içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Gömlek Ateşten miydi?

Şöyle bir roman düşünün….

Bir kadın var. Adı Ayşe.

Roman, Ayşe'nin kocası Mukbil Bey ve çocuğu Hasan'ın İzmir'in işgali sırasında düşmanlar tarafından öldürülmesiyle başlıyor.

Epey hırpalıyor okurken…

Ayşe, İstanbul'a akrabası Peyami'nin yanına kaçıyor. İzmir ile özdeşleştirdiği Ayşe'nin yeşil gözleri, Peyami'yi etkiliyor. Hemen!

Birlikte Anadolu'ya geçip Kuvâ-i Milliye'ye hizmet ediyorlar. İhsan diye bir karakter daha var, o da Ayşe'ye aşık olur. Binbaşı, Ayşe’nin hemşire olarak çalıştığı hastanede tanışırlar. Peyami’nin de arkadaşı. Evlilik teklifi eder. Ayşe, İzmir'in kurtuluşunu bekleyeceğini söyler. Ayşe'nin tek aşkı ve hedefi İzmir'in kurtuluşudur!

Peyami asla Ayşe’ye sevdiğini söyleyemez.. (Kıvranıyorsunuz buralarda!)

Sonunda Ayşe ve İhsan cepheye gidiyorlar ve orada ölüyorlar ki ağladım epey bu bölümlerde! Sonra…Yaralanan Peyami, Ankara'da "ateşten gömlek" adını verdiği anılarını yazarken hayatını kaybeder. 

Doktorlar, Peyami'nin anı defterindeki isimleri araştırır ve Ayşe ve İhsan'ın hiçbir zaman var olmadığını fark ediyor! İşte burası, beni romanda en çok yanıltan iş olmuştu ki sorgulamalar başladı! Kim bu Ayşe? Kim bu İhsan? Peyami neden bu şekilde hissediyor? Yahu hala oğlu sonuçta… Yıldım bu yakın akrabalık birlikteliğinden, fakat aile içi aşklar kervanına edebiyatımızda herkes mi katılıyor arkadaş!!.

.Ayrıca pısırıklık da hakim…Çalıkuşu’ndaki Kenan gibi..

Asıl aşk neye veya kime? Aşk nedir? Ateşten Gömlek nedir? Kimin gözleri yeşil?

Ve... Ben kimim? Bu roman Halide Edip’in Kurtuluş Savaşı’nı anlatan belki de o dönemin ilk aşk romanı. Yakup Kadri’den hızlı davranıp adını ‘Ateşten Gömlek’ koymaya karar vermiş. Af da dilemiş hüplettiği için…Yakup Kadri de aynı isimli bir roman yazmış ve anlaşmışlar kendi aralarında… küfür etmeden o dönem incelikle özür dilenirmiş. Aşık bir adamı yazan, kadın bir yazar bilir ancak, sonunda baş karakterinin aşık olduğu kadının bile hayali olacağını…

Asıl hayal, kurtuluş idi… Asıl aşk, vatandı. Tutkunun aşk ile delirtici bir gücü vardır. Hele de ‘yasak ya da uygunsuz’ olana… Peyami’nin anıları belki vatan aşkı ile delirmiş bir adamın aşkıdır. Gerçekte giyilen deli gömleği ise de, içte yanan ateşin yansıması ‘hiçten’ bile değildir. Yaşamımıza bir bakalım…

En çok ne için delirdik? İşte en çok o işler için ‘ateşten gömlekleri’ giymedik mi? Belki hayalperest denecektir, fakat kuruluş için o gömleği giymeye değmez mi? Halide kime aşıktı?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum