içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Afazi ve Hukuksal Körlük

İnsan beyni, dili üretmek ve anlamak için iki temel bölgeye ihtiyaç duyar: Broca alanı ve Wernicke alanı. Broca afazisi olan bir birey ne söylemek istediğini bilir ama bunu söze dökemez.

Wernicke afazisinde ise kişi akıcı şekilde konuşur ama söyledikleri anlamsızdır; dil vardır, ama anlam yoktur. İlginçtir ki, bu iki nörolojik bozukluk, yalnızca bireysel hastalıklar değildir.

Bir toplumun siyasal ve hukuksal yapısına da şaşırtıcı derecede benzerlik gösterebilir. Broca Afazisi Konuşamayan Halk Belki de halkın önemli bir kesimi, tıpkı Broca afazisinde olduğu gibi, yaşadıkları sorunları görüyor, biliyor, hissediyor; ama bunu etkili bir biçimde ifade edemiyor. Medya baskısı, ifade özgürlüğünün kısıtlanması, korku kültürü ve sansür mekanizmaları halkı adeta konuşamaz hale getiriyor. İnsanlar ne söylediklerinde değil, söyledikleri şeyin bedelinde boğuluyor.

Sonuç? Sessizlik. Derin, bastırılmış, yankılanmayan bir sessizlik…

Wernicke Afazisi— Konuşan Ama Anlamsızlaşan Devlet Diğer yanda ise devlet ve egemen güçler sürekli konuşuyor. Sürekli mesajlar, basın açıklamaları, propagandalar…

Ancak bu sözlerin çoğu, tıpkı Wernicke afazisinde olduğu gibi, içi boş, çelişkili ve anlamsız. Hukukun üstünlüğünden bahsediliyor ama hukukun kendisi iktidarın hizmetinde. Demokrasi lafta, adalet ise sadece tabelada var. Konuşma var, ama anlam yok.

Hukukun Afazisi—-Sessizlik ve Saçmalık Arasındaki Ülkeler..

Dünya Ülkelerinin bugünkü hukuk sistemi, bir Broca-Wernicke melezi gibi. Gerçek anlamda adalet üretmesi gereken kurumlar ya sessiz ya da anlamsız cümleler kuruyor. Hakimler ya karar vermekten çekiniyor ya da siyasi iradenin diliyle kararlar yazıyor. Hukuk dili, halkın ihtiyaçlarına değil, iktidarın sözcüklerine göre biçimleniyor. 

İyileşmek Mümkün mü? Afazi, doğru rehabilitasyon ve terapiyle kısmen de olsa iyileşebilir. Aynı şekilde bir toplum da doğru yollarla, ifade özgürlüğünün tesisi, hukuk bağımsızlığının sağlanması ve sivil toplumun güçlendirilmesiyle yeniden konuşmaya ve anlam üretmeye başlayabilir.

Ancak bunun için önce hastalığın farkına varmak gerekir. Bugün dünyanın temel sorunu; Halkın konuşamaması değil, konuşturulmaması.

Devletin konuşması değil, söylediklerinin anlamsızlığıdır. Bu yapay sessizlik ve sahte anlamlar içinde kaybolan toplumun, yeniden kendine gelmesi için önce gerçek bir kelimeye, sonra gerçek bir cümleye ihtiyacı var: ‘Adalet.’

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum