içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Kahramanlık Kısa Sürdü

Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı ve BİM CEO’su Galip Aykaç, 30.11.2022 tarihinde gıda sektörü temsilcilerinin katıldığı panelde herkesi hedef alan açıklamalarda bulundu. Bu süreç nasıl yaşandı ve Aykaç’ı istifaya götüren sebepler nelerdi?

21 Kasım günü Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar dönüşü yaptığı açıklamada “Para cezası demek ki bunları ıslah etmiyor. İlk kabine toplantımızda İnşaallah masaya yatırırız” dedi. 25 Kasım günü Türkiye Ziraat Odaları Birliği İstanbul İl Koordinasyon Kurul Başkanı Ömer Demir, üç farklı marketin salça satış fiyatlarını göstererek yapılan gıda terörünü ve mutfaktan yapılmak istenen tencere darbesini gözler önüne serdi. MHP lideri Devlet bahçeli ise yaptığı açıklamada ise zincir marketlerin sıkı denetlenmesi ve FETÖ terör örgütüyle ilişkileri olup olmadığının araştırılmasını istedi. Basın zaten gıda terörünün boyutlarını gözler önüne seriyor. Ve can alıcı nokta ise bazı duyarlı vatandaşların sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımları(Fiyat değişiklikleri ve gizli zamlar) Galip Aykaç beyefendiyi rahatsız etti.

Panelde ağza alınmayacak bir üslupla, tehditler ve hakaretler savurdu. Hedefinde Hükümet başta olmak üzere marketlerinden alış veriş yapan halk da vardı. Hakkını aramaya çalışan vatandaşları ise trol lük yapmakla suçladı. Birden hızını alamadı ve “Biz bu ülkenin temel taşlarıyız, bu temel taşları yerinden oynatmaya da bunların güçleri yetmez. Bize bakarak ya bir tuğla da ben koyayım bu binanın temel taşına demeyen, bir tane dikili ağacı olmayan insanlar sizlere ve bizlere bu yakıştırmayı yapıyorlar. Bre ahlaksızlar, bre densizler sizlere bundan sonra sizin tonunuzda cevap vereceğim bilesiniz" dedi.

Şimdi bize cevap hakkı doğdu. Ey Galip Aykaç, siz kendinizi bu ülkenin temel taşı olarak görüyorsunuz. Siz yokken bu millet aç mıydı, açıkta mıydı? Siz kendinizi hangi dev aynasında görüyorsunuz? Bu sözleri etmek için kimden ya da kimlerden cesaret alıyorsunuz? Yapmak istediğiniz bu darbe girişimini sırf para için mi yoksa birilerinden güvence aldığınız için mi yapıyorsunuz?

Yaptığınız konuşma esnasında bir şey daha dikkatimi çekti. Orada konuşma yapmaya ve şirket yönetmeye liyakatiniz yok ya da insanların gözlerinin içine baka baka yalan söylüyorsunuz. Kâr oranlarınızla ilgili bazı hesaplamalardan bahsettiniz. Kâr oranınızın yüzde dört civarı olduğunu söylediniz. Kimse sizi bu konuşmayı yaparken bilgilendirmedi mi? Firmanızdan olmayan biri bile sizin çalışma şeklinizi kâr oranlarınızı biliyor? Siz bilmiyor musunuz?

Ben üşenmeden anlatayım size. Size de bir faydamız olsun. Domates örneği vereyim. Sizin taşeron firmalarınızdan biri üreticiden yani tarladan domatesi İki TL ye alıyor. Daha sonra başka bir taşeron firmanız bunun lojistiğini yapıyor. Hal de bulunan taşeron firmanıza ürünler iniyor. Başka bir taşeron firma size bu domatesi satıyor. Sonuç; tarladan 2 TL ‘ye aldığınız domatesi 25 TL’ye satıyorsunuz. Tabi en son aldığınız fiyat göre karlılık oranınız %20 ler civarı oluyor. Yani sizin dediğiniz gibi %4 civarı değil. Tarladan aldığınız ve lojistiğini de siz yaptığınız için karlılık oranınız. Yüzde 200’ler civarı veya daha fazla oluyor.

Şimdi gelelim kahramanlığınızın sonuna… İçinizde tutamadığınız öfkeniz başınıza iş açtı. Hisseleriniz %18 civarı değer kaybetti. Yönetim kurulu başkanınızdan ciddi bir azar yediniz. Siyasi çıkarlarınız uğruna vermeye kalktığınız ayar başınıza dert oldu. Devlet ve yerel yönetimler harekete geçti ve şubelerinizin denetlemesi arttırıldı ve bazı şubelerinize mühür vuruldu. Tehdit ettiğiniz basın sizi yerle yeksan etti. MHP kanadından ciddi azar işittiniz. Diğer zincir marketler, yaptığınız bu pervasız açıklamayı kabul etmeyip sizi istifaya davet etti. Trol dediğiniz vatandaşlar BİM mağazalarını boykot etmeye başladı. Sonuç; Kahramanlığınız kısa sürdü. Kendinizi dev aynasında görmenin cezasını ağır bir şekilde ödediniz. Umarım bu size ders olmuştur.

Şimdi gelelim hükümet kanadına... İki yıldır çalışılan ve hala çıkmayan hâl yasasının bir an önce çıkartılması ve vatandaşları sömüren bu mafyavari yapının boşa düşürülmesi lazım. Denetimlerin arttırılması ve bazı kanun değişikliklerinin bir an önce yapılması gerekiyor. Rekabet kurulunca yapılan denetimlerden ceza alan zincir marketlere bu cezalar ödül oluyor. Cezaların firma bazında değil de şube bazında kesilmesi gerekiyor. Suçun tekrarı ise hapis cezasının yolunu açmalı. Bu ülkenin vatandaşlarının sofrasına ve ekmeğine uzanan eller kırılmalı. Hükümet, bu mantar marketlere gereken cezaları vermek için seçimi beklemesin. Birkaç aydır rutin döviz ve akaryakıt hareketi olmasına karşın yapılan gizli ve aşikârane zamlar milleti canından bezdirdi. Asgari ücret zammından sonra yine maliyetlerin arttığını bahane ederek zamlara devam edecekler. Süt ürünlerinin fiyatı eti yakaladı ve geçti. Hükümeti acil göreve çağırıyor ve suçluların bir an önce cezalandırılmasını bekliyoruz. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum