içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Hak'lısınız

Yaşam içinde bazı anlar vardır.

Noktanın cümleye yaptığını size yapar.

Nasıl ki akarken bir fiildir yaşam, belki de adalet, o -virgüllerde- saklıdır.

Bugünlerde adalet ve tecellisi üzerine düşünür olmamın altında yakında sunacağım bir projenin araştırma ve hazırlıkları var.

Fakat daha önemlisi biraz kişisel aldığım şeyler de! Hayatı kişisel almalıyız, kişiselleştirmeden…

Paradoks gibi gelir. Kalbinizin yakınında sizi yakan bir şeyin buzullarında yaşamak gibi.

Oradadır, yakar ve acı vermez. Soğutan şeye odaklandığınızda kişisel almayı bırakırsınız.

Çözüme yönelik bir ılımanlaşma avına ya da sizi hayat, kazan kaynatmaya sürükler…

Hangi yolu seçeceksiniz bu tamamen size bağlıdır.

İşte bu sebeple ‘değerler evreninde’ gerçekler algısına erişmek için Kahraman Campbell’in çıktığı o sonsuz yolculuk taçlandırılır.

Azdır çıkan, geri dönüşü bilmeden yolda kurulan tuzaklara, eğilimlere ve yalpalamalara rağmen ilerlemeyi vicdan örgüsünde almanın bedellerine ben, o ilk başta bahsettiğim virgüller diyorum.

Her virgül bizi durdurur azıcık, cümledeki görevi gibi!

Sakince bir öncekine ve bir sonrakine bağlanmak zamanıdır o vakit.

Virgülleri çok olan hayatlarda alınan kararlar belki uzun vadede doğru bir cümleyi kurar.

Adaletin tecellisi için belki de o uzun vade ve düşünülerek yazılmış cümlelere ihtiyacımız vardır.

Uzunn upuzun… düşünülerek uzatılmış ve belki ağarmış saçlarda gelen cümlelere ihtiyaç vardır; ağıtlara değil!

Dün bir başkan elim bir kazada öldü.

Belki de cümlelere sadece nokta koyan ve aynı kısalıkla düşünerek bir çok uzun cümle kuran vicdanları yok eden...

Şimdi baktığımızda, bir insan için adaleti uzun saçlarda ve hani ağırmış ve belki de yolunmuş saçlarda veya bir yetimin gözyaşında arayamaya başlamak için, daha kaç virgül biriktirmek gerektiğini anlayabiliriz.

Çünkü tıpkı noktanın cümleye yaptığı gibi ölüm bizi en uzun yolculuklarda bulacaktır. Adaletin tecellisi üzerine…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum