DR SİNE ARAS AKTEN

Bugün bir belgesel izledim. 2012 ‘de olmuş bir cinayet üzerine. 2000’lerde ünlü medya patroniçesi Indrani Mukerjea ve önceleri kız kardeşi sonra kızı olduğu anlaşılan Sheena Bora’yı öldürdüğü iddası ile giden bir davayı anlatıyordu.

Belgeseli izlerken, kliniğime gelen o kadını hatırladım. 65 yaşlarında ruju dudaklarından taşan ve ilgi çeken kıyafetleri ile bekleme odasında dikkatimi çeken bir hastam idi. Tikleri vardı, sözlerini bir iki kez tekrarlayarak söylüyordu. Kronik Böbrek yetmezliği evre 3B ile yollanmıştı.

Hasta muayenesi sırasında ilaç listesi baştan aşağıya psikiyatrik ilaçlar ile dolu idi. Uyku bozuklukları, Anksiyete problemleri, kişilik bozuklukları, Bipolarite, Depresyon… siz ekleyin, o vardı. Böbrek ilişkili kısımlarını bitirdikten sonra, neden uyuyamadığını sordum. Sessizleşti. ‘Kabuslar görüyorum sıklıkla..’ dedi. Sonra ‘ ama iyiyim şimdi ilaçlar işe yarıyor.’ dedi. Ağrıları için de ağrı kesiciler aldığından bahsetti. Ne tür ağrılar olduğunu sordum. ‘ Karın ağrıları..’ dedi. Baktım, bir şey bulunmamış. Ağrıları için Acetominofen- Tylenol almasını söyleyip, ağrı kesicileri azaltmasını istedim. Sonra gitti. Bir kaç kez geldi. Her seferinde kabusları hakkında soru sormaya meyilleniyordum.

Sonra.. Bir gün sordum. ‘Ne çeşit kabus görüyorsunuz?’ Şakkk diye söyledi. ‘Canavar Babamı!’Şok olmuştum ve ek bir soru sormak isteyip istemediğimi düşünürken…‘

Babam ben küçükken bana tecavüz etti ve ondan bir çocuğum oldu. Şimdi Puerto Rico’da halamın yanında büyüyor..’ dedi. Daha da şoktaydım. Fakat profesyonel bir duruş ile. ‘Zor bir durum. İyi misiniz?’ diyebildim. O kadar…

Gerçek şu idi; 1980 ile 2022 arasında, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ailelerin yaklaşık %15'i aile içi ensest olayı yaşadıklarını bildirdi, bu süre zarfında çocuk olan tecavüz mağdurlarının yaklaşık %46'sı kendi ailelerinden biri tarafından tecavüze uğradı. Sadece %20'si ensest mağdurları suçu kolluğa bildirilmişti. Hastam 14 yaşında babası tarafından tecavüze uğramış, bir oğlu olmuş. Sakat bir çocuk olarak doğmuş ve onu geride bırakıp, New York’a taşınmış. 3 evlilik yapmış, boşanmış, alkolik olmuş ve rehabilite olmuş, ve belki de sayısız psikolojik desteğe ihtiyaç duymuş, iki kez intihar etmiş ve ölümden dönmüş, aldığı ilaçlar ile böbrekleri hasarlanmış bir kadındı! O acı çeken bir kadındı…

Bu belgeseldeki kadın Indrani gibi. Yer, mevki ve işten bağımsız. Travma almış bir kız çocuğunun hayatının nasıl etkileneceğine ilişkin bir belgesel izledim. Babasından olmuş kız çocuğunu yıllar sonra öldürdüğü iddiası ile katil olarak 6.5 yıl sene hapishanede tutulmuş, hayatı her daim sıfırlayıp, temize çekmek ve tekrar geçmişin yaralarında yok olmuş bir kadın.

En son karede ‘kızınızı siz mi öldürdünüz’ diye soruyorlar? Belki katil, belki değil.. Yanıtlıyor… O kadar üzüldüm ki… Asıl sorulması gereken soru şu; Senin içindeki ‘kızın’ katili kim? Belki ‘ katiller’ dışarıda … Belki de öldürülen masumiyet! Cinayet çoktan işlenmiş olabilirdi.