mücadele ettiği söylenen Pkk/Ypg parlatılacaktı. Ama kadın terörist, istihbaratımızın başarısı ile kısa sürede yakalandı ve eli kanlı terör örgütü ile olan bağlantısı ortaya çıkarıldı.

Terör örgütünü destekleyen partinin bir milletvekili, çıkıp kadın teröristi aklamaya çalışıyor ve Türkiye Devletini suçluyor. Bazı muhalefet liderleri ise bunu seçim yatırımı olarak görüyor. Süleyman Soylu, ABD büyükelçiliğinin baş sağlığını kabul etmiyor. Devletin başı ve bakanlar bu olaya en ağır şekilde karşılık verileceğini söylüyor. Başına geleceğini anlayan ABD kendi yandaşlarına bölgeden uzak durma çağrısı yapıyor. Cumhurbaşkanı Putin’le bir telefon görüşmesi yapıyor.

20 Kasım gece saat 01:00 gibi Pençe Kılıç operasyonu başlıyor. Yaklaşık 50 adet F-16 ve 30 kadar Siha-Tiha hem Suriye’de hem K.Irak’ta bulunan seksen dokuz (açıklanan bu ama daha fazla olabilir) hedefi imha ediyor. İlk olarak Ayn El-Arap ve Münbiç’ten başlanıyor. Pentagon’un güçlü olduğu üslere yakın terör yuvaları imha ediliyor. Cumhuriyet tarihinin en güçlü saldırısı olarak kayıtlara geçiyor. Bu operasyon K.Irak ve Suriye hava sahalarını kapatan ABD ve Rusya’ya rağmen yapıldı. Anlayamadılar bile ne olduğunu. Türkiye’ye aklınca mesaj vermeye çalışan Pentagon en güçlü mesajı aldı. Kıpırdayamadan ve haber veremeden tüm terör yuvaları aynı anda imha edildi. Mesaj şu arkanda ve yanında kim olduğu önemli değil, Karşında kim olduğu önemli… Karşılarında Türkiye Devleti var.

Üzüldüğüm ve irdelemek istediğim konu ise şu. Bir terör eylemi gerçekleştiriliyor. Vicdanı olan herkesin canı yanıyor. Terörün destekçisi olan parti ve milli olmayan muhalefet partileri olayı sulandırmaya ve hedef saptırmaya çalışıyorlar. Bu işin seçimle alakası olduğunu iddia ediyorlar. Bu iş parti ve seçim olayı değil, devletin bekası ile alakalı. Bu konu Milli olmak veya gayr-ı milli olmakla alakalı. Biden’ın bir sözü var. Biz muhalefete(Bizim dediklerimizi yapan ve söyleyenlere) destek olacağız dedi. Türkiye’de bu teröre destek veren partiye oy veren milyonlarca insan var. Teröre, terör diyemeyen kanından şüphe ettiğimiz kişilerin, ülkemizin kaynaklarını kullanması ne acı…Aynı zamanda düşündürücü ve üzücü. Her şeye rağmen Türkiye Devleti dimdik ayakta olmaya devam edecek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum